Milas’ta Yahudiliğin sessiz tanıkları - MİLAS YAHUDİ MEZARLIĞI

Zengin bir Yahudi geçmişe sahip Milas’da, Milas’ı Geliştirme ve Kalkındırma Derneği yürütücülüğünde Milas Kaymakamlığı, Milas Belediyesi ve İzmir Musevi Cemaati Vakfı’nın ortaklığında yeni bir proje başlatıldı. Proje kapsamında Milas Yahudi Mezarlığının düzenlenerek, içindeki taşların okunup, üzerlerindeki bilgilerin kataloglaştırılarak halka açılmasını amaçlıyor. Yaşanan gelişmeleri, projede görev alan Dr. Siren Bora aktarıyor.

Toplum
19 Temmuz 2016 Salı

Milas, ilkçağlardan itibaren Yahudilerin yerleştiği bir merkez olarak tanınmakta. Rodos, Kos, İasos, Strobilos gibi Milas’a yakın ada ve yerleşimde, çok eski tarihlerden beri Yahudi nüfusun mevcudiyetinden söz ediliyor. Zamanla bu nüfus, muhtemelen Milas’a nakledilmiş olmalı. Antik Karya arazisinde hüküm sürmüş başkenti Milas olan Menteşe Beyliği döneminde de (1300’lü yıllarda), Milas’ta Yahudilerin yaşadığı biliniyor. Osmanlı öncesinde, Milas’ta Yahudilerin varlığına ilişkin elde fazla veri yok. Bu yoksunluk, Yahudi kültürünün kent tarihindeki boşluğunu ortaya koyuyor ve bu boşluğun tamamlanması için araştırmaların derinleştirilmesi zorunluluğunu doğuruyor.

Osmanlı dönemine ilişkin eldeki ilk veriler, 19. yüzyılın ilk yarısında Milas’ta on aileden oluşan bir Yahudi topluluğunun bulunduğunu vurgulamakta. Hicri 1308 (Miladi: 1890-91) yılı Aydın Salnamesi’ne göre, Milas kazasında 26538 kişi yaşıyor; bunun 1835’i Rum, 356’sı ise Yahudi. Yüzyılın sonlarında Vital Cuinet, 26320 Müslüman, 1930 Rum, 311 Yahudi ve 25 yabancı olmak üzere Milas nüfusunu 28586 olarak göstermekte. Milas’taki Yahudi nüfusunun 1904-1905 yıllarında 542 olduğu, 1914-1915 yıllarında 1005’e ulaştığı, 14 Mart 1914 itibariyle tüm Menteşe’de (Muğla ilinde) 1615 Yahudi’nin yaşadığı kayıt altına alınmış. I. Dünya Savaşı sırasında, Bodrum’un İtilaf Devletleri savaş gemileri tarafından bombalanma tehlikesine karşı, buradaki Yahudilerin bir kısmının Milas’a taşındığı tahmin ediliyor. Yahudiler, Milas’ın eski kent dokusunun bulunduğu Hoca Bedrettin ve Hisarbaşı mahallelerinde yaşıyor. Bu nedenle Hoca Bedrettin Mahallesi halk arasında, “Yahudi Mahallesi” olarak tanınıyor. Milas’ta kimi verilere göre bir, kimi verilere göre ise iki havra bulunmakta olup birinin okula yakın bir yerde, diğerinin ise daha arkada konumlandığına dair bilgiler mevcut. Bu mabedin yerinde şimdi, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü binası bulunmakta.

milas 3

‘Milas’ta Yahudiliğin Sessiz Tanıkları’ projesi; Yahudi Mezarlığının saygın bir ebedi ziyaretgâh haline getirilmesi amacıyla içindeki çok sayıda mezar taşının okunup bir kataloğun hazırlanması; bu kataloğa, mülkiyeti Milas Belediyesine ait olan Milas Kent Belleği’ne konumlandırılacak bir kiosk üzerinden müteveffa yakınlarının erişebilmesi; hem Milaslı Yahudilerin, hem de uluslararası Yahudi cemaat ve kurumlarının farkındalığını arttırarak, mezarlığa farklı kültürlerden ziyaretçiler çekerek bilgi temelli bir halkla ilişkiler çalışmasıyla, yerelde turizm esnafına yönelik kültür ve turizm konularında bir dizi eğitim düzenlemesini kapsamakta.

Uzun uğraşlar sonucunda, Yahudi Mezarlığını da kapsayan ve farklı uygarlıkların şahitliğini yapan Milas’ın kültür mirasını yaya olarak ziyarete olanak veren sekiz duraklı bir kültür rotası oluşturulmuş. Proje, Yahudi Mezarlığının yakın geçmişe kadar Milas’ta varlığını sürdürmüş Yahudi Cemaati’nin katkısı ile uluslararası ölçekte tanıtılması ve turizme kazandırılması için öncelikle mezarlıktaki taşların sessizliğini bozup öykülerini anlatması ve mezarlığın özgünlüğü korunarak uluslararası tanınırlığının artması için, başta esnaf olmak üzere ilgili sosyal ve mesleki gruplarla kurumların farkındalığını yükseltmeyi hedeflemekte.

milas 2

Milas’ı Geliştirme ve Kalkındırma Derneği yürütücülüğünde Milas Kaymakamlığı, Milas Belediyesi ve İzmir Musevi Cemaati Vakfı’nın proje ortağı olduğu proje kapsamında, 30 Haziran’da İzmir Musevi Cemaati Vakfı Başkanı Sami Azar, Milas Kent Belleği Danışmanı Prof. Dr. Engin Berber, Sanat Tarihçi Ayşegül Güngören ile birlikte Milas’a gittik. KUBDEB Birimi Sorumlusu İsmail Ernur Öztekin’in de katılımıyla Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’ın odasında hep birlikte proje üzerine bir toplantı gerçekleştirdik. Milas Belediye Başkanı Tokat, yakın tarihe kadar Milas’ta yaşayan Yahudilerin ilçe için önemine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Milas Yahudileri, benim çocukluk dönemimde de yaşadığımız bir sosyolojik olgudur. Belediye binamızın da yer aldığı bu mahalle zamanında Yahudilerin en yoğun yaşadığı mahalle olmuştur. Halk arasında da hala burası Yahudi Mahallesi olarak anılır. Bizim kuşağımız da Yahudilerle aynı dönemi yaşamış insanlar. Doktorum da bir Yahudi’ydi ve hastaları kendisinden çok memnundu. Yahudiler Milas’ta yaşadıkları dönemde prensipli iş ahlakları ve çalışkanlıkları ile örnek olmuşlardır. Şu anda bunu daha iyi anlıyoruz. Şimdi Milas Halk Eğitim Merkezimizin olduğu yer havraydı. Ama burayı havra olarak bugünlere taşıyamamışız. Bu beni oldukça üzmüştür. Farklı dinleri ve kültürleri bünyesinde barındırabilen şehirler, her zaman diğer şehirlere göre oldukça değerli olmuştur. Milas’tan giden Yahudilerle bu yöre insanının dostlukları az da olsa halen devam ediyor. Biz Yahudileri biliyoruz fakat gelecek nesiller de Milas’ta bir dönem Yahudilerin yaşadığından haberdar olsun diye bir şeyler yapmak istiyoruz. Bu bağlamda, Milas Yahudilerinden kalan tarihi mezarlıkla ilgili projenin hayata geçirilebilmesi için elimizden geleni yapmaya hazırız. Milas’ta Yahudiliğin Sessiz Tanıkları projesiyle, oldukça kötü durumdaki mezarlıkta gerekli araştırmaların ışığında çalışmalar yapılacak ve Milas Yahudileri onurlandırılacak.”

Geçmiş dönemde de Yahudi Mezarlığının korunması ve düzenlenmesi için çeşitli girişimlerde bulunduklarını ifade eden Başkan Tokat, BM Kalkınma Programı’ndan katkı alınabilmesi amacıyla Gelecek Turizmde - Sürdürülebilir Turizm Hibe Programına başvurusu yapılan projenin, Türkiye’de ilk olma özelliği taşıdığını ilave etti. Yahudilerin Milas’tan ayrılmalarının, ilçe açısından önemli bir kırılma noktası oluşturduğuna dikkat çekti.

Projenin, kendisini oldukça mutlu ettiğini, projeyle ilgili her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirten İzmir Musevi Cemaati Vakfı Başkanı Sami Azar ise, “Biz gençlik yıllarımızda -ki Halikarnas Balıkçısını tanıdığım yıllardı- Anadolu’nun neyi varsa kendi kültürümüz olduğunu öğrendik. Anadolu’da yaşayan her millet burada bir iz bırakmıştır. Dolayısıyla bunlar Anadolu kültürü çerçevesinde ele alınmalıdır. Proje beni gerçekten çok mutlu etti. Genel olarak Yahudiler de Anadolu kültürünün önemli bir parçasıdır. Mezarlıklar herkes için kutsaldır. Milas’taki Yahudi Mezarlığındaki araştırmaları ve mezar taşlarının katalog çalışmalarını kapsayan projeye bizler de her türlü desteği vermeye hazırız”  dedi. Milas Kent Belleği içerisinde Yahudi kültürü için bir oda ayırdıklarını söyleyen Danışman Prof. Dr. Engin Berber, Milas Yahudilerini tanıyan, bilen, onlarla dostluk kuran son kuşakla ilgili araştırma ve görüşmelerin yapılacağını ve elde edilen bilgilerin derlenerek Kent Müzesi Arşivi’ne kazandırılacağını belirtti.

Ziyaretin ardından Sami Azar, Prof. Dr. Berber, Sanat Tarihçisi Güngören ve KUBDEB Sorumlusu Öztekin ile birlikte Milas Kent Müzesi’ne dönüştürülen Çöllüoğlu Hanını ve Milas Yahudi Mezarlığını gezdik. Yahudi Mezarlığının etrafı duvarlarla çevrilmiş. Girişte büyük bir demir kapı yer almakta. Söylendiğine göre mezarlık içerisinde, yaklaşık 170 mezar ve mezar taşı var. Ancak arazi meyilli ve yağmurlar nedeniyle toprak kayması mevcut. Dolayısıyla toprak altında bir miktar daha mezar ve mezar taşının saklı olması muhtemel.

 

Tire, Bodrum, Manisa, Bornova’dan sonra şimdi Milas

Önceki yıllarda, Tire, Bodrum, Manisa ve İzmir Bornova Yahudi mezarlıklarının envanterini çıkarmış; bu dört mezarlıkta yer alan mezar taşlarının tercümelerini yapmıştım. Hepsi sempozyumlarda bildiri olarak sunulduktan sonra akademik dergilerde yayınlandı veya yayınlanmak üzere. Milas Yahudi Mezarlığına ilişkin yapılacak çalışma ise bir ilk. Milas Yahudi Mezarlığındaki mezar taşlarında yer alan kitabelerin okunup tercüme edilmesi için; ilk kez kaymakamlık, belediye ve Yahudi Cemaati birlikte bir çalışma organize ediyorlar: En önemlisi ise, Milas Kent Müzesi içerisinde müstakil bir oda Milas Yahudilerine tahsis edildi. O odada yer alacak kiosk’a, çevirilerini yapacağım mezar taşı kitabeleri yüklenecek. Böylece müzeyi ziyaret edenler, Milas Yahudilerine ait bu odaya girdikleri zaman kiosk aracılığıyla, Milas Yahudi tarihi ve kültürünün en önemli göstergelerinden biri olan Yahudi Mezarlığındaki mezar taşları ile ilgili her türlü bilgiye ulaşabilecek. Bu kapsamlı çalışmanın bir parçası olduğum için son derece mutluyum. Umarım, geçmişte Yahudi cemaatlerine ev sahipliği yapmış olan diğer kentler de Milas Belediyesini ve Kaymakamlığını örnek alır, sınırları içerisindeki Yahudi mezarlıklarına ilişkin benzer çalışmalar başlatıp bu çalışmanın sonuçlarını kentlerinin müzelerinde sergiler.

 

Etiketler: