Her şey bir teklifle başladı…

Selin BARLAS Köşe Yazısı
28 Temmuz 2021 Çarşamba

Türkiye, Kabil Havalimanını para karşılığında korumaya devam etme teklifinde bulundu…

Fakat şartlarıyla…

Amerika bu istenmeyen göreve bağlılık sözü veren Türkiye’ye “tamam” dedi…

Ama parasıyla…

Taliban Türkiye’yi uyardı…

Gözler Türkiye’ye çevrildi…

“Şimdi ne olacak?” dercesine…

Erdoğan “Türkiye’nin Taliban’ın inancıyla ters bir yanı yok” dedi.

“NASIL!!!” diye kalakaldık…

Bu yaklaşım;

Televizyonun, müziğin, sinemanın, kadın haklarının, tarihin, sanatsal ve kültürel mirasların inançlarla örtüşmediği zaman yok edilmesinin (1500 yıllık Bamiyan Budalarının imhasının) kabul edilebilir olduğu anlamına gelmez mi…

2001’de başlayan Afganistan operasyonun mimarı George W. Bush başkanlığı sonrası nadiren yaptığı açıklamalardan birini yaparak Biden’ın tamamen çekilme kararını kadın hakları ve kız çocuklarının geleceği için son derece tehlikeli bulduğunu belirtti.

Afganistan’dan çekilen son Amerikan Generali Austin Miller Afgan hükümetinin düşmesinin bütün bölgeyi ve sonrasında dünyayı etkileyeceğini söylemekten vazgeçmemesi endişeleri tırmandırıyor.

Dünya bu hissiyat içindeyken, Türkiye radikaller ve katiller ile ters düşmediğini açıklarken insan ne için üzülüp ne için endişe edeceğine şaşırıyor…

Afganistan gibi iç savaşların tarih boyunca sürdüğü bir coğrafyada etnik farkların yarattığı kargaşada bile, ülkesinde barındırdığı yabancı güçleri sindirebilme özelliği hem sessiz gücü hem de en tehlikeli yanı…

Türkiye ancak hizipçilikten, etnik ve dinî kimlik gibi şahsî ve hassas mevzuların dışında kalması durumunda bölgede mevcut kalabilir.

Bu ne kadar mümkün? Hatta mümkün mü?

2012’de Taliban’ın Pakistan’daki oluşumlarından biri, okula gitmek için yola koyulan üç kız çocuğunu vurdu. Aralarında Malala Yusufzai’nin de olduğu kız çocukları ölümden döndü.

Kızların okula gitmesini münasip bulmayan bu iptidaî zihniyet zehrini saçmaya devam ederken ‘bu inançla ters düşmemek’ ne demek idrak edemez, tahayyül edemez oldum…

Pakistan’ın ileri gelen din adamlarından ellisi bu çocukları öldürmeye çalışan radikalleri kınarken, yaptıklarını vahşet ve din dışı olarak nitelendiren ortak fetva yayınladı.

Doğru ve yanlış bu kadar karışmışken, tanımlar bulanmışken yine vicdanımıza sığınıp savaş ve ölümün acısını örtbas etmemek gerek!

Tanımlar şaşsa bile biz şaşmamalıyız!

2009’da Afganistan Sağlık Bakanlığının açıklamasına göre nüfusun üçte ikisi savaş süresince ruh sağlığı sallantıda…

Nasıl olmasın?

2001’den bu yana 241 bin kişi hayatını kaybetmiş.

11 Eylül’den bu yana dünyada 37 milyon insan ülkesini bırakmak zorunda kalmış… Bu 37 milyon içinde Afganistan, Irak, Libya, Pakistan, Yemen ve Somali gibi ülkelerin insanları var…

Bir yerdeki istikrarsızlık yavaş yavaş birçok başka ülkeyi de sallamış ve helâk etmiş…

Financial Times’ın haberine göre isminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir Pakistanlı yetkili “İslamabad’ın Türkiye’den beklentisi istihbarat olup bunun karşılığında lojistik destek ve geçiş izni” yönünde.

Pakistan’ın kuvvetli istihbarat altyapısı Taliban’ın en önemli destekçilerinden. Pakistan her ne kadar Taliban ile olan münasebetlerinin mahdut olduğunu belirtse dahi Amerikalı yetkililer Katar’daki barış görüşmelerinde Taliban temsilcilerinin sıkça Pakistan’a uçup istişarelerde bulunduklarını biliyor.

Afganistan’daki Pakistan karşıtlığı bundan mütevellit olsa gerek. İslamabad’ın Afganistan’ın içişlerine müdahil olması halkın tepkisini izah ediyor.

Türkiye kendini karman çorman ilişkilerin ortasına attı…

Yanında Hindistan, Pakistan, Rusya ve Çin gibi devleri ve onların çıkarlarını da karşısına aldı.

Afgan hükümeti ile diplomatik münasebetleri yakın tutan ve bölgede istikrar isteyen Hindistan, komşusuna yeniden yapılanma, iktisat ve ekonomi yanında sağlık gibi konularda 750 milyon dolar destek verdi. Taliban’ın Afgan hükümetini devirmesinin an meselesi olması Hindistan için endişe-i ferda…

Pakistan’ın medreselerinde yetişen radikallerin geçmişte Hindistan’da çok sayıda saldırıda parmağı olduğu biliniyor.

 

COVID’den türemiş Delta varyantı sebebiyle bir ulusal kriz yaşayan Hindistan’daki en ciddi kaygı Afganistan’a asker yollama ihtimalinin yüksek olması.

Afgan hükümeti henüz bir destek talebinde bulunmamış olsa bile, Hindistan’da görev yapan Afganistan Elçisi Farid Mamundzay “Taliban ile çıkmaza girdiğimiz takdirde Hindistan’ın askeri desteğine ihtiyacımız olacak” açıklamasında bulundu.

Hindistan’ın Birleşmiş Milletler eski Büyükelçisi Syed Akbarruddin “Ülkemizin Afganistan’a asker yollaması söz konusu değildir” diyerek istikbaldeki tavrın ne olacağının sinyallerini verdi.

Hindistan’dan medet umulması çok yadırganmamalı.

Neticede 1990’larda Afgan ordusunun askerleri ve Sovyet helikopterleri Hindistan’da konuşlandırılmıştı.

Amerika bölgeden çekilirken her yıl 4,5 milyar dolar garanti etti. Bu meblağın büyük bir kısmı Afgan güvenlik kuvvetleri için…

Giderken ayrılık hediyesi olarak 29 Black Hawk verildi…

Herkes tetikte beklerken hâlâ Türkiye neye güvenerek cadı kazanın içine kendini attı diye soran sorana…

Pakistan ile ara iyi, Taliban ile zaten ‘inanç konusunda ters düşen bir şey yok’…

Türkiye’nin kardeşleri Özbekler ne olacak?

Afganistan’ın başbakanı, eski milis Rashid Dostum ve Afganistan’ın kuzeyindeki Özbekler ne yapacak?

Brown Üniversitesinin Watson Uluslararası İlişkiler Enstitüsüne göre savaş ve saldırılar sonucu Irak, Suriye, Yemen, Pakistan ve Afganistan’da 801 bin insan ölmüş…

Bunlar bir sayıdan ibaret değil…

Nefes…

Hayat…

İnsan…

Evlât…

Ana…

Baba…

Kardeş…

Aile…

II. Dünya Savaşında Nazi zulmünden kaçan Bertolt Brecht’in şiiri hakikaten bir ÇAĞRI sanki…

“Sizsiniz uluslar, kaderi dünyanın.

Bilin kuvvetinizi.

Bir tabiat kanunu değildir savaş,

Barışsa bir armağan gibi verilmez

İnsana:

Savaşa karşı

Barış için

Katillerin önüne dikilmek gerek,

‘Hayır yaşayacağız!’ demek.

İndirin yumruğunuzu suratlarına!

Böylece mümkün olacak savaşı önlemek.

Onlar demir çeliği elinde tutan birkaç kişi,

Yoktur karabasandan bir çıkarları

Dünyaya bakıp ‘ne küçük’ derler,

Bir şeylerle yetinmezler ucunda,

Para hesap eder gibi hesaplıyorlar bizi,

Savaş da bu hesabın ucunda.

Ürkmeyin tutmuşlar diye suyun başını;

Korkunç oyunları, davranın, bitsin!”

Kaderiysek dünyanın evvelâ karanlığın karşısında duralım…

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün