#10YearChallenge…

Joelle PİNTO Köşe Yazısı
30 Ocak 2019 Çarşamba

Yaklaşık iki hafta önce hepimizin sosyal medyasını, arkadaşlarımızın şimdiki ve on yıl önceki yan yana resimleri süsledi.  #10YearChallenge adında bir akıma tahmin ettiğimden fazla arkadaşım rağbet gösterdi. Artık ‘yıllara meydan okuyan’ 3o’lu ve 40’lı yaşlardaki ‘gençler’in çoğu, gerçekten de hala bakımlı ve havalı olduklarını, ‘önce ve sonra’ resimleriyle ispatladı. Şaka bir yana, çocukluğumda teyze veya amca yaşı olarak addettiğim yaşlardaki insanları -10 yıl sonra hala- genç ve güzel görmek hoşuma gidiyor, ya da ben o yaşlarda olduğum için bana öyle geliyor. 

 

Milyonlarca insanın Instagram ve Facebook üzerinden 10 Year Challenge resimlerini yayınlamasının ardından, bu akımın masum olmadığı hakkında komplo teorileri türemeye başladı. Facebook’un bu akımı başlattığı ve toplanan verileri yüz tanıma algoritmaları için kullanacakları iddiası ağırlık kazandı. Hemen ardından konuya açıklama getiren bir Facebook yetkilisi, iddiaların doğru olmadığını, akımın da kullanıcılar tarafından çıkarıldığını söyleyerek bu suçlamaları bir nebze söndürdü. Bence inandırıcı çünkü Facebook veya Instagram gibi sosyal medya devlerinin veri toplamak için bizim sağlı sollu 10 yıl farklı resimlerimize ihtiyacı olmasa gerek. Zaten sosyal medyaya girdiğimiz her gün -ki bu çoğumuz için bu her gün- dijital ayak izimizi bırakıyoruz. Bedava bir veri bankası gibiyiz. Ön kameralı akıllı telefonların da icadından sonra bizler, kendi rızamızla gerek kendimizi çektiğimiz selfielerimizle, gerek grup ve manzara resimlerimizle hem kendimizi hem de gittiğimiz yerleri belgeliyoruz zaten…  Yani bir yüz tanıma teknolojisi için kullanılıyorsak eğer, bu zaten çoktan yapılıyordur diye düşünüyorum.

 

Hayatı birer blogger edasında yaşayıp işinden seyahatine, market alışverişinden gece gezmesine hayatını belgeleyen herkesin verisi yüz tanıma teknolojisi için olmasa bile reklamcılık, müşteri davranışları hatta yapay zekâ teknolojileri için bile kullanılabilir bir gün… Yaşlanma ve yüz tanıma algoritmaları gelişiminde farkında olmadan kullanılmışsak eğer, kayıp çocukları bulma veya kaçak suçluları bulma gibi faydalı amaçlarda kullanılacağını umarım, saçtığım dijital verileri bir nevi helal ederim o zaman. 

 

#10YearChallenge sadece yıllara meydan okuma, yıllar sonra ne kadar güzel, bakımlı, yakışıklı olduğunuzu ispatlama için olmamalı. Yanlış anlaşılmayayım; yıllarca kendinize iyi bakmış, temiz beslenmiş, kilo üstüne kilo katmamış, iş sonrası koltuk ve Netflix tercih etmeyip egzersiz yapmış, kısaca kendinize değer vermişseniz kendinizi tebrik edin ve bunu sergilemek isterseniz mutlaka edin. Bu sizin hakkınız. Ancak bir de 10 Year Challenge’ın fiziksel olmayan boyutu var. Son 10 yılda kendinizi ne kadar geliştirdiniz? Hangi kitapları okudunuz? Hangi filmleri seyrettiniz? Görmediğiniz kaç yere gittiniz?   İşiniz ve veya okulunuz sizi mutlu etti mi? Kısır döngülerden ve mecburiyetlerden sıyrılıp, çevrenizi sizi seven insanlarla çevreleyebildiniz mi? Bu da bir diğer #10YearChallenge…

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün