Snap!

Metin BONFİL Köşe Yazısı
8 Mart 2017 Çarşamba

Sene 2011.

21 yaşındaki Evan ile 23 yaşındaki Bobby Stanford’da öğrenci iken karşılıklı odalarında birçok kez bir araya gelip şu ölümlü dünyada nasıl bir iz bıraksak da yırtsak diye uzun uzun düşünürler. Geçmişlerindeki Stanford’a girme başarılarından esinlenerek, Freshman’lara Tavsiyeler mealinde bir web sitesi dizayn ederler ama pek de başarılı olamazlar.

Evan ürün geliştirme üzerine eğitimini tamamlamak üzeredir; bir Filipinli göçmen ailenin oğlu olan Bobby ise matematik modelleme okumuştur. Sosyal medyanın gücünün farkındadırlar. Yedi sene önce Harvard’lı Zuckerberg’in lanse ettiği Facebook’tan farklı ne yaparız diye kafa patlatırken, cep telefonu ile çekilen fotoğrafların üzerine şamata suratlar yapar onları arkadaşlara yollarız gibi bir fikir üzerinde durmaya başlarlar. Kakara kikiri işler yani. Antartika’da buzullar eriyor, erisin. Her sene milyonlarca insan kanserden gidiyor, gitsin. Evladım, matematik okumuşsun, ürün geliştirmeci olmuşsun… Bi işe yarasan? Tamam, doktor olma. Araştırma yap? NASA felan? Yok… İlla kikiri kokoro…

Derken Reggie gelir. Der ki, “…değişik bişi yapalım. Mesela, gönderilen resimler bir kere izlendikten hemen sonra kendiliğinden silinsin.” Şu işe bak: Görevimiz Tehlike’deki kasetlerin dinlendikten 5 saniye sonra kendini imha ettiği sahneleri izlediğimizde bu çocuk daha doğmamıştı! Bu mudur? Evet, kendiliğinden siliniyor gönderdiğin video ve resimler. Bir daha da kimse göremiyor.

İşte bu üçlü, geçtiğimiz hafta New York Borsasında hisseleri halka arz edildikten bir gün sonra % 44 değer kazanarak 33 milyar dolara değerlenen (yazı ile: otuzüçmilyardolar) Snapchat’i yaratırlar. İşin ilginç yönü, Evan ve Bobby de aynen Facebook’un kuruluşunda fikir babası olan Winklevoss kardeşlerin şutlanmasına benzer bir şekilde, fikir babası Reggie’yi erken evvelde devredışı bırakırlar. Davalar sonucunda Reggie 2014 senesinde ‘kendiliğinden silinme fikrini verdiği için’ 157,5 milyon dolar alarak konudan uzaklaşır. Bugün Evan 26 yaşında ve Bobby de 28. Her ikisi de Bloomberg’in milyarderler listesinde yerlerini aldılar bile.

2013 senesinde The Colbert Show’da yapılan bir söyleşide resimlerin kendiliğinden silinmesi ile ilgili olarak Bobby şöyle der: “It’s ephemeral.” Bu kelimenin anlamı Türkçe’ye ‘gelip-geçici olan’ gibi tercüme edilebilir. Hayat gibi...

Ne gariptir ki, tarihte eşi görülmemiş bir sıklıkta, her anın ve her anının resmedildiği, videoya çekilerek milyonlarla paylaşıldığı, artık bakmaya bile vakit bulamadığımız kayıtlarının bulut adreslerde sonsuza dek yaşadığı bir dünyada sen kalk, yollandıktan sonra kendi kendine silinen resimleri paylaşmak için bir aplikasyon yap. Ve bu şirketin değeri şu an için Akbank, İş Bankası, Turkcell ve Türk Telekom’un toplam piyasa değerinden yüksek olsun…

Kakara kikiri…

Bilmeyenler için, Snapchat aplikasyonu cep telefonlarında çekilen resimlere matrak suratlar filan ekleyip arkadaşlarınla paylaşmaya yarayan bir aplikasyon. Henüz kâr dahi edemeyen bu şirketin neden bu kadar değerli olduğunu sorabilirsiniz. Sonuçta yatırımcılar hayallere inanmayı severler ama salak da değiller. Niye Snap bu kadar değerli?

Konunun özü şu ki, herkes dijital devrim sebebiyle geleneksel kanallardan (TV, radyo vs.) yapılan reklam harcamasının yok olmaya doğru gittiğini görüyor. Geçen sene, ABD’de dijital medyada reklam harcamalarının TV harcamasını geçtiği tahmin ediliyor. Burada bir diğer bilgi de şu ki, dijital mecradaki reklam harcamalarının çok ama çok büyük bir kısmı sadece iki şirkete, yani Facebook ve Google’a gidiyor. Dijital mecradaki duopol yapıyı kırmak çok zor. Digital Content Next adlı araştırma şirketine göre, 2016’nın üçüncü çeyreğinde ABD’de yapılan yaklaşık 18 milyar dolarlık dijital reklam harcamasının sadece % 1’i bu iki şirket dışındaki oyunculara gitmiş.  Bu iki şirketin çift haneli büyüme gösteren dijital medya reklam gelirlerinden aldıkları payın % 70-80 arası olduğu tahmin ediliyor.

Snap’in yatırımcılarının hesap ettikleri yer de tam burası. Snap, büyüyen dijital reklam pazarında Facebook ve Google’a alternatif olabilecek bir platform olarak görülüyor. Ayda 300 milyon, günde 100 milyon genç kullanıcının günde ortalama 1 milyon resim ve video yolladığı Snapchat’in gelirleri roket hızıyla büyüyor.

Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş, diyor şairimiz. Resimler kayboluyor ama geride kalan bu inanılmaz başarı hikâyeleri 9’dan 5’e çalışmayı hiç ama hiç de istemeyen gençlerimizin hayallerini süslemeye devam ediyor.