Ağa takılanlar

İsrail’de dış politikayla ilgili görüşmelerin daha çok başbakanlıkça doğrudan yürütülmesi ve Netanyahu’nun ofisinin Türkiye-İsrail görüşmelerindeki ağırlıklı rolü, Liberman’ın bu görüşmelere olumsuz bir etki yapmasını engelleyebilecek bir unsur olarak görülüyor. Netanyahu’nun Türkiye ile İsrail’in müzakerelerde sonuca ulaşmaya çok yakın olduğunu belirtmesi İsrail Başbakanı’nın ilişkileri normalleştirmeyi istediğine işaret ediyor. Görüşmelerin hâlâ sonuçlanamamasının en önemli sebebi olarak ise iki ülke hükümetleri arasındaki “güven eksikliği“ öne çıkıyor. Bu engelin aşılması 6 yıl sonra Türkiye ile İsrail’in yeniden büyükelçi değişiminin ve diplomatik ilişkilerin normalleşmesinin önünü açabilir. OĞUZ ÇELİKKOL- www.aljazeera.com.tr

İzak BARON Diğer
15 Haziran 2016 Çarşamba
  • “13 YAŞIMDA BAR MİTZVAMDA BOMBALI SALDIRI OLMUŞTU, BU DİREKT TAŞIDIĞIM YAHUDİ KİMLİĞİYLE İLGİLİYDİ. OKUL ZAMANLARINDA AZINLIK OLMA HİSSİNDEN DOLAYI DIŞLANMA HİSSİ YAŞADIM ASLINDA.”

“13 yaşımda bar mitzvamda bombalı saldırı olmuştu, bu direkt taşıdığım Yahudi kimliğiyle ilgiliydi. Okul zamanlarında azınlık olma hissinden dolayı dışlanma hissi yaşadım aslında.

Kolejdeyiz, din dersi vardı. 1., 2. sınıftasın ve diyorlar ‘Müslüman mısın?’ O zamana dek ben herkesi Yahudi sanıyordum. Bilmiyordum ki. Küçüktüm. Ben de aileme sordum sonra ve “Yahudisin” dediler. Din dersine girmemeye başladım, din dersinde ne konuşuluyor, ne yapılıyor bilmiyordum. Ben muaftım yani. Benimle beraber Ermeni ve Rum çocuklar da muaftı. Orada içeride ne konuştuklarını katiyen bilmiyoruz ama diğer derslerde “sizi kaynatmışlar sabun yapmışlar” falan derlerdi diğer çocuklar.

Ben o zaman 2. Dünya Savaşı’nı falan bilmezdim elbette. Soykırıma da daha hâkim değildim, garip gelirdi yani niye öyle bir şey diyorlar diye. Çocuklar acımasız olur zaten ama acımasızlığa iten birileri var ki ortada onlar da oluyorlar. Yoksa o yaştaki bir çocuk nereden bilecek soykırımı da 2. Dünya Savaşı’nı da… Anca çok çok entelektüel olması lazım. Belki şu anki çocuklar biliyordur. Bilgi onlar için daha erişilebilir ama ben küçükken internet daha yeni yeni gelmişti yani imkânı yok bir çocuğun ansiklopedide o bilgilere ulaşması. Ansiklopediyi açsa bile öyle bir bilgiye ulaşabileceğini de pek sanmıyorum.

“Sabun yapıldı” falan bunlar birileri tarafından söylenmiş şeyler. Medyadan görüyoruz bugün hala bu tarz şeyler oluyor. Bu yüzden din dersine neler yapılır bilmiyorum.

İsmim Salomon değil mesela, dedemin adı Salomon. Beni Sami yapmışlar yani asimile etmişler. Okulda ilgi çekmesin daha az hedef gösterilsin diye.”

Süheyla Yıldız

http://www.avlaremoz.com/2016/06/12/sami-anlatiyor-sinagog-benim-icin-bombayi-ifade-ediyor/

 

  • NETANYAHU’NUN LİDERLİĞİNDEKİ HÜKÜMET, SADECE BİR VEKİLİN KAYBIYLA İKTİDARDAN DÜŞME TEHLİKESİ YAŞADIĞINDAN LİEBERMAN LİDERLİĞİNDEKİ İSRAİL EVİMİZ PARTİSİ’Nİ HÜKÜMETE EKLEMLEMEKTE HERHANGİ BİR BEİS GÖRMEDİ

İsrail siyasetinin yapısal nitelikleri de Lieberman benzeri kısıtlı siyasi profillerin ekstra önem kazanmasına ve ülkenin söz gelimi dış politikasında kritik roller ifa etmesine zemin hazırlıyor. Seçim barajının düşüklüğü ve ülke genelinin tek bir bölge olarak kabul edildiği seçim sistemi, irili ufaklı pek çok partiyi meclise taşımakla kalmıyor, onların bu örnekte de olduğu gibi, potansiyel hükümet krizlerinde ‘kurtarıcı’ olarak vasıflanmalarını sağlıyor. İşte tam da bu sebeple, Netanyahu’nun liderliğindeki hükümet, sadece bir vekilin kaybıyla iktidardan düşme tehlikesi yaşadığından Lieberman liderliğindeki İsrail Evimiz Partisi’ni hükümete eklemlemekte herhangi bir beis görmedi. Oysaki İsrail Evimiz Partisi’nin yalnızca 6 milletvekili vardı. 120 sandalyeli Knesset’teki en küçük partinin siyasi spektrumun solundaki Meretz olduğunu ve sadece 5 milletvekiline sahip olduğunu da not edelim. Sadece 6 milletvekiline sahip olmasına mukabil Lieberman, Savunma Bakanlığı gibi oldukça yüksek profilli ve ülkenin geleceğine şekil verebilecek önemde bir mevkiyi elde etti.

İsrail Ordusu’nun İsrail dış politikasındaki etkisini göz önünde bulundurduğunuzda, Savunma Bakanlığı’nın önemi daha iyi anlaşılabilir. Türkiye’de oldukça bilinen isimlere referansla söylemek gerekirse İsrail’in Lübnan’ı işgali ve Falanjistlerin Sabra-Şatila katliamları, Likud lideri Menahem Begin’in Başbakan ve Ariel Sharon’un Savunma Bakanı olduğu dönemde gerçekleştirilmiştir. Elbette ki uluslararası politikayı salt kişilerin serdettikleri profiller belirlemez, yapısal ve konjonktürel limitler ülkelerin hamlelerini şekillendirir. Bugün bir diğer işgale ya da katliama zemin bulunmayabilir lakin %1 ihtimal dahi olsa hesaplamak gerekir. Ayrıca İsrail tarihinden eşleştirilebilecek optimum örneklerdir Netanyahu-Lieberman ikilisiyle Begin-Sharon ikilisi. Bu sebeple de bölgesel düzlemde Filistin sorununu perdeleyen sorun başlıklarının bir an önce ortadan kaldırılması veya yönetilebilir bir seviyede gündemin alt sıralarına itilmesi ve gelecekteki olası İsrail agresyonunun uluslararası arenada daha fazla görünür kılınması gerekmektedir. İsrail sağının tek bir hükümet olarak iktidarda bulunduğu bir dönemde bölgedeki herkesin dikkatli olması gerekir; hatta en başta, ‘Filistin davasına’ sahip çıkmaya çalışan Türkiye’nin...

Ceyhun Çiçekçi

http://www.karar.com/gorusler/ceyhun-cicekci-yazdi-asiri-lieberman-bizi-de-savunur-mu-152142#

 

  • YANİ ARTIK KABACA ‘YAHUDİ TOPLUMU’ YA DA ‘YAHUDİL LOBİSİ’ OLARAK NİTELEYECEĞİMİZ YEKPARE BİR GRUP YOK. VE AMERİKAN DIŞ POLİTİKASINI BU GRUPLARIN TERCİHLERİNE BAKARAK ANLAMAK/ANLAMDIRMAK MÜMKÜN DEĞİL

İsrail’in mevcut hükümetine yakınlığıyla bilinen pek çok grup Netanyahu’nun ziyareti konusunda Obama’nın yanında yer aldı.

Yahudi lobisinin en güçlü ayağı olan AIPAC’in içinden dahi farklı farklı sesler yükseldi. Özellikle Demokrat parti içinde İsrail karşıtı söylemler daha sık duyuluyor. Trump’un İsrail’le ilgili söyledikleri, Cumhuriyetçiler içerisinde de, o kadar yüksek sesle dillendirilmese de, benzer eğilimlerin başladığını gösteriyor.

Siyasette yaşanan bu durum aslında toplumsal bir dönüşümü yansıtıyor.

2015 yılında yapılan kamuoyu yoklamaları, Demokratlar, özellikle de liberal Demokratlar arasında, İsrail-Filistin meselesinde, İsrail’e karşı Filistin’i destekleyenlerin sayısının bir önceki yıla oranla yüzde 10 artarak çoğunluğu temsil ettiğini söylüyor.

Cumhuriyetçi tabanın ise artık dış politikada İsrail’e öncelik vermediğini, ‘İsrail’e mesafeli politika gütmeliyiz’ diyen adaylara da oy verdiğini gösteriyor.

Bu değişimi Yahudi lobi grupları arasında da görmek mümkün. Artık Yahudi lobi camiasını bütünüyle AIPAC gibi tutucu gruplar kontrol etmiyor. JStreet gibi liberal gruplar genç nesil arasında hızlıca güçleniyor.

Yani artık kabaca ‘Yahudi toplumu’ ya da ‘Yahudi Lobisi’ olarak niteleyeceğimiz yekpare bir grup yok. Ve Amerikan dış politikasını bu grupların tercihlerine bakarak anlamak/anlamdırmak mümkün değil.

2016 Amerikan başkanlık yarışı, Amerika-İsrail ilişkilerinde yeni bir dönemece girildiğinin en son örneği…

Gönül Tol

http://t24.com.tr/yazarlar/gonul-tol/amerika-baskanlik-yarisinin-abd-israil-iliskilerine-dair-soyledikleri,14746

 

  • MERAK EDİYORUM, SAVCILIK BİR SORUŞTURMA BAŞLATTI MI, BU AŞAĞILIK IRKÇI TİPLERİN İŞLEDİĞİ NEFRET SUÇUNU KOVUŞTURMAK İÇİN? İÇİŞLERİ VE ADALET BAKANLARI NE DİYORLAR BU KONUDA?

Edirne’deki Büyük Sinagog’da, 41 yıl aradan sonra ilk kez bir nikâh töreni yapıldı.

Bu tören periskop üzerinden de yayınlandı.

Tabii memleketimizin ırkçıları da boş durmadı, sosyal medyada bir nefret rüzgârı estirildi. Atılan tweet’lerden birinde şöyle deniliyor: “Bir şey soracağım, bunlar niye Türkiye’de evleniyor?”

Bir etnik ya da dini azınlıktan “bunlar” diye söz ediyorsanız bu sizin sadece kaba bir insan olduğunuza değil, aşağılık bir ırkçı olduğunuza işaret eder.

İlhanfatih adını taşıyan bir Twitter kullanıcısı şöyle yazmış: “Hayattaki en büyük hayallerimden biri Yahudi öldürmek a..koduklarım.”

Omerkay98812243 isimli kullanıcının tweet’i şöyle: “Hitler olmasa şimdi İsrail her yerdeydi.”

Ave212121 isimli kullanıcı “Adam boşuna yapmamış” diye tamamlıyor bunu.

Öbür kullanıcıların Yahudiler ve evlenen çift için yazdıklarını buraya aktarmama olanak yok, ama kolayca tahmin edebileceğiniz gibi yakası açılmadık küfürler bunlar. Bizim üzerine siyasal İslam sosu dökülmüş ırkçılarımızın seviyesizliğini de gösteren bir yığın tweet.

Merak ediyorum, savcılık bir soruşturma başlattı mı, bu aşağılık ırkçı tiplerin işlediği nefret suçunu kovuşturmak için? İçişleri ve Adalet bakanları ne diyorlar bu konuda? Ne oldu o sizin “dillere destan” hoşgörünüze?

Mehmet Y.Yılmaz

http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/mehmet-y-yilmaz_148/bu-gezi-kisisel-butceden-karsilanmali_40114629#

 

  • İSRAİL’DE DIŞ POLİTİKAYLA İLGİLİ GÖRÜŞMELERİN DAHA ÇOK BAŞBAKANLIKÇA DOĞRUDAN YÜRÜTÜLMESİ VE NETANYAHU’NUN OFİSİNİN TÜRKİYE-İSRAİL GÖRÜŞMELERİNDEKİ AĞIRLIKLI ROLÜ, LİBERMAN’IN BU GÖRÜŞMELERE OLUMSUZ BİR ETKİ YAPMASINI ENGELLEYEBİLECEK BİR UNSUR OLARAK GÖRÜLÜYOR

Türkiye-İsrail arasında son altı yıldan beri devam eden diplomatik krizler ve siyasi ilişkilerin bozulması süreci iki ülke arasındaki ticari ilişkilerde büyük olumsuz sonuçlar yaratmadı. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin normalleşmesi, turizm dahil, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler üzerinde de olumlu etkiler yapabilir.

İsrail’in Doğu Akdeniz’de doğal gaz rezervleri bularak, doğal gazda önce kendine yeter duruma gelmesi, şimdi de ihracat aşamasına geçmekte olması, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere bir de enerjinin eklenmesini gündeme getiriyor.

İsrail doğal gaz ihracatı için Türkiye’yi iyi bir müşteri ve doğal gazın boru hattıyla Avrupa’ya gönderilmesi için en iyi güzergâh olarak görüyor, doğal gazda Rusya ve İran’a olan bağımlılığını azaltmak isteyebilecek bir Türkiye için İsrail önemli bir seçenek olarak ortaya çıkıyor.

Türkiye’nin Gazze’ye uygulanan katı abluka ve ekonomik ambargonun yumuşatılabilmesi için İsrail’den alacağı tavizler, Gazze’de yaşayan 1,6 milyon Filistinlinin günlük yaşamının bir ölçüde de olsa kolaylaşması yönünde bir katkı sağlayacaktır. İsrail’le normalleşen diplomatik ilişkileri Türkiye’ye ayrıca Filistinlilere genelde yardım ve hatta Filistin sorununun barışçı yollardan çözümü konusunda yine bir rol oynama imkânı da yaratabilir.

İsrail’de dış politikayla ilgili görüşmelerin daha çok başbakanlıkça doğrudan yürütülmesi ve Netanyahu’nun ofisinin Türkiye-İsrail görüşmelerindeki ağırlıklı rolü, Liberman’ın bu görüşmelere olumsuz bir etki yapmasını engelleyebilecek bir unsur olarak görülüyor.

Netanyahu’nun Türkiye ile İsrail’in müzakerelerde sonuca ulaşmaya çok yakın olduğunu belirtmesi İsrail Başbakanı’nın ilişkileri normalleştirmeyi istediğine işaret ediyor.

Görüşmelerin hâlâ sonuçlanamamasının en önemli sebebi olarak ise iki ülke hükümetleri arasındaki “güven eksikliği“ öne çıkıyor. Bu engelin aşılması 6 yıl sonra Türkiye ile İsrail’in yeniden büyükelçi değişiminin ve diplomatik ilişkilerin normalleşmesinin önünü açabilir.

Oğuz Çelikkol

http://www.aljazeera.com.tr/gorus/turkiye-israil-iliskilerindeki-normallesme-ve-sorular

 

  • İLİŞKİLERİN ALTIN DÖNEMİ OLARAK TANIMLANAN 1990’LARIN ASKERİ İŞBİRLİĞİNİN YERİNİ EKONOMİK VE TİCARİ İŞBİRLİĞİNE BIRAKMASI, İSRAİL’İN ASKERİ ANLAMDA STRATEJİK BİR ORTAKTAN ÇOK EKONOMİK BİR PARTNERE DÖNÜŞMESİ YENİ BİR DÖNEME KAPI AÇARKEN, TÜM BU GELİŞMELERİN SONUÇLANABİLMESİ İÇİN, HER İKİ ÜLKEDE CEREYAN EDEN POLİTİK SIKINTILARIN AŞILMASI GEREKİR

İsrail’in üzerinde durduğu iki madde Türkiye’nin Gazze’ye hangi yollarla yardım edeceği ve İsrail’in en büyük düşmanı olarak tanımladığı Hamas ile ilişkileri. İsrail Gazze’ye uygulanan deniz ambargosunun meşru olduğunu, kuruluş bildirgesinde İsrail’in yok edilmesi yazan ve daha önce Filistin Yönetimi ile İsrail arasında imzalanmış anlaşmaları kabul etmeyen Hamas’a silah sevkiyatını engellemek için gerekli olduğunu vurguluyor. Bu da görüşmelerde Hamas’ın en önemli konu olduğunu gösteriyor. Türkiye’nin Gazze’ye yardım ulaştırması ile gelişmeler hakkında açıklamalar yapılırken, İsrail’in bir diğer talebi olan Mavi Marmara’ya katılan İsrail askerleri hakkında açılan davaların düşürülmesi konusunda nasıl bir yol izlendiği ise bilinmiyor. Mavi Marmara davası görüşmelerinin devam etmesi ve İHH’nın açıklamaları da bu konuya bir açıklık getirmekten oldukça uzak.

İlişkilerde normalleşme neden şimdi hız kazandı sorusunun cevabı ise birçok farklı konuyu içeriyor. Doğalgaz da bunlardan biri. Ancak İsrail’in konu ile ilgili kendi iç yönetmeliği ile ilgili bir mahkeme kararı ihracata başlamasının önünde engel teşkil ediyor. Tekelleşmeyi önlemeyi amaçlayan mahkeme kararı şartlarına göre yeniden düzenlenmesi gereken tasarı onaylandıktan sonra ancak İsrail doğalgaz ihracatı için gerekli yeşil ışığı yakalamış olacak. Ve ancak ondan sonra bugüne kadar birçok farklı ülke ile yaptığı görüşmeler sonucunda bu stratejik ve uzun vadeli kararı verebilir. Doğalgazın İsrail’e diplomatik bir güç de kazandıracağı önemli bir gerçek.

Enerji dışında bölgede yalnızlık, güvenlik, istihbarat, İran tehdidi gibi birçok farklı sebep diplomatik ilişkilerde normalleşme yolunun açılmasının sebepleri arasında sayılabilir. Özellikle Suriye savaşı ile artan terör Türkiye’yi tehdit ediyor. Sınır kenti Kilis’e düşen roketler, İsrail’in yıllardır sınır kentlerinde yaşadıklarını anımsatıyor. Bu tecrübe doğrultusunda İsrail’in ABD desteğiyle geliştirdiği Demir Kubbe ve geliştirilmekte olduğu Davut’un Sapanı Türkiye’nin kendini savunabilmesi için gereken teknoloji. Her ne kadar İsrail bunu hiç bir yabancı ülkeye satmadıysa dahi, ikili ilişkilerin düzelmesi halinde geleceğin ne getireceği bilinmez.

Rusya tehdidi sabitken, ABD’nin Suriye’deki öncelikleri ve tutumu belliyken, Türkiye ile İsrail’in bölgedeki işbirliği önem kazanıyor. Her iki ülke güvenliği ve bölgesel istikrarı sağlamanın öncelikleri olduğunu söylediği bir dönemde, Türkiye ve İsrail’in ilişkilerinde normalleşmeyi sağlayacak önemli bir itici gücün de terör olduğu, yadsınamaz bir gerçek. Öte yandan, iki ülke arasındaki ilişkilerin ağırlıkla -tüm olumsuz gelişmelere rağmen artarak devam eden- ticaret ve ekonomik işbirliği üzerinden yürüyeceği söylenebilir. İlişkilerin altın dönemi olarak tanımlanan 1990’ların askeri işbirliğinin yerini ekonomik ve ticari işbirliğine bırakması, İsrail’in askeri anlamda stratejik bir ortaktan çok ekonomik bir partnere dönüşmesi yeni bir döneme kapı açarken, tüm bu gelişmelerin sonuçlanabilmesi için, her iki ülkede cereyan eden politik sıkıntıların aşılması gerekir.

Karel Valansi

http://karelika.blogspot.com.tr/2016/06/turkiye-ve-israili-yaknlastran-nedir.html?m=1

 

Netten okumalar

 

  • BOŞANMAK İÇİN MÜSLÜMAN OLAN YAHUDİ KADINLAR – SERDAR KORUCU

http://www.avlaremoz.com/2016/06/09/bosanmak-icin-musluman-olan-yahudi-kadinlar-serdar-korucu/

 

  • BABA ZULA’DAN İSRAİL’İ BOYKOT ÇAĞRISINA CEVAP: BOYKOT YALNIZCA MÜZİKLE OLMAZ

http://kulturservisi.com/p/baba-zuladan-israili-boykot-cagrisina-cevap-boykot-yalnizca-muzikle-olmaz

 

  • TÜRK GENÇLERİ İSRAİL HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR?

https://ibraniceceviri.com/turk-gencleri-israil-hakkinda-ne-dusunuyor/

 

  • İSRAİL - RUSYA YAKINLAŞMASI NEYİ HEDEFLEMEKTE? - SEVİL NURİYEVA

http://haber.star.com.tr/yazar/israil--rusya-yakinlasmasi-neyi-hedeflemekte/yazi-1118024

 

  • AUSCHWİTZ DAVASI DÜNYANIN BELLEĞİNDE KALACAK

http://onedio.com/haber/auschwitz-davasi-dunyanin-belleginde-kalacak-716047

 

Netten seyredin

 

  • PELİN ÇİFT İLE GÜNDEM ÖTESİ - 8 HAZİRAN 2016 "MESİH VE KUDÜS" ÖMER FARUK HARMAN

https://www.youtube.com/watch?v=va3ECFsFEEw

 

Takılan tweetler

 

Selin Nasi ‏@selinika  8 Haz

Masum insanlara ateş açan saldırganları tebrik eden bir siyasi örgüt iktidarına"mazlum"diyerek, kol kanat germek çelişki değilse;ne?

 

ivo molinas ‏@basyazar  8 Haz

Terörizmden çeken Türkiye terörizme selam çakan Hamas'ı desteklemeye devam mı edecek?

 

Herr 5 Postasson ‏@5posta  8 Haz

İsrail haftaya Gazze'ye operasyon düzenlerse bakın görün, kimse bugünkü saldırıyı hatırlamaz. "İsrail yine sebepsiz saldırdı" olur.

 

***

 

  • Tebessüm ederken antisemitizm - ELİ HALİGUA

http://www.avlaremoz.com/2016/06/08/tebessum-ederken-antisemitizm/

 

(((rivokkk))) ‏@Rivokhay   7 Haz

Gazetede tebessüm yorumuyla yayınlanan fıkra fıkrayı yollayan doktormuş isim soyadla gururla yollamış Tövbe de estf

 

 

 

Karel Valansi ‏@karelvalansi  7 Haz

Yarın biri sorsa "Türkiye'de antisemitizm var mı?" diye ne cevap verilir? "Tebessüm"müş!!

 

ishak ibrahimzadeh ‏@ishak5723  9 Haz

@karelvalansi @gazetesozcu 'yersiz' değil ! tebessüm etmemiz istenmesi ise 'yersiz'... Holokost'un anısın önünde saygı ile eğiliyorum

 

Karel Valansi ‏@karelvalansi  9 Haz

"Tebessüm"e @gazetesozcu 'den cevap geldi:

 

 

***

 

tuncay opçin ‏@tuncayopcin  23 sa.23 saat önce

Bilgiden korkmayın. Agos okuyunca Ermeni, Şalom okuyunca Yahudi olmazsınız. Sadece insan olursunuz. Korkmayın.

 

Türk Musevi Cemaati ‏@tmusevicemaati 13 Haz

Sn @tvahaber bu yayınınız 'nefret' yaratmakta; sonuçlarının dünyamızda nerelere varabildiğini gördükçe, amacı nedir?

 

 

 

 

Henri Barkey ‏@hbarkey 13 Haz

Insaf artık Irkçi manyak marjinal bir misyoneri profesor ya soylesin Şok! O da mı Yahudiymiş diyeceksiniz Ahaber ½

 

Henri Barkey ‏@hbarkey  13 Haz

Kalkip birisinin bunlara ayip diyememesi daha acikli bence Şok! O da mı Yahudiymiş diyeceksiniz - Ahaber 2/2

 

Mustafa Yeneroğlu ‏@myeneroglu  13 Haz

Mustafa Yeneroğlu Retweetledi: A Haber

Dininden,dilinden ve etnik kökeninden dolayı her ötekileştirmeyi reddediyor, @tvahaber 'i hassasiyete davet ediyorum

 

İstanbul LOOK ‏@IstanLOOK  

Balkan Harbi'ne gönüllü olarak katılan, Yahudi vatandaşlarımızdan "Yako oğlu Mordehay" Sirkeci'de...