‘Hıdrellez’in bana döktürdüğü ter

Günümüzde Romanlar, bu kurtarıcının tekrar geleceğine ve onları yeniden hürriyetlerine kavuşturacağına inanmaktadırlar. Çünkü mucizeyi yaratan kişi ölümsüzdür. Bu liderin geleceği ümidiyle ve ilk mucizeyi anmak için Romanlar her yıl 6 Mayıs’ta nehir veya deniz kıyılarına inerler ve coşkulu şekilde şölenler ve şenliklerle çılgınca eğlenirler.

Sami AJİ Köşe Yazısı
6 Mayıs 2015 Çarşamba

Mayıs ayının biri ile yedisi arasında yurt dışında olacağımdan, gazeteye yazıyı yetiştirmek için işe epey erken başlamıştım. Tarihler de denk düştüğü için Hıdrellez’i konu olarak seçmiştim. Makalenin sonuna vardıktan sonra, resim seçimine giriştim. Tam konuya uygun güzel bir fotoğrafı da bulmuştum.

Üzerini tıklayarak, yazıya aktardığım anda birdenbire (ve hâlâ anlayamadığım bir şekilde) karşıma “Şalom internet” çıkmaz mı? Aynı resim orada idi ve Selin Süar’ın ‘Hıdrellez’ başlıklı mükemmel tasarlanmış, 1 Mayıs 2013 tarihli yazısını süslüyordu.

Lag BaOmer kutlaması

 

O anda terlemeye başladım. Her şeye yeniden başlamam lazımdı ve zaman daralıyordu.

Konuyu değiştireyim dedim. Sevgili eşime danıştım. “Diyetlerden bahsetsem olur mu?”

Cevap kesin ve netti: “Hayır. Yeter”

“Peki, yeni teknolojilerden bahsedeyim…” Ona da kesin ret geldi: “Önce şu laptop’u kullanmasını öğren de sonra teknolojilerden konuşursun.”  Ne desem hoşuna gitmiyordu.

Neticede şu öneride bulundu: “Selin Süar’ın yazısını iyice oku ve onun yazmadıklarını yaz.”

Aklıma yattı. Tekrar internete, kitaplara daldım ve Hıdrellez yerine ben de onun çok yakın akrabası  ‘Kakava’yı1 bilginize sunmaya karar verdim.

Kakava da 6 Mayıs’ta tüm dünya Romanları tarafından büyük bir sevinç ve coşku ile kutlanan bir bayram. Ritüeller her iki bayramda o kadar yakın ki bazen Hıdrellez mi yoksa Kakava şenliği mi ayırmak mümkün değil.

Kakava, kökenini genel anlamda binlerce yıldır Mısır ve Ön Asya’da yaygın olan bir inanıştan alır. Roman mitolojisine göre, Eski Mısır’da, Firavun’un yönetimi altında Kıptilerle birlikte yaşayan ayrı bir halk vardır. Bunların Çingenelerin (Gypsies) kolu veya ataları olabileceği iddia edilmektedir. Bir dönemde baştaki firavun onlara zulmetmeye başlar. Yine Roman mitolojisine göre bu baskıya dayanamayan halk kaçmaya karar verir. Firavun ve askerleri bu kaçan topluluğun peşine düşer, ancak Firavun ve askerleri denize düşerler ve boğulup ölürler. Bu mucizeyi yaratan ismi belli olmayan bir ‘kurtarıcıdır.’  

Günümüzde Romanlar, bu kurtarıcının tekrar geleceğine ve onları yeniden hürriyetlerine kavuşturacağına inanmaktadırlar. Çünkü mucizeyi yaratan kişi ölümsüzdür. Bu liderin geleceği ümidiyle ve ilk mucizeyi anmak için Romanlar her yıl 6 Mayıs’ta nehir veya deniz kıyılarına inerler ve coşkulu şekilde şölenler ve şenliklerle çılgınca eğlenirler.

Her şeyden önce tören alanının ortasına büyük bir ateş yakılır. Ateş (gece ve gündüz) tören süresince yanar. Aile veya kabile reisleri kuzular keser ve etleri çeşitli şekillerde pişirilip katılımcılara dağıtılır.  Masalar daha evvelden, çiçekler ve çeşitli bitkilerle süslenerek düzenlenmiştir. Yemek esnasında ve sonrasında bol şarap içilir.

 Bu arada, atalar da unutulmaz; kutsal saydıkları türbe ve mekânlar ziyaret edilir.

Bu noktada bir parantez daha açmam lazım. Gerek mevsimine bakarak gerek ateş, müzik, dans ritüelini göz önüne alırsak, Lag BaOmer bayramımızı hatırlamamak mümkün değil. (Bilindiği gibi Lag Baomer,  bahar ve yaz aylarında evliliklerin başladığı ilk gündür. Bazı cemaatlerde evlilik törenleri bir gün sonra, yani LaD BaOmer’de yapılır.2) Tesadüfe bakın ki bu sene Kakava ile Lag/Lad Baomer aynı tarihe rastlıyorlar.  

Ülkemizde Edirne,  Kakava şenliklerinin en yoğun ve profesyonel diyebileceğimiz bir şekilde organize edildiği ilimizdir. Saray içi mevkiinde (ünlü Kırkpınar güreşlerinin yapıldığı yer) tertip edilen bu organizasyon artık uluslararası bir festival haline gelmiş olup Kültür Bakanlığımızca da desteklenmektedir. (Gerek yurt içinden gerek yurt dışından ünlü sanatçıların katılımıyla her yıl zenginleşmekte ve kitleleri kendisine çekmektedir3.)

Bu sene İstanbul’da da zengin programlar hazırlanmış. Herhalde afişleri gördünüz. Küçük Çiftlik Parkında mevsimin ilk açık hava festivali olarak lanse edilmiş. Rastlantı olabilir ama Goran Bregoviç de 7 Mayısta İstanbul’da olacak.  Konserin teması ‘Ederlezi’. (Yazımı zamanında okuduysanız konsere yetişirsiniz.)

Özetle, 6-7-8 Mayıs günleri ve geceleri dilerseniz Hıdrellezi, dilerseniz Kakavayı, dilerseniz Lag BaOmer’i kutlayın. Ama bol bol eğlenin, dans edin, birbirinize sempatik şakalar yapın ve baharın canlandırıcı havasını içinize doldurun. Tabiat anayla daha da yakınlaşmaya çalışın.

 

 1 Kakava, Roman dilinde tencere anlamına gelir ve bu yüzden ‘Tencere Bayramı’ olarak da anılır.

2 Lag BaOmer, Omer’in 33., Lad BaOmer ise Omer’in 34. günü demektir.

3 Aynı günlerde Karagöz–Hacivat gösterilerinin de yapılması adettendir.