Kurumsal kültürde ´İnsanlık kariyeri´ artık puan topluyor

Okullar, şirketler, vakıflar yıllık planlamalarında gönüllük projelerine de artık yer veriyor, hatta ciddi rakamlarda bütçe ayırıyorlar.

Gençlik - Eğitim
20 Ocak 2016 Çarşamba

Greta Mizrahi

Günümüzde gönüllülük anlamında yapılan çalışmaların alanı gittikçe genişliyor. Çevreyi koruma, sanata destek verme, yaşlılar, çocuklar, sağlık yardımlaşma derken gönüllülük bazında yapılan çalışmaları artık politika, siyaset, uluslararası ilişkiler gibi alanlarda bile görür olduk. Okullar, şirketler, vakıflar yıllık planlamalarında gönüllük projelerine mutlaka yer veriyor, hatta ciddi rakamlarda bütçe ayırıyorlar. Ulus Özel Musevi Okulları öğrencileri de artık ‘Sosyal Sorumluluk Karneleri’ ile mezun oluyor

 

Gönüllülük, basit anlamıyla bireyin,  ailesi, arkadaşları, yaşadığı sokak, içinde bulunduğu toplum, doğa, çevre vb. daha birçok şey için hiçbir çıkar ve karşılık beklentisi içinde olmadan, daha iyi bir dünya için çalışmasıdır. Peki, birey bu ihtiyacın ne zaman farkına varıyor?

Hayatımızın önemli bir bölümünü ilköğretim, lise, üniversite sıralarında geçiriyoruz. Bu süreçte edindiğimiz bilgilerin yolumuzu ve yaşam şeklimizi belirlemedeki değeri tartışılamaz. Fakat akademik donanımın bireyi tek başına başarıya taşımadığı da kabul edilen bir gerçek. Eğitim hayatı boyunca farklı alanlarda çalışarak, iş hayatını deneyimleyerek, toplumsal etkinliklerde aktif rol alan gençlerin farkındalıklarının arttığını ve daha bilinçli ilerlediğini gözlemliyoruz. 

Günümüzde şirketlerin insan kaynakları, donanımlı ancak bir o kadar da özgüvenli,  takım çalışmasına uygun yeteneklere sahip,  sosyal çevresi ile etkili iletişim kurabilen, farklı ilgi alanları olan gençleri şirketlerinin içinde görmek istiyor.

Bilimsel araştırmalar da okul yıllarında gönüllü etkinliklerde çalışan, sosyal sorumluluk projelerinde görev alan gençlerin, işyerlerinde lider ve toplumda sevilen bireyler olduğunu ispatlıyor.

Son yıllarda eğitim kurumları da sosyal sorumluk proje çalışmalarını ders programları ile paralel planlıyor ve yürütüyorlar.

Ulus Özel Musevi Okulları öğrencileri de artık  Sosyal Sorumluluk çalışmalarını özel hazırlanmış bir web sitesi üzerinden seçiyor ve yaptıkları projelerle mezun oluyorlar.

Lisede, kulüp seçimi gibi sosyal sorumluluk projeleri de internet üzerinden seçiliyor

Sene başında öğrencilere açılan “Sosyal Sorumluluk Web Sitesi”nde çeşitli Sivil Toplum Kurumlarının isimleri ve bu kurumlarda yapılabilecek işlerin bilgisi var. Öğrencilerden beklenen, sosyal sorumluluk projelerinden birini seçmeleri, ilgili kurumun yöneticisiyle iletişime geçmeleri ve yıl boyunca düzenli olarak kurumla çalışmalarını sürdürmeleri.

Her bir projenin bir de danışman öğretmeni var. Çalışmaların takibinin yapılabilmesi için kurum yetkilisinin ve danışman öğretmenin düzenli olarak imzaladığı bir çizelge var. Yıl sonunda veriler idare tarafından toplanıyor ve öğrencilerin yaptığı çalışmalar değerlendiriliyor.

Sosyal çalışmalar sayesinde farkındalığı ve duyarlılığı artan gençler değerleri yaşayarak öğreniyor ve onlara daha büyük bir güçle sahip çıkıyorlar

Daha anaokulunda iken çöpleri ayrı kutulara atmayı öğrenen, ektiği tohumu düzenli sulayan, oyuncaklarını imkânı olmayanlarla paylaşmayı öğrenen çocuklarımızın çevreye saygılı ve duyarlı bir birey olarak yetişmesi kaçınılmaz. Anaokulundan liseye birçok sivil toplum kurumuyla iletişimde bulunarak yapılandırılmış bir program dâhilinde sosyal sorumluluklarını yerine getiren öğrencilerimiz son yıllarda lisede kendi projeleriyle de ön plana çıkıyorlar. Londra’da başlatılan ve İstanbul’da öğrencilerimiz tarafından yürütülen ‘Mitzvah Day’ projesi buna iyi bir örnek.

UÖML öğrencileri bu yıl da “365 gün Mitzvah Day” projesine Türkiye’de liderlik etti

“Mitzvah Day Türkiye” UÖML öğrencileri tarafından hayata geçirilmiş bir proje. Dünyanın en büyük sivil toplum eğitim kuruluşlarından biri olan ve dünyada 60’tan fazla ülkede faaliyet gösteren World ORT’un Londra’daki eğitim merkezinde liderlik eğitimi alan UÖML öğrencileri  ‘Dünya Mitzvah Day Sosyal Dayanışma Günü’ nün Türkiye mimarları oldular. Türkiye’den çok sayıda gönüllü Avrupa ve Amerika’daki gönüllülerle birlikte tek bir yürek olarak farklı sosyal sorumluluk projelerinde çalıştı… 

Proje kapsamında gönüllüler, engellilerle sanat, spor çalışmaları yaptılar, hayvan barınaklarına gittiler, bakıma ihtiyacı olan mezarlıkları temizlediler, yaşlılar ve kimsesizlerin yaşadığı bakımevlerini ziyaret ettiler, onlar için kekler, kurabiyeler hazırladılar,  mini skeç ve tiyatrolarla çocuklara ve yaşlılara keyifli saatler yaşattılar.

Bu yıl MİNİX, Kuzguncuk Hanımlar Kolu, Yetimleri Koruma Derneği Gönüllüleri, Ortaköy Etz Hayim Sinagogu, Or-Ahayim Hastanesi, GKD Hanımları, Kadıköy Hemdat İsrael Sinagogu Vakfı Gönüllü Hanımları ve Talmud Tora Teilim Gönüllüleri Rosh Hodesh Grubu, Golden Age Komisyonu Üyeleri  projeye farklı mitsvalarla destek verdi.

 

Sami Levi (*) yazdı : 

CV’LERDE TİKKUN OLAM ( Yahudi felsefesi: Dünyaya, dünyayı düzeltmek için geldik)

Hepimiz çocuklarımızın doğdukları günden itibaren onların gelecekleri için çaba sarf eder ve onlar adına hayalimizdeki gelecek için çalışıp dururuz. Üniversite çağına geldiklerinde ise sadece akademik başarının onları iyi bir üniversiteye ve sonra da iyi bir işe sokacağını düşünürüz. Peki, akademik açıdan kuvvetli olmak,  iyi bir üniversiteye kabul olmak,  iyi bir şirkette işe girmek için yeterli mi? Günümüzde bu sorunun cevabı,  ‘Hayır’.

Bugün yurtiçi ve yurtdışındaki üniversitelere baktığımızda sosyal sorumluluk projelerinin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Aynı şekilde büyük şirketlerde artık böyle projelerle anılmak, bu gibi çalışmaları ön plana çıkarmak istiyorlar. Mezun olup, iş başvurusunda bulunan gençleri sadece akademik başarılarıyla değil aynı zamanda içinde yer aldıkları sosyal projelerle değerlendirip,  yetenek ve becerilerini sorgulayıp ona göre karar veriyorlar. Zaten belli bir akademik donanımla iş başvurusu yapmış bu gençleri kendilerini ifade etme becerileri, sorumluluk alma, liderlik özellikleriyle değerlendirip buna göre seçimlerini yapıyorlar.

Bu noktada uluslararası bir proje olan ‘Mitzvah Day’ dört senedir Ulus Musevi Lisesi öğrencilerinin liderliğinde başarıyla yürütülüyor. Bu sene Mitzvah Day’in tarihi 22 Kasım 2015’di. Fakat öğrencilerimiz mitsvanın sadece senede bir gün değil 365 gün yapılması gerektiği gerçeğinden yola çıkarak bütün katılan dernek, vakıf ve kurumlara bu fikri yaymaya çalıştılar. Bu çalışmalarla çocuklarımız ve gençlerimiz sorumluluk almayı, söz verip yerine getirmeyi, ihtiyacı olan kişilere yapabilecekleri kadar yardım etmeyi,  her türlü canlının ne kadar değerli olduğunu,  sadece almanın değil vermenin de önemli olduğunu,  kısacası hayatın gerçeğini öğreniyorlar. Bunları yaparken de Yahudi Felsefesinin en önemli kavramlarından biri olan Tikkun Olam (Dünyayı Onarmak ) felsefesinin gerekliliklerini yerine getiriyorlar.

Başa dönersek,  okuldan mezun olduklarında CV’lerine yazacakları epey malzeme toplamaya başlamış gibi gözüküyorlar. Ne dersiniz?.

* Yahudi Kültürü Eğitimi Koordinatörü