Finans Doktoru ile küresel piyasa turu

Türkiye’de enflasyon ocak ayında yıllık % 9,58 olarak gerçekleşti. Gıda, tütün, lokanta, eğlence ve diğer malların % 11’lerin üzerinde. Tarım ülkesinde gıdaya ve tarıma dair ürünlerin fiyatının artışını değerlendirmek gerekirse, 2 ve 10 yıllık tahvillerin faizine olan etkisine bakmak yeterli. Tahvil oranlarımız niye TCMB Para Politikası Kurulunda faizlerin düşürülemeyeceğini özetliyor.

Cüneyt DİRİCAN Ekonomi
10 Şubat 2016 Çarşamba

Çin’in ay takvimine göre tatil olan Çin piyasaları aslında 2016 Ateş Maymun Yılı olarak küresel piyasaların durumunu da özetler nitelikte. Beş elementi dikkate alan Çin takviminde 2016 ateş ve metal elementlerinden oluşuyor ve yorumlara göre birbirleri ile iyi anlaşan elementler olmadığı için o senenin huzur içinde geçmesi beklenemez. 60 yıllık döngülerle yenilenen Çin takviminde ateş elementi mutluluk anlamına gelmektedir ve ateş Yang iyimser bir elementtir. Bu nedenle, 60 yıl önce NYSE Dow Jones 500 puan yukarı çıktığına göre, bu sene de aynı döngü beklenebilir düşüncesi yorumlarda geçmekte. Peki, bu olası mı? ABD’de perakende satışlar gibi ekonomik verilerin kötü gelmesi ile FED’in faizleri 4 yerine 2 arttırabileceği, hatta arttıramayacağı beklentisi ile küresel borsalarda yukarı yönlü hareketler oluştu. Euro/Dolar paritesinde Euro değer kazandı, altının onsu 1.190 Dolar seviyelerine roket hızı ile çıktı, Japon Yeni geçtiğimiz haftaki 121 seviyelerinden 115’lere inerek Dolar karşısında son dönemlerin en büyük değerini kazandı. Olumsuz haberlerin piyasalarda olumlu fiyatlanması aslında yeni bir şey değil. Piyasalarda yüksek getiri arayanların global likiditenin artarak devam edeceği düşüncesi ile pozisyonlarını taşıma cesaretini ve gücünü taşıyabilmesinin sonucu tüm bunlar. Reel ekonominin küresel olarak durgunluğa girdiği bir yerde para politikaları ile canlanma hedeflenirken bu aslında istenmeyen tarafta, gücün karanlık yüzünde finansal piyasalarda gerçekleşiyor. O nedenle, volatiliteye aynen devam. Güçteki dalgalanmada Rusya’dan veya Yunanistan’dan her an gelebilecek olumsuz haberler gibi gelişmeler bu resmi her an tersine çevirebilir. Avrupa ve Japon bankalarının negatif faizler nedeni ile NPL (Sorunlu krediler), aktif karlılık ve sermaye yeterlilik rasyosunda yaşayabileceği sorunlar her an Çin takvimindeki beklentileri gerçekleştirebilir. Rusya’da negatif faiz oranları karşısında sermaye ve aktif karlılığı sıfır seviyelerinde olan bankacılık sektörü ile Atina Borsasında gerileyen bankacılık sektörü endeksi ile Yunan Hazinesinin borcunun çevrilebilirliği noktasında her an bir küresel bankalar arası kredi sıkışması yaşanması olasılığı bütün piyasaları maymuna çevirebilir. Dolar basma lüksü olan FED’e rağmen ABD’deki bankaların tüketici ve öğrenim kredilerinde 2008 mortgage balonuna benzer bir bankacılık krizi tetiklemesi olasılığı da var. Bunlar doğal olarak kötümser senaryolar. İyimser senaryolara örnek vermeye gerek yok, borsalara bakmak yeterli. Apple’ın Google’a piyasa değerinde geçilmesi şirket bazında seçici olma yönünde borsalar açısından güçlü bir mesaj verse de, FED M1 ve M2 kaydi para arzındaki artış aynen devam ediyor. Peki, Apple niye Google’a liderliği kaptırdı. Nokia’nın düştüğü durum gibi özetlenebilir. Her ne kadar Apple açık sistem ile app’lerin gelişimini serbest bırakıp Nokia’nın kapalı devre Ovi işletim sistemi hatasına düşmese de, gelirlerinin sadece iPhone’a dayalı olması ve Google android sistemi üzerinden robotik, yapay zekâ, uzay teknolojileri gibi işletim sistemlerine kayabilecek yapıya sahip olmaması nedeni ile gelecekteki yarata(maya)bileceği nakit akışları açısından risk içeriyor.

Türkiye’de enflasyon ocak ayında yıllık % 9,58 olarak gerçekleşti. Gıda, tütün, lokanta, eğlence ve diğer malların % 11’lerin üzerinde. Tarım ülkesinde gıdaya ve tarıma dair ürünlerin fiyatının artışını değerlendirmek gerekirse, 2 ve 10 yıllık tahvillerin faizine olan etkisine bakmak yeterli. % 10,53 ve % 10,82 olan tahvil oranlarımız niye TCMB Para Politikası Kurulunda faizlerin düşürülemeyeceğini özetliyor. Peki, artar mı, FED’i görmeden veya beklenmeyen bir gelişme olmadan zor. En az 200 baz puan artması gereken faizler düşer mi? Mümkün, enflasyon nasılsa tutmuyor, bari global kur ve ticaret savaşlarında yerimizi ve safımızı alalım denilebilir. Peki, bu durum mümkün mü? Ülkeden çıkan sıcak paranın (portföy yatırımları) başta İran kaynaklı geri dönmesi ile olabilir. Hani, Dolar/TL yılbaşından sonra 3,25 ve üzerini görecekti sorusuna verilecek cevap ise, İstanbul Ekolünde bu sayfamızda Finans Doktorunu düzenli takip edenler için, 2,90 TL ve altı ile bu bant üzerinde hareket edebileceğimizi daha önce yazdığımızdan dolayı sürpriz bulunmuyor.