Vayeleh - Şabat Teşuva Kipur ve Mikve

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
2 Ekim 2019 Çarşamba

TİZKU LEŞANİM RABOT

Rabilerin öğretisinde yılın bu zamanları Tanrı’ya yakın olmak ve teşuva yapmaya odaklanmak konusunda eşsiz bir fırsat olarak nitelendirilir. Bu zamanlarda insan genellikle bu rahatsız edici soruyu sorar. “Neden teşuva yapmak zorundayım? Eğer terazinin bir tarafına olumsuz davranışlarımı diğer tarafa da olumluları koyacak olursam belki de olumlu taraf ağır basacaktır. O halde neden teşuva konusunda kendimi zorlamalıyım?”

Yeşayau peygamber 55/6’da “bulunduğu zaman Tanrı’yı ara, yakın olduğu zaman onu çağır” cümlesini bizlere öğretir. Rabiler buradan senenin bu zamanında Tanrı’nın bizlere daha yakın olduğu sonucuna ulaşırlar. Peygamber Tanrı’yı ara derken bizlere tavsiyede bulunmamaktadır. Burada söylemek istediği Tanrı ulaşılabilir olduğunda onu aramak zorunda olduğumuzdur. Zaman daha fazla mitsva yapmaya odaklanmaktan çok teşuva kapılarını zorlama ve Tanrı’ya yakın olma anıdır. Yapabilecek iken teşuva yapmayı reddetmek hem büyük bir yanlış hem de ayağımıza gelen fırsatı tepmektir.  

Aslında teşuva çok zahmetli hatta can sıkıcı bir süreç gibidir. Biz bunu her yıl yapmaya çalışırız. Sözgelimi her sene “laşon ara” yapmayacağımıza dair sözler verir her sene kaçınılmaz bir şekilde bu yanlışı yaparız. RaMBaM teşuvanın samimi ve içten olması gerektiğini böylelikle bir daha o günaha dönmemek konusunda Tanrı’yı ikna etmek zorunda olduğumuzu yazar. Bu seviyeye ulaşmak nasıl mümkün olabilir. Sanki teşuva böylelikle beyhude bir çare gibi durmaktadır. Hatta ilk yaratılan insan olan Adam bile bu gerçekle yüzleşmek zorunda kalmıştır. Yasak meyveyi yediği zaman “bana verdiğin kadın bana verdi ben de yedim” diyebilmiştir. Tora’yı açıklayan bilgeler burada Adam’ın ‘şimdiki zaman’ kullandığına dikkat çekerler. Normalde ‘geçmiş zaman’ kullanması gerekirken her zaman günah işleyebileceğinin sinyalini vermek ve bir insan olduğu gerçeğini dile getirmek için bunu kullanmıştır. Adam açık bir şekilde dürüst olmayı seçmiştir. Bu yüzdendir ki Roş Aşana ve Kipur sonrasında hatta sırasında bile günah işleyeceğimiz açıktır. O halde insan olarak umudumuzu kesmeli miyiz sorusu gündeme gelmektedir.

Gelin Rabi Akiva’nın Mişna Masehet Yoma 8/8’de bizlere verdiği öğüde kulak verelim: Rabi Akiva “ne mutlusun Yisrael” demektedir. “Kimin önünde saflaşacaksın ve seni kim saf duruma getirecek? Göklerdeki baban.” Yehezkel peygamber bununla ilgili kitabının 36/25 yerinde şöyle der: “Üzerinize saf su dökeceğim ve saf olacaksınız.” Yirmiyau peygamber kitabında 17/13’de bunu destekler: “Tanrı Yisrael’in mikvesidir. Nasıl ki mikve saf olmayanları saf hale getirirse Tanrı da Yisrael’i saf hale getirecektir.” Rabi Akiva burada iki noktaya dikkat çekmektedir. Birincisi Tanrı üzerimize saf su dökerek bizi saflaştıracaktır. İkincisi ise Tanrı Yisrael’i saflaştıran bir mikve gibidir.

Rabi Akiva burada bize iki tip teşuva olduğunu göstermektedir. Birincisinde nasıl ki saf olmayan bir kişi mikveye daldığında toptan saf hale gelirse bir kişi de bütün günahlarından arınarak bir daha bu yola dönmemeye ve yanlış yapmamak konusunda azami gayret göstermeye söz verebilir.

İkincisi ise daha farklı bir teşuva tipidir. Tanrı üzerimize su attıkça o su bütün varlığımızı kaplamasa bile bizi temizlemekte ve kısmen de olsa saf hale getirmektedir. Bu kısmi bir teşuva olarak bilinir. Her yıl Tanrı huzuruna bir başka kısmi teşuva ile gelebiliriz. Tanrı’ya en iyisi için çalışacağımıza söz verebiliriz. Çünkü tamamen değişimin çok ama çok zor olduğunun da bilincindeyizdir. Bu bilinç bizim belki toptan teşuva yapmamızı engeller ancak kısmi teşuva ile olabildiğimizin en iyisini yakalamamıza yardımcı olur.

Bakın hepimizin yapabileceği bir örnek verelim: Hepimiz sinagogda konuşuruz. Bu açıktır. Bunu yapmayacağımızı söylemek çok gerçekçi değildir. Ancak bunu başarabilmek için küçük adımlar atmak mümkündür. Belli zamanlarda konuşmamak için kendimizi zorlarsak belki de tefilamızı daha içten ve etkili hale getirebiliriz. Burada üzerimize kısmen su atılmakta ve kısmi teşuva gerçekleşmektedir. Bu küçük adım bile teşuva yolunda gösterilmiş bir çabadır.

Birden değişiklikleri zorlayıp ümitsizliğe düşmektense küçük adımlarla Tanrı’yı aramak ve O’na yakın olmak daha anlamlıdır. Fakat küçük adımlar atarak teşuva yapmak konusunda da hem söz vermek hem de adım atmak bu günlerde çok gereklidir. Bir karar arifesinde olduğumuz bu günlerde gösterilen kararlı ve olumlu tutum belki de Tanrı’nın bizleri yaşam kitabına yazması ve bunu onaması için yeterli olabilecektir.

KTİVA UGMAR HATİMA TOVA.

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün