Microsoft: “Oluşturduğumuz İsrail modeli başarısını kanıtladı”

Microsoft Ventures’un girişim hızlandırma programı İsrail’den başlayarak tüm dünyaya yayıldı. Programın başındaki Tzahi Weisfeld programın nasıl işe yaradığını Globes’a açıkladı

Nur Şaul BARAKAS Ekonomi
2 Eylül 2015 Çarşamba

Gelecek hafta, Microsoft Ventures’un yerel genç ve yenilikçi firma hızlandırıcısının altıncı grubu Herzliya’daki programı tamamlayacak. Microsoft International girişim alanıyla olan bağlantısını geliştirmek amacıyla ilk hızlandırıcısını piyasa sürmek için İsrail’i seçtikten üç yıl sonra, durup geriye bakmanın zamanı geldi.

70 genç ve yenilikçi firma ile 70 girişimci, Microsoft’un direktör Hanan Lavy tarafından yönetilen İsrail’deki hızlandırıcısından geçti. Katılımcıları yüzde 85’i şirket başına ortalama 2,5 milyon USD ve toplamda 100 milyon USD ile kazancını arttırdı. Ayrıca programı tamamlayan şirketlerden üçü çıkış başarısı yakaladı. KitLocate, önemli bir Rus şirketi olan Yandex’e satıldı ve Ar-Ge merkezi İsrail’de kuruldu. Appixia, İsrail şirketi Wix.com Ltd.’ye, Conferplace ise Meda Group’a satıldı. Microsoft Ventures Avrupa ve Küresel Hızlandırıcı Programı Başkanı Tzahi (Zack) Weisfeld, Globes’a verdiği demeçte şunları dile getirdi:

“ABD’deki önde gelen 10 kurumsal hızlandırıcıya baktığımızda ortalamanın çok daha düşük olduğunu görüyoruz: Tüm şirketlerin yüzde 59’u ortalama yüzde 2 oranındaki çıkış başarısıyla kazancını 1,7 milyon USD arttırdı.

Başlangıçtaki amaç Microsoft’u dünyanın en iyi girişimcileriyle bir araya getirmekti. Amaç hem Microsoft’un iyi girişimcilerin başarı kazanmalarına nasıl yardımcı olabileceğini anlamak, hem de girişimciler için daha iyi ürünler geliştirebilmek için Microsoft’un yeni ticari model ve eğilimleri daha yoğun bir şekilde nasıl öğrenebileceğini görmekti. Başlangıcı İsrail’de gerçekleştirdik, ancak yerel başarı sağlamak amacıyla, Microsoft hızlandırıcı faaliyetini dünyanın diğer bölgelerine genişletmeye karar verdi” dedi.

Weisfeld verdiği demeçte programın kümülatif olarak 1 milyar USD kazanç ve 21 çıkış başarısı sağladığını dile getirdi. Programın başlangıç aşamasını hatırlatan Weisfeld şöyle devam etti: “Tüm program, yerel ekosistemle daha doğrudan bir temas kurma isteğiyle, yerel bir girişim olarak İsrail’de Ar-Ge merkezi kurarak başladı. Burada başarısını kanıtlayan model, Hindistan ve Çin’deki geliştirme merkezleri tarafından uyarlandı ve sonunda dünya çapında yedi hızlandırıcı ile küresel bir program haline geldi. Bana üç yıl önce bugün nerede olacağımızı sorsaydınız, bu kadar kısa süre içerisinde Çin, Hindistan ve İsrail’deki en iyi girişimcilik programı haline gelerek böyle bir başarı yakalayabileceğimizi düşünmezdim” diyerek devam etti.

“Bu oyunun uzun vadede bir parçasıyız”

Microsoft hızlandırıcı piyasasına üç yıl önce dahil oldu. Büyük teknoloji şirketleri çoktan girişim dünyasına adım attığı için bu programın çok küçük çaplı ve geç başlamış olduğu düşünülüyordu.

Weisfeld konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Genç ve yenilikçi firmalarla temasımızı kaybetmiştik ve hızlandırıcı programını başlatarak, Microsoft’un bunlarla tekrar bağlantı kurmasını istedik. Ancak aslında genç ve girişimci firmaları geç yetiştiğimiz tamamen doğru değildi, çünkü bu programdan daha önce onlarla çalışan yan programımız BizSpark işlemeye devam ediyordu. Bu programla 100 bin girişim gerçekleştirdik. Kaç tane şirketin dünya çapında bu kadar çok ülkede böylesine fazla girişimde yer aldığını bilmiyorum.

Hızlandırıcının kendisinden söz etmek gerekirse, bu programa yalnızca üç yıl önce başladık, ancak hızlandırıcı trendi hâlâ oldukça yeni. Dünya üzerinde diğer şirketlerle kıyasladığımızda girişimcilerle hızlandırıcılar üzerinden etkileşim modelinde öncülük ediyoruz. Amazon, Google ve diğer birçok şirketin girişimcilerle etkileşim modeline ve çalışma yöntemine sahip oldukları doğru, ancak biz oldukça aktif, yoğun bir model seçtik. Bu model hem girişimciler hem de Microsoft için çok ciddi sonuçlar veriyor.

Bu programın hedeflerinden söz edecek olursak; kurulum aşamasında ticari ölçünün ötesine geçen bir bağlantı kurmak istedik. Bu oyunun uzun vadede bir parçasıyız. Microsoft’un, girişimcilerin aklında hem ticari bağlantılar hem de teknolojik tercihler konusunda yer etmesini istiyoruz. Biz yardım amaçlı kurulmuş bir program değiliz, teknolojilerimizin benimsenmesini istiyoruz. Kimseye teknolojiyi zorla kullandırmak niyetinde değiliz; harcanan bedele değer olduğunun farkına varılmasını arzu ediyoruz.”

Globes: Hızlandırıcı girişimi seçiminde ne gibi faktörler motivasyon kaynağı? Daha sonra kazanç artışı ve çıkış başarısı yakalamak mı, piyasa üzerindeki etkileri mi, girişimcilerin kendileri mi, grup içindeki alan çeşitliliği mi?

“Girişimlerin seçimi, yatırım fonuyla çalışmak veya yatırım süreciyle hemen hemen aynıdır. Öncelikle, en az bir kurucusunun teknoloji uzmanı olduğu dengeli bir ekip ararız. Yeterince büyük ve dünyada önemli ölçüde girişim sağlayacak bir fikir bekleriz. Ayrıca yol gösterebileceğimiz bir ekip arar ve ekibin davranışlarını ciddi anlamda inceleriz. Örneğin, zor durumları atlatabilme kabiliyetine sahip güçlü bir CEO’nun varlığı önemlidir. Son olarak kazanç sağlama ihtimali olan bir ekip ararız. Bir girişimin para kazandırıp kazandırmayacağı oldukça genel bir sorudur. Karar alırken yatırımcılarla iletişim kurar ve onları seçim sürecine dahil ederiz. Eğer ekip ve fikir doğruysa, başarılı sonuçlar ve kazanç sağlayabileceklerini düşünüyorsak, o zaman seçim aşamasına geçilir ve muhtemelen bir sonraki hızlandırıcı grubunda bizimle birlikte devam ederler.”

Hızlandırıcı, genç ve yenilikçi bir ulus olarak İsrail’e elbette kayıtsız kalmadı. Teknoloji hızlandırıcılar, yerel girişimler veya küresel şirketler ve yatırımcılar üzerinden sürekli olarak yayılıyor. Danışmanlık, tavsiye ve birkaç aylık koruma, birçok genç ve yenilikçi firmayı bu riskleri almaya teşvik ediyor. Sorun şu ki bazıları buna bağımlı olmuş. Dışarıya adım atıp kendi güçlerini kendi alanlarında sınamak yerine bir hızlandırıcıdan diğerine geçiş yapıyorlar.

“Piyasa hızlandırıcılara bu şekilde bel bağlayanlar olduğu doğru, ancak tüm hızlandırıcıların aynı olmadığını ve hepsinin genç ve yenilikçi firmalara aynı gelişim aşamalarında hizmet etmediğini akılda bulundurmak gerek. Belki de bazı hızlandırıcıların ön hızlandırıcı veya erken dönem girişimcilik programları olarak isimlendirilmesi, bazılarının ise daha gelişmiş aşamalar için olması gerek. Örneğin biz şu anda daha gelişmiş aşamalardayız; genç ve yenilikçi firmalar yıllık kârlarını arttırma aşamasında bize geliyorlar. Bunun kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum, genç ve yenilikçi firmanın kendisine bağlı. Bazıları için durup başka bir programa yönelmek daha iyi olabilir, ancak bu hepsi için önerebileceğim bir şey değil. Destek, danışmanlık ve yer edinmeye devam edebilirlerse ve programın bazen oldukça sıkı olan eleme aşamasını geçerlerse bunu başaracaklardır.”

Kaynak: Globes.co.il