Oscar ödüllü sinema oyuncusu Helen Mirren, Nazilerin gasp ettiği sanat eserlerini konu edinen ‘Woman in Gold’ filminde Avusturyalı bir Yahudiyi canlandırdırmış olması nedeniyle World Jewish Congress (WJC- Dünya Yahudi Kongresi) tarafından onurlandırılıyor
Dünya Yahudi Kongresi tarafından yapılan bir açıklamada ‘Woman in Gold’ filminde oynamakla, Naziler tarafından gasp edilen sanat eserleri hakkında insanları bilgilendirmeye hizmet etmiş olmasından dolayı İngiliz oyuncu Helen Mirren’in onurlandırılacağı bildirildi. WJC Başkanı Ronald S. Lauder’in Helen Mirren’e onurlandırma belgesini sunacağı New York’ta gerçekleştirilecek özel etkinliğin tarihi henüz belirlenmedi.
Ülkemizde de geçtiğimiz ay vizyona giren ‘Woman in Gold’ filminde Helen Mirren, Maria Altmann rolünü canlandırdı. Avusturyalı bir ABD vatandaşı olan Maria Altmann, Nazilerin ailesinden çaldığı ünlü ressam Gustav Klimt’in ‘Woman in Gold’ adıyla bilinen ‘Portrait of Adele Bloch-Bauer’ adlı eseri geri almak üzere Avusturya hükümetine karşı açtığı davayı kazanması ile 2006 yılında gündeme gelmiş bir kadındı. Klimt’in portresini yaptığı kişi de Maria Altmann’ın yengesiydi.
Viyana’da yaşayan Yahudi bir kadın olan Maria Altmann, İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi ve yaşadığı yerin Nazi kuşatması altına girmesiyle Viyana’yı terk etmek zorunda kalır. Ülkesinden ayrı, mülteci olarak geçirdiği 60 yılın ardından Maria, Viyana’ya geri dönmeye karar verir ve bunun için geçerli bir nedeni de vardır. Zamanında Nazilerin el koydukları aile mirasını ve en önemlisi Gustav Klimt’in, yengesini resmettiği Viyana’daki evlerinin salonunda yer alan önemli tabloyu geri almaya kararlıdır. 80 yaşındaki Maria, yanında genç ve deneyimsiz avukatı Randy Schoenberg ile birlikte Avusturya hükümetine karşı hukuki mücadeleye atılır. Ve bu mücadelesinde başarılı olur.
2006 yılında hukuki mirasçısı Maria Altmann’a iade edilen Klimt tablosu Ronald Lauder tarafından satın alındı, şimdi Manhattan’da Neue Galerie’de yer alıyor.
Ünlü oyuncu Helen Mirren; “Maria Altmann efsanesinin korunması yönünde bir adım niteliğindeki bu filmin bir parçası olmaktan ve tüm dünyada Yahudilerin hakları için mücadele veren WJC’nin beni onurlandıracak olmasından gurur duyuyorum” dedi.
Ronald Lauder ise; “Woman in Gold tablosunun öyküsü, Yahudilerin 20. yüzyılda maruz kaldıkları acıları, can kayıplarını ve haksızlıkları simgelemektedir. Bu film sayesinde insanlar Nazilerin sanat eserlerine nasıl el koyduklarını, eserlerin hukuki mirasçılarından nasıl gizlendiğini ve geri alınması yönünde verilen hukuki mücadeleyi öğrenmiş oldular. Filmdeki başarılı oyunuyla Helen Mirren’in bu yönde büyük bir katkısı oldu Helen Mirren’in büyüleyici oyunculuğu sayesinde uluslar arası kamuoyu da II. Dünya Savaşı sonrasında eserlerin hâlâ meşru sahiplerine hükümetler ve müzeler tarafından teslim edilmediğini öğrenmiş olacaklar” şeklinde konuştu.
WJC, Holokost mağdurlarına tazminat ödenmesi ve Nazilerce yağmalanmış eserlerin iadesi için dünya çapında mücadele vermekte.
