Vayikra - Şabat Zahor

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
16 Mart 2016 Çarşamba

Vayikra kitabının aynı adı taşıyan ilk peraşası genellikle ‘korban’ konusunu işler. Bu konu günümüzde uygulanabilir olmadığından anlaşılması kolay değildir. Bayram günlerinin Musaf duasında söylediğimiz “kohanim baavodatam ulviyim leduhanam ulşiram ulzimram veYisrael bemaamadam - Kohenler korban görevlerinin başında, Levi kabilesi Duhan’da şarkı ve ilahilerinde, Yisrael ise temsilci olarak bulunmaları gereken yerde” dileği ne zaman gerçekleşir bilmek mümkün değildir. Ancak Rabiler Oşea peygamberin sözlerine bakarak “unlaşma parim sefatenu” cümlesi gereği korban ibadeti yerine Tefila sistemini getirmişlerdir. Teilim 12’de yazan “kerum zulut livne adam” cümlesi Gemara Berahot tarafından  “onlar yükseklerde bulunur ama ne yazık ki insanlar tarafından küçümsenir” şeklinde açıklanmaktadır. Gerçekten de Tefila aslında Tanrı ile bir bağ kurabilmek için yerine getirilmesi gereken çok önemli bir zorunluluktur. Tefila söylemekle her Yahudi bir Kohen statüsüne kavuşmaktadır. Çünkü korban ibadetini gerçekleştirecek Kohenler olmadığından herkes kendi Tefila’sını icra etmektedir. Ne yazık ki zaman içinde koşullar ağırlaştıkça Tefila kavramı “bir mecburiyeti yerine getirmek” havasına bürünmüş ve “Tefilat keva” şeklini almıştır. En iyi sinagog en erken çıkılan, en iyi Hazan da süratli okuyan olmuştur. Çağın koşulları elbette ki bazı şeyleri günümüze uydurmayı zorunlu kılmaktadır ama Tefila yükseklerdeki konumundan çok daha aşağılara çekilmiştir. Sidur adını verdiğimiz kitaplarda bazen çok basit bazen de Arizal veya Rav Şarabi gibi Kabalistik açıklamalar vardır. Bu kitaplardaki “kavanot” dediğimiz açıklamalar aslında gerçek konsantrasyonların  çok az bir kısmını içermektedir. Ancak çoğunluk bunlara ulaşabilecek durumda değildir.

Rabi Yaakov Perets bir konuşmasında özellikle Amida duasının tatil zamanlarında daha uzun sürmesinin önemine değinmiştir. Böylelikle Amida duasında gerekli kavana yani konsantrasyona ulaşmak kısmen bile olsa mümkün olacaktır. İş zamanlarında koşullar nedeniyle buna olanak bulamayan yahidler belki tatil zamanlarında buna olanak bulabileceklerdir. Çünkü Tefila dediğimiz duaların belkemiğini oluşturan Amida duası daha yavaş okunduğunda daha anlamlı ve daha keyifli hale gelmektedir. İsteyerek, acele etmeden keyifle okunan bir duanın da yerini daha çabuk bulacağı aşikardır.

Bu hafta Şabat Zahor. Amalek tarafından yapılan kalleş saldırının anıldığı Purim’den önceki Şabat. Bu günde okunan Zahor peraşasında Amalek’in nasıl saldırdığının unutulmaması ve uyanık olunması gerektiği anlatılmaktadır. Tarih boyunca Yahudiler benzer saldırılarla karşı karşıya kalmışlardır. Saldırılan bazen fiziksel varlığımıza bazen de manevi zenginliğimize karşı yapılmıştır. Bu tarihten sonra da bu saldırıların devam edeceğini söylemek sürpriz olmaz. Önemli olan nesilden nesile sürdürülen bu mücadelenin her zaman hazır bir şekilde devam ettririlmesi ve gelecek nesillerin bu konuda uyarılmasıdır.

“Zahor et aşer asa leha Amalek...... lo tişkah!