Kraliyet düğünü

Joelle PİNTO Köşe Yazısı
23 Mayıs 2018 Çarşamba

Geçtiğimiz cumartesiye kadar Prens Harry dendiği zaman aklıma gelen iki sahne vardı; birincisi 20 sene önce, 12 yaşında annesini kaybetmiş gözlerinde acısı okunabilen bir çocuktu. Bütün dünyanın bir kraliyet düğününe gösterdiği ilgiyle seyrettiği Prenses Diana’nın cenazesinde kraliyet ailesinden olmanın verdiği terbiye ile büyük acılarına rağmen Prens Charles’ın yanında dimdik ayakta olan iki kardeşi hiç unutamadım. Turuncu saçlı acılı çocuğa o gün bir damla daha fazla üzüldüm; annesini kaybetmiş çocuklar arasında ayırım yapılamaz ama Prens Harry’nin duruşu, belki de en küçük olduğu için o gün yürekli acıttı. Küçük yaşlardan ‘özel’leri olmadığını belki de en acılı günlerinde öğrendiler. Aklımdaki ikinci Prens Harry sahnesi ise 12 yaşındaki turuncu saçlı, acılı çocuktan çok uzaktaydı; yirmi yaşında İngiltere’nin The Sun Gazetesi’nin manşetinde Nazi kostümlü bir Prens Harry vardı bu sefer karşımızda. Kostümlü bir partiye gittiğini, yanlış bir kostüm seçimi olduğunu söylemesine ve özrünü yayınlamasına rağmen, aklımda kötü bir his bıraktı. Yine içim burkuldu çünkü benim için bazı şeylerin şakası bile yapılmazdı, özellikle milyonlarca insanın hayatını kaybettiği Holokost ve onları acımasızca katleden Nazilerin hiç şakası olmazdı. Bu çok hassas konuda, bir kraliyet ailesi mensubu bizim gibi halktan kişilerden bile daha duyarlı olmalıydı…

↔↔↔

Prens Harry’nin kostüm skandalı haricinde, düğününe kadar geçen on küsur sene hakkında çıkan olumsuz haberlerle ilgilenmedim. ‘Partilemesi’, sigara ve içkisi, bir Avrupa ülkesinde yaşayan çoğu yirmili yaşlardaki genç için normaldi. Hatası, yirmilerine gelmesine rağmen ‘özel’ hayatının olmayacağını hâlâ öğrenememesi idi sadece. Kostüm skandalından yıllar sonra, Prens Harry aklımda kalacak üçüncü bir sahneyle karşımıza çıktı. Annesini kaybettiği en acılı günü gibi, sevdiği kadınla evlendiği Royal Wedding’i de (kraliyet düğünü) tüm dünya canlı seyretti. ‘Suits’ dizisinden tanığımız aktris Megan Markle ile geçtiğimiz cumartesi günü evlenen Prens Harry’nin, eşini gelinliğiyle kiliseden girerken gördüğü ilk andaki heyecanı için seyretmeye değerdi. Dünyadaki milyonlarca insanın, hatta evlenmeye meraklı olmayan insanların bile neden saatlerce bir kraliyet düğünü seyrettiğini merak ederim bazen. Bence iki insanın evlenmesinden ziyade, masalsı dokusu yüzünden.  Şık giyimli ünlü insanlar, Kraliyet taçlarından birini takan güzel bir gelin, Disney çizgi filmlerini andıran fayton sahnesi ve onları görebilmek için iki gündür sokaklarda bekleyen bir halk… İnsanların seyretmeyi sevdiği, aslında peri masalı.  Kraliyet düğününden birkaç saat önce, sabah yürüyüşünde davul ve zurnayla gelin almaya gelen mahalle düğününe de şahit oldum. Mahalledeki gelin de isteyerek, göbek atarak, gözleri gülümseyerek eşinin yanına gelerek gelin arabasına bindi.  Bu sahnenin seyircisi, cama çıkmış meraklı birkaç mahalleli haricinde çok azdı. 

↔↔↔

19 Mayıs günü her şeyden evvel Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı idi. Her an kalbimizde özlemle andığımız Atamızı anmak için özel bir güne ihtiyacımız yok ama bizlere armağan ettiği spor bayramının anısına o sabah yürüyüş yapayım dedim. Sporla başlayan, mahalle ve kraliyet düğünleriyle devam eden gün, Galatasaray’ın lig şampiyonu olmasıyla tamamen taçlandı. Güzel bir gündü…

 

 

———————————————————