BEHUKOTAY - Kurallar

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
17 Mayıs 2017 Çarşamba

Behukotay peraşası Tanrı’nın söz verdiği birçok ödül ile başlar. Bunu elde etmenin yolu olarak da Tanrı’nın kurallarınca yürümek şartı vardır. Burada ‘hukotay’ derken açıklaması olmayan ‘hok’ dediğimiz emirlerin yolunda yürümemiz gerektiği şartı ilginç bir yaklaşım oluşturur.

Yukarıda da söylediğimiz gibi ‘hok’ gurubuna giren emirler insan anlayışının çok üzerinde olan ve genellikle nedenlerini anlayamadığımız emirler topluluğunu kasteder. Buna en ilginç örneklerden biri et ve süt ürünlerinin yenilmesi konusunda et ürünlerini yedikten sonra süt ürünü yiyebilmek için beklenen altı saatlik süre olarak verilebilir. Et ve süt ürünlerinin bir arada yenmemesi Tanrı tarafından emredilen ve bilimsel açıklamaları çok da doyurucu olmayan kurallardandır. ‘Şaatnez’ adını verdiğimiz keten ve yünün aynı iplikte kullanıldığı kıyafetlerin giyilmemesi kuralı da açıklaması olmayan bir ‘hok’ emirdir. Tanrı emrine itaatin esas olduğu Yahudilikte emirlere itaat etmek için o emrin gerekçesi önemli değildir. Sina Dağında verilen söz açıktır. “Naase ve nişma.”

Bir başka kategori olan ‘Mişpatim’ ise aksine son derece açık ve net emirleri içerir. Bunların en açıklarından biri ‘anne baba saygısı’ emridir ki genellikle birçok toplum bu emri zaten yerine getirir. ‘Mişpatim’ dediğimiz gurup ‘hok’ dediğimiz gurubun aksine açıklamaları hatta bilimsel dayanakları olan emirler topluluğudur.  

Bu iki gurup arasındaki farkı anlamamız durumunda peraşamızın ilk cümlesini daha iyi algılama şansına sahip oluruz. Peraşamız “eğer hukim gereğince yürürseniz” şeklinde başlamakta ancak ödülün bütün mitsvaları yapmak şeklinde gerçekleştiğini söylemektedir. Sadece ‘Mişpatim’ dediğimiz ve bizde bir anlam uyandıran kuralları izlememiz durumunda bunlar için dahi ödül kazanamama durumu ortaya çıkar. Çünkü sadece kendine mantıklı gelen emirleri yapan insanın niyeti Tanrı’ya ibadet değil sadece kendini tatmin etmektir. Tora bize ödül kazanmanın ancak ‘hok’ kategorisinde yer alan emirlerin izlenmesi halinde gerçekleşebileceğini öğretmektedir. Böylelikle Tanrı’ya gerçek anlamda ibadet etmiş oluruz.

Tora emirlerini izlemek bir koşula bağlı değildir. Büyük rabiler elbette ki zaman zaman mitsvaların üzerindeki bilinmezlik perdesini aralayıcı açıklamalarla o mitsvayı daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadırlar. Her zaman yinelediğimiz gibi asıl olan Tanrı'nın yolunda yürümek ve emirlerini takip etmektir.

David Ameleh daha Teilim’in ilk mizmorunda kötülerin izinde yürümeyen ve zevki Tanrı’nın öğretisi olan Tora’yı bilmek öğrenmek ve uygulamak olan kişi hakkında çok güzel bir benzetme yapmaktadır. “O suyun yanında dikilmiş bir ağaç gibidir. Zamanında meyvesini vermekten geri kalmaz ve her yaptığında da başarılı olur.”