Bilimsel ve Akademik Yazım ve Yayın

İnsanlığın gelişiminde bilimin yeri çok önemli. Üniversiteler bilimin temel gelişim yerleridir. Günümüzde kalifiye işgücü, beyaz ve mavi yaka gelişimi için de önemli bir rol oynamaktalar.

Cüneyt DİRİCAN Ekonomi
30 Mart 2016 Çarşamba

Üniversitelerin bilimsel katkılarının ölçümlenmesinde birçok kriter var. Makale üretimi, patent başvurusu, kitap yayını, Nobel Ödülü, kongre düzenleme ve katılım, bildiri sunulması, kalkınma ajansları ile proje üretimi ve gerçekleştirilmesi, Erasmus programı kapsamında değişimler, proje ofisleri ile kuluçka merkezleri kurulması ve girişimcilere destek, yüksek lisans tezleri gibi birçok başlıkta çalışma gerekiyor. Türkiye’de ULAKBİM’de ve çeşitli ulusal ve uluslararası endekslerde taranan birçok hakemli dergi bulunmakta.

 

İnsanlığın gelişiminde bilimin yeri çok önemli. Çok gezen mi bilir çok okuyan mı tartışması aslında bilimin bizzat kendisidir. Akademik dünyanın teori üretimi ve bunların hayata geçmesi bu cümlenin pratiğe yansımış halidir. Buna günümüzde sanayi üniversite işbirliği demek de mümkün. Üniversiteler bilimin temel gelişim yerleridir. Günümüzde kalifiye işgücü, beyaz ve mavi yaka gelişimi için de önemli bir rol oynamaktadırlar.

Üniversitelerin bilimsel katkılarının ölçümlenmesinde bir sürü kriter var. Makale üretimi, patent başvurusu, kitap yayını, Nobel Ödülü, kongre düzenleme ve katılım, bildiri sunulması, kalkınma ajansları ile proje üretimi ve gerçekleştirilmesi, Erasmus programı kapsamında değişimler, proje ofisleri ile kuluçka merkezleri kurulması ve girişimcilere destek, yüksek lisans tezleri gibi birçok başlıkta çalışma gerekiyor. Buralarda yayınlanan eserlerin teorik ve kavramsal, ampirik ve anket çalışmaları şeklinde akademisyenlerce üretimi mümkün. Artık bazı üniversitelerde yüksek lisans ve doktora seviyesinde mezuniyet şekil şartı olarak hakemli dergilerde en az bir makale yayınlanması da isteniyor. Bu çalışmaların sayısı, yeri, eserlere ve yayınlara alınan atıflar üniversitelerin dünya ve ülke sıralamalarındaki yerini belirliyor. Türkiye’de yeni doçentlik şekil şartları da bu çalışmaların daha fazla gerçekleştirilmesi adına değiştiriliyor.

Tezler, kitaplar, makaleler

Akademik çalışmalarda en çok rastlanılan çalışmalar, tezler, kitaplar, makale, bildiri ve poster sunumlarıdır. Tezler yüksek lisans (master) ve doktora derecelerinde mezuniyet şekil şartıdır. Türkiye’de tezsiz yüksek lisans imkânı olan programlarda ise tez gibi kabul gören proje ödevleri şekil şartı olarak bulunur. Tüm bu eserlerin ortak özelliği olarak, bilime, akademik ve profesyonel dünyaya katkı sağlaması, başka eser sahiplerince kullanılacak geçerlilikte (citation) kaynakça olma özelliği taşıması, ileride başka çalışmalara ışık tutması, özgün olması ve intihal içermemesi, kaynakça ve referansları içermesi, ortaya konan hipotezin çürütülmesi veya kanıtlanması, bunun için yapılan araştırmaların ve sonuçların bu çalışmalarda yer alması gerekmekte.

Bildiriler, akademik kongrelerde ve konferanslarda sunulan sunumların özet veya tam halleridir. Yazılı yayın, CD, web sitesinde yayın, poster şeklinde olabilir. Poster eğer sunucu kongreye katılamıyorsa bildiri özetini bir poster haline getirerek kongre alanında asarak paylaşması durumudur. Bugün internet üzerinden webinar şeklinde sunum da pratikte mümkün olmaktadır. Makale ise bilimsel araştırmaların ve sonuçları ile bulgularının yazılı olarak hakemli dergilerde yayınlanması durumudur. Makalenin yayınlandığı yere göre akademisyenlerin akademik ünvan için başvurularında puan toplaması söz konusu. Yayınlara ve eserlere atıfta bulunulması ve başka eserlerde kaynakça olarak kullanılması da yine yayının yerine göre ilgili akademisyene puan kazandırır. Alınan puanlar hangi endesklerce tarandığına veya yayının türüne göre değişebilmektedir. SCI, SCI-Expanded, SSCI ve AHCI Endekslerinde taranan akademik ve hakemli dergiler akademisyenlerin puanları ve üniversite sıralamaları için önemlidir. Etki faktörü denilen bu endekslerin taranma ve eserin kullanılma sayısı bu endeksleri ve o endekslerde yer alan eserleri önemli hale getirmekte. ABD’de Econlit ve Türkiye’de ULAKBİM’de ya da Elsevier/ScienceDirect’te taranan dergiler için de benzer bir durum söz konusu.

Bir örnek üzerinden akademik dünyada hakemli dergilerin sıralamalardaki ve endesklerdeki yerini incelersek; Türkiye’de her ne kadar ticari hayatta Harvard Business Review’de yer almak çeşitli kurumlarca prestij olarak görünse de, akademik dünyaca kabul gören endekslerde taranan diğer uluslararası ve ulusal hakemli dergilerde daha fazla citation (referans) alacak şekilde case study (vaka çalışması) olmak mümkün. Bu şekilde akademik/bilimsel anlamda daha fazla etki faktörü katsayısı ile daha fazla endekste taranarak, aramalarda ve Google Scholar gibi akademik arama motorlarında daha fazla hit ve citation almak mümkün olabilmekte. Zaten, yapılan tüm vaka çalışmaları da ilgili akademisyenlerce bir dergi seçilerek yayınlanmakta. Endeksler arasında, sadece SSCI Endeksinde sosyal bilimler ekonomi alanında 343 adet, iş ve finans alanında 92, yönetim alanında 190 adet hakemli dergi bulunuyor. Hatta Thomson Reuters Intellectual Property and Science web sitesinde SSCI Endeksinde taranan dergiler arasında Harvard Business Review bulunmamakta. Dergi sıralamalarında örneğin SCImago Journal & Country Rank, dünyadaki hakemli dergilerin etki faktörlerini Scopus (Elsevier) veri tabanına göre sıralamakta. Bu sıralamalarda sosyal bilimlerde iş, yönetim ve muhasebe alt başlığında ‘Harvard Business Review’ 2014 yılında 78.nci sırada yer almıştır. 70.nci sırada ‘Journal of Fashion Marketing ve Management’ dergisi bulunmaktadır. Özetle, bilimin doğası gereği bu endekslerde ticari popülerlik ile akademik popülerlik aynı anlamda değerlendirilmemektedir.

Türkiye’de ULAKBİM’de ve çeşitli ulusal ve uluslararası endekslerde taranan birçok hakemli dergi bulunmakta. Bunlar YÖK’ün ve uluslararası bilimin doğası gereği alanlarına göre ayrılmakta. Bu yazımızda Sosyal Bilimler’de yer alan bazı hakemli ulusal ve uluslararası Türk dergilerinden örnekler de vermek istedik. Bu gibi ulusal dergilerimiz de makale dışında, bildiri, vaka çalışması, çeviri, kitap gibi yayınlarını değerlendirmek adına akademisyenler ve profesyoneller tarafından dikkate alınabilir.

‘Maliye ve Finans Yazıları’ dergisi

‘Maliye ve Finans Yazıları’ dergisi, Türkiye Finans Yöneticileri Vakfı (Finans Kulüp) ile Türkiye Ekonomik ve Mali Araştırmalar Vakfı (TEMAR)’nın bilimsel mesleki yayınıdır. Finans Kulüp’ün kuruluş yılı olan 1986’da ilk sayısı yayınlanan Maliye Yazıları Dergisi’nin devamıdır. Altı ayda bir olmak üzere yılda iki kez yayınlanan hakemli bir dergidir. 105.nci sayısını çıkaran dergi  ULAKBİM, EBSCO ve ASOS endeksleri tarafından taranmaktadır. Finans Kulüp, Türkiye’de finans alanında kurulmuş ve İstanbul Finans Merkezi Projesini ilk ortaya atan ve dönemin politikacıları ve yöneticileri ile çeşitli konferanslarda bu konuları tartışan ilk sivil toplum örgütüdür. Danışma ve hakem kurulları ile yönetiminde Türkiye’nin önde gelen akademisyenleri ve iş insanları bulunuyor. Genç Finans Kulüp ile üniversite öğrencilerini de üye olarak kabul etmektedir. Başkanlığını benim de Hocam olan eski Hazine Müsteşarımız Sayın Tevfik Altınok yapmakta.

‘Finans Politik ve Ekonomik Yorumlar’ dergisi

‘Finans Politik ve Ekonomik Yorumlar’ dergisi, 52 yıldır yayın hayatında olan Türkiye’nin en eski ulusal hakemli sosyal bilimler dergisidir. Mayıs 2003 tarihine kadar “Banka ve Ekonomik Yorumlar Dergisi” adıyla yayınlandı. Her ay yayınlanan derginin amacı, iktisadi ve idari bilimler alanında bilgi üretilmesine ve bilginin paylaşılmasına nitelikli katkıda bulunarak, bu alanda yayın yapmak isteyen akademisyenler için bir platform olmak. ULAKBİM ve ASOS endeksleri tarafından taranmakta. Danışma, bilim ve hakem kurulları ile yönetiminde Türkiye’nin önde gelen akademisyenleri ve iş insanları bulunuyor.  Dergi abonelik esasına göre çalışır.

Pressacademia.org uluslararası dört hakemli derginin ev sahibidir. “Journal of Marketing, Management and Logistics” bunlardan bir tanesidir. Üç ayda bir yayımlanan dergiler yine başarılı Türk akademisyenlerinin önderliğinde çıkıyor. ECONLIT, ULAKBIM, EBSCO, Ulrich’s, ProQuest gibi 12 endekste taranıyor. Procedia, konferans, bildiri, vaka çalışması, kitap gibi makale dışında yayınların da yapılması mümkün. 2014 yılından beri İngilizce ve Türkçe iki dilde yayın yapan dergilerin yerli ve yabancı danışma ve hakem kurulları bulunuyor.

Yine akademik, bilimsel ve profesyonel olarak katkı sağlayan ve değer üreten kurumlardan bir tanesi İktisadi Araştırmalar Vakfı (1962). Yönetiminde benim de hocalarım olan Prof.Dr. A. Tunç Erem (Eski Marmara Üniversitesi Rektörü), Prof.Dr. Erişah Arıcan (Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Müdürü) gibi değerli isimler yer alıyor.

Louis Pasteur, Nikola Tesla, Thomas Edison, Albert Einstein, Marie Curie, Aziz Sancar, İlber Ortaylı, Oktay Sinanoğlu, Ahmet Vefik Alp, Mehmet Fuat Köprülü gibi yerli ve yabancı bilim insanlarının katkıları bilimi hep ileriye taşımıştır. Her ne kadar bilim ve akademik dünya paylaşım üzerine dayalı olsa ve kıskançlığa yer olmasa da, bir akademisyen olarak bu yazımız vesilesi ile bir konuya dikkat çekmek istedim. Türkiye’den de çok kaliteli ve katma değerli akademik çalışmalar çıkmakta ancak basınımızda yabancılar kadar yer bulamamakta. Bu vesile ile Şalom’a bir kez daha minnettarlığımı ifade etmek isterim. 19 Mart 2014 tarihli “İstanbul Ekolü’nden kâhin Roubini çıkar mı” yazımız ile piyasalardan tam bir sene önce, EUR/USD paritesinin 1,40’dan 1,10’a gideceğini dünyada ilk kez Şalom’da dile getirmiştik. Yine, 03 Aralık 2014 tarihli “Geleceğin İş Ve Ekonomi Dünyasına Hazırlık Atölyesi” yazımızla, Roubini’nin kendi sitesinde yayınladığı Robotik ve Yapay Zekâ konulu makalesinden 5 gün önce, bu konuyu ilk defa, yine İsviçre’li bilim insanı Klaus Schwab’ın kurduğu World Economic Forum’dan önce, Şalom’da kaleme aldık. Kendimizden örneklediğimiz bu konular gibi Türk akademisyenlerimizin ilk defa ele aldığı, sunduğu, geliştirdiği birçok çalışma, buluş ve eser bulunmakta. Ancak yabancılara yönelik aynı ilgiyi veya haberlerde yeri genelde bulamıyor. Ayrıca, çok kaliteli ampirik çalışma, istatistiki modelleme veya anket yöntemi ile şirketlerimizin case study’lerini yazmak, çözüm/ürün üretmek mümkün iken çoğu zaman yabancı bir akademisyen veya dergi kadar veriye, yetkiliye ulaşmak mümkün olamıyor. Dünya sıralamalarında daha fazla üniversitemizi görmek dileğiyle son söz olarak, ne demişti Atatürk: “Beni Türk doktorlarına emanet ediniz”.