Şiir ve gerçek

Avram VENTURA Köşe Yazısı
3 Temmuz 2019 Çarşamba

 

Şiirin ne olduğu ya da olmadığı her dönemde tartışılmıştır. Nasılsa bir sonuç alınamayacağı için bu konuyla ilgili makale, söyleşi ve eleştiriler, yeni şiirler yazıldıkça her zaman sürecektir. Her ne değin bu sanatın kıyısına ucundan bulaşmış biri olsam da, konu ile ilgili ancak öznel beğenimi ortaya koyabilir ya da kendi şiir anlayışımı açıklayabilirim. Benim söylediklerime tümüyle karşıt düşüncelere de saygı duyarım. Bu düşünceleri dile getirenlerin penceresinden bakacak olursak –hele konu şiir olduğunda- onlar da doğrudurlar.

Her sanat dalında olduğu gibi, şiirden anlamak için belirli bir birikime sahip olmak, geçmişi olduğu kadar günceli de izlemek gerekmektedir. Ancak bu da yeterli değildir. Benim için en önemli ölçüt, bir başka deyişle denek taşım, beğenilerimdir. İyidir ya da kötüdür. Eleştirmenler istedikleri kadar alkışlasınlar veya yerin dibine batırsınlar. Bir şiiri seviyor, dizelerinde kendimden bir şeyler buluyor, duygu ve düşüncelerimi tetikliyorlarsa, bu benim beğenmem için yeterlidir. Eleştirmenlerin beğenileri, şiir üstüne yargıları yazın tarihine bir not düşmek için önemli olabilir; ancak bunlar beni ne kadar etkileyebilir, bilmiyorum. Kuşkusuz o yargıların doğruluğu da!..

Söz doğrulardan açılmışken…

19. yüzyılda yaşamış, önemli buluşlarıyla bilinen İngiliz matematikçisi Charles Babbage, ünlü İngiliz şair Lord Tennnyson’a şöyle bir mektup yazmış:

“Sayın Bayım,

Doğrusu pek güzel olan Günaha Bakış şiirinizde, ‘Birinin öldüğü her dakikada / Bir diğeri doğar’ diye iki dize var. Ancak işin açığı bu dediğiniz gerçek olsaydı, dünyanın nüfusu hep aynı kalırdı. İşin doğrusu doğum oranı ölüm oranından küçük bir farkla fazladır. Onun için kitabınızın ikinci baskısında bu dizeleri, ‘Birinin öldüğü her dakikada / 1 1/16 kişi doğar’ şeklinde düzeltmenizi öneriyorum.

Saygılarımla.”

Bu mektubu okuduğumda gülümsemeden edemedim. Bir bilim insanının şiire yaklaşımı doğrusu ilgimi çekti. Babbage, kendi alanında olduğu gibi, şairin dizelerinde de doğruluğu ve gerçekliği arıyor! Şairin bu mektuba ne yanıt verdiğini bilmiyorum, ama eminim ki hiçbir değişiklik önerisine yanaşmamıştır. Yoksa bu şiir olmaktan çıkar, dize gibi satırlara bölünmüş bir makaleye dönerdi.

Yine bir İngiliz şairi olan Thomas Hardy’nin şu sözlerini anımsadım:

“Galileo dünyanın güneşin çevresinde döndüğünü şiirle söyleseydi, Engizisyon onu mutlaka serbest bırakırdı.”

Şair güzel bir örnekle şiirin ne olmadığını söylüyor. Evet, şiir bilgi vermez, gerçekleri anlatma peşinde de değildir. Okuyucularının sezgilerini, duygularını kışkırtmaya çalışır. Düşünmeye yönlendirir; ama gerçeği anlatmak için değil, kendi gerçeğini bulması, ona yeni anlamlar katması için!

Daha da önemlisi…

Şiirin, gerçekten daha güzel olması için!

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün