Akdenizli karikatürcüler barış için buluştu

Akdeniz denilen bu havuzda Hıristiyan’ı, Müslümanı, Yahudi’si, Ateisti, hep birlikte sonlandıracağımız ortak bir kaderi paylaşıyoruz...

Toplum
18 Kasım 2015 Çarşamba

Geçtiğimiz hafta, Fransa’nın Marsilya kenti ilginç bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. ‘Le Monde’ gazetesinin çizeri Plantu’nün önderliğinde kurulan ‘Cartooning for Peace’ oluşumu, 10-11 Kasım günleri Marsilya’nın en önemli kültür merkezi olan Villa Méditerranée’de, çoğunluğunu Akdenizli basın çizerlerinin oluşturduğu ‘Akdeniz’de Barış’ temalı bir karikatür sergisi açtı. Serginin yanı sıra bir de panel düzenlendi. Türkiye’den gazetemiz çizeri İzel Rozental, Tunus’tan Nidhal Ghaniari ve Fransa’dan Plantu’nün katıldıkları panele yerel basın büyük ilgi gösterdi. Fransız televizyon kanalı France3 ana haber bülteni içinde çeşitli röportajlarla sergiye yer verirken, panel esnasında canlı olarak kısa bir bağlantı kurdu.

Sergiyi gezdikten sonra panelin açılış konuşmasını yapan Provence-Alpes-Côte d’Azur bölgesi başkanı Michel Vauzelle, “Terörizm öldürüyor, fakat küçük Alyan’ı terörizm değişik Avrupa’nın kayıtsızlığı öldürdü. Avrupalılar olarak utanç duyuyoruz. Boğulmakta olan birine milliyeti sorulmaz. Bize sığınanlar arasında seçim yapamayız, mülteciler atık değildir, zorumuza gitse de onları kabullenmek zorundayız. Mezarlıklarda yatan ölülere, artık hiç savaş olmayacak, hiç Nazizm olmayacak diyebilir miyiz? Oysa bütün bunlar yakın geçmişte Avrupa’da oldu. Akdeniz denilen bu havuzda Hıristiyan’ı, Müslümanı, Yahudi’si, Ateisti, hep birlikte sonlandıracağımız ortak bir kaderi paylaşıyoruz ” diyerek sergiden ne kadar etkilendiğini ifade etti.

İlk sözü alan Plantu özetle, “Biz köktendincilerden ziyade cehaletle savaşıyoruz; baktığı karikatürü anlamayan bir zihniyetle… On yıldan bu yana yanlış anlaşılan karikatürleri anlatmaya çalışıyoruz. Bugün karşınıza, bir Müslüman, bir Yahudi ve eski bir Katolik olarak çıktık. Sizlerle düşüncelerimizi, çizgilerimizi paylaşmaya geldik” diyerek sorunlu olarak nitelenen bazı karikatürlerini izleyicilere gösterdi.

Tunuslu çizer Ghariani ise Akdeniz’in, savaşlarla dolu geçmişinden ötürü Aldeniz olarak adlandırılması gerektiğini vurgulayarak, bugünkü anlaşmazlıkların ancak müşterek yanları olan farklı kültürlerin bu benzerliklerini paylaşmaları halinde çözümlenebileceğini anlattı: “İnsanlar yabancı ülkelere gittikleri zaman kaybolmamak için ortak bir dil arayışına girerler, işte biz bu dile yoğunlaşmalıyız.”

“Evimiz” başlıklı karikatürünü izleyicilere gösteren Rozental ise, Doğu ile Batı kültürlerinin arasında bir köprü olmanın avantajlı olduğu kadar güç yönlerini anlattı. “Köprünün üzerinde olmak hoş bir duygu olabilir, ama kimi zaman altında kaldığım duygusuna kapılıyorum” dedi.

Bu sözler üzerine, bir izleyiciden gelen “Korkuyor musunuz?” soruna ise çizerlerin yanıtı bir oldu. Nidahl, “Tunus’taki Bardo plajı katliamından bir ay sonra kızımla birlikte oraya tatile gittik. Katliam günü de orada olabilirdik. Terörist bana kim olduğumu soracak mıydı? Bugün karikatürcüler Tunus’u terk ediyor. Kalanlar ise ifade özgürlüğü karşıtlarının, teröristlerin, hatta politikacıların daha fazla gözlerine batıyor. Ama devam ediyoruz.”

Rozental ise, Charlie Hebdo katliamının kendisini çok etkilediğini söyleyerek, “Önceleri daha dikkatliydim, insanları kırmaktan çekinirdim. Ancak bugün bakışım değişti. Düşüncelerimi doğru dürüst ifade edemeyeceksem çizmemin ne anlamı var? İstediğim gibi çizmeliyim. Korkmuyorum çünkü çizerler arasındaki dayanışmayı gördüm. Bu beni yüreklendiriyor. Burada karşınızda bir Türk çizer olarak bulunmaktayım, Türkiye’ye dönünce Yahudi bir çizer oluyorum, Yahudiler arasında ise Aşkenaz bir çizer olarak biliniyorum. Tek müşterek kimlik, çizerliğim. Özgürlüğüm orada.”

Etkinliğin temel amacı, Akdeniz ülkelerinde yaşayan gençler arasında kültür alışverişini geliştirmek, karşılıkla hoşgörü ortamı sağlamak. Pedagoglar nezaretinde kurgulanan ve Akdeniz’de ifade özgürlüğü, politika, din, kadın hakları, mülteciler gibi temaları ayrı panolar halinde bünyesinde barındıran sergi, Marsilya’dan sonra başta Kuzey Afrika olmak üzere çeşitli Akdeniz ülkelerinde teşhir edilecek.