Mevsim normalleri

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
10 Ekim 2018 Çarşamba

Pazar günü havanın güneşli olmasından istifade, minik torunumu amcasıyla birlikte Nişantaşı’ndaki parka götürmeye karar verdik. Bizde bir heves bir heves… Her olayın ‘ilk’i bir heyecan vesilesi; kızı bir kaydıraktan diğerine, ardından salıncaklara götürecek, onun memnuniyetini görmekten biz de mutlu olacaktık. Pek de öyle olmadı doğrusu. Oyun alanı hayli kalabalık, çocukların yaşı bizimkine oranla hayli büyüktü. İki kişi kalkan vazifesi yaparak kaydıraktan vukuatsız inmesini sağladık. Tekrar binmek için sıra beklerken, kızın gözü elinde pembe bir topla oynayan bir çocuğa odaklandı. Yanımızdan ayrılıp bir koşu topu yakaladı. Biri almak ister, diğeri çeker ve sonunda bir vaveyla… Tam o sırada, amca arkamızda duran baloncuyu fark etti. Dikkatini dağıtmak için yeğenini balonların önüne götürdü. ‘Merhaba abla’ diyen sese baktım. Meğerse her gün selamlaştığımız, dört - beş apartman ilerimizde duran baloncunun ta kendisi. Öğle saatlerinde parka gelip satış yapıyorlarmış. Bizim kız tok gözlü. Kendi gibi minicik bir ördek seçti balonların arasından. Baloncu da ikincisi bir taneyi hediye etti. Sonra, ‘Kaç tane torun var?’ diye sordu. ‘Bir’ deyince, “Bende sekiz ‘dene’, dört oğlandan sekiz ‘dene’. Biz Konyalıyız. Dayalı döşeli ev var orada. Geçen sene hanımı yolladım, ben de gidip geliyorum. Köyde de bir yerim var. Damını yaptırırsam, yaza gideceğim. İstanbul çok pahalı oldu artık” dedi.

Baloncu amcaya teşekkür edip, oyun alanına geri döndük. Kızı salıncağa oturtmak istedimse de bir türlü başaramadım. Binmeyi reddetti. ‘Aman ağlatmayayım’ diye yere indirdim. Elinde balonu, ‘pembe top’lu kıza doğru koşmaya başladı. Anlaşılan bir sonraki sefer, daha az kalabalık bir saatte gelmek lazım.

↔↔↔

Bingo! Sezonun ilk gribal enfeksiyonunu yakaladım.

Sıcaktı, serindi, rüzgârlıydı derken, kendimi bir kutu kağıt mendille uzanmış buldum. Grip için, ‘ilaç alırsan beş gün, almazsan yedi gün sürer’ cümlesine inananlardan değilim. Herkes kendi bünyesini tanır. Hastalandığımın ikinci günü iyileştiğimi hissetmezsem, soluğu doktorda alırım. Ne sürünmeyi, ne de sürüncemede bırakmayı severim. Siz siz olun mevsim normallerine karşı temkinli olun.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün