Beşalah-Geleceği emniyete almak

Geleceği emniyete almak

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
16 Ocak 2019 Çarşamba

Beşalah peraşası herkesçe bilinen Kızıldeniz’in yırtılması olayını işler. Denizin kıyısında Mısır ordusu ve denizin suları arasında kısılmış Bene Yisrael tanrı tarafından denizin yırtılması ile karşıya geçmeyi başarır. Mucize kendilerini takip eden Mısır ordusunun yok edilmesi ile tamamlanır.

Allel duasında okuduğumuz “ayam raa vayanos” cümlesi denizin sularının kaçar gibi yırtıldığını ve Bene Yisrael’in geçişine izin verdiğini anlatmaktadır. Midraş’a göre bunun olabilmesi için de denizin bir şeye tanıklık etmesi gerekmiştir. Bu da Yosef’in sandukasından başka bir şey değildir. Moşe Rabenu daha peraşamızın başında herkes altın ve gümüşle ilgilenirken Yosef’in yemininin yerine gelmesi için onun sandukasını aramış ve Erets Yisrael’de gömülme isteğinin gerçekleşmesi için ilk adımı atmıştır. Yosef’in sandukasının varlığı Bene Yisrael’in denizden geçmeleri için denizin ‘kaçmasını’ sağlamıştır. Çünkü benzer şekilde Yosef de Potifar’ın eşi ile ilişkiye girmemek için ondan kaçmıştır. Yosef Mısır gibi bir ortamda doğaüstü bir şey yapmış karşılığında da Bene Yisrael için Yosef’in zehutuna deniz doğaüstü bir şekilde yırtılmıştır.

1902 ile 1979 yılları arasında yaşayan Rav Hayim Şmuelevitz bu olayın bizlere ‘beladan uzak durma’ veya ‘belanın bulunduğu yerden kaçma’ konusunda hayati bir ders verdiğini söyler. Yosef sadece Potifar’ın eşinin isteklerini reddetmekle kalmaz kendisini o ortamdan uzaklaştırır. Kendisi bu konuda test edilmeyi veya olayların gelişimini izlemeyi beklemez. O ortamda bulunmamayı tercih eder. Bu kaçış çok daha sonra büyük bir topluluğun kurtulmasına neden olmuştur.

Gemara Bava Batra 57’ye göre bir kişi başka bir yolu seçme imkânı olan bir kişinin bile bile yanlış işaretlerle veya durumlarla dolu bir yolu seçmesi halinde o işaretlere bakmamak için gözlerini kapatsa dahi suçlu kabul edileceği yazılıdır. Kişi burada bir günah işlememiş hatta bundan uzak kalmak için gözlerini bile kapatmış olsa da başka seçenekler varken o yolu seçmesinden dolayı hatalı kabul edilmektedir. Çünkü daha güvenli ve emin yollar varken, durumunu zorlaştırmayacak seçenekler mevcut iken kendisini bu yola sokmuştur.

Günlük hayatımız ‘yetser ara’ dediğimiz etken ile sürekli bir zorluk ve test deneyimine dönüşmüş durumdadır. Sıklıkla mitsvaları yerine getirmek için çaba gösterirken ‘yetser ara’ boş durmamakta bizleri mitsvalardan uzak tutmak için çabalamaktadır. Ne yazık ki bu çabaları da sıklıkla başarıya ulaşmaktadır. Mümkün olduğu kadar bize zarar vereceğini bildiğimiz, bizleri doğru yoldan uzaklaştırma ihtimali bulunan yer ve ortamlardan kaçınmak gerekir.  

Anne baba olarak çocuklarımızı korumak ve sıkıntıdan uzak tutmak için çaba gösteririz. Keskin bir viraja girerken çocukları emniyete almak, toplu taşım durumunda kollarımızda onları sarmalamak, güvenli bir şekilde tutmak hep yaptığımız şeylerdir. Maddi anlamda önlem almaya gerek duyduğumuz çocuklarımızı manevi anlamda da koruma altına almak hepimizin görevidir. Kendimiz de çocuklarımız da yanlış yapmaya müsait koşullarda yaşıyoruz. Bu koşullardan mümkün olduğu kadar uzak durmak hepimize koruma sağlayacaktır.

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün