Kirayı
 duyunca
 camdan
 atlayan
 erkeklerin
 gizemi

Madam Çela ile Yeraltı Tarihi

Riva HAYİM Köşe Yazısı
22 Nisan 2015 Çarşamba

Madam Çela,

İsmim Virna. Burgazadalı 26 yaşında bir Sefaradım. Yaklaşık üç aydır Selim adlı bir çocukla birlikteyiz. Bir gün kendisini evime kahve içmeye davet ettim. İlk başta her şey çok güzel gidiyordu. Kahvemizi içtik... Sonra bana “Ev senin mi Virna?” diye sordu. Ben de “Yok kira” dedim. Keşke demez olaydım.  Birden benim Selim “Kira mısın? Kaç Kira kaç!” diye bağırarak pencereden aşağı atladı. Pencereden “Selim nereye? Çıldırdın mı?” diye bağırdığımda sokağın bir ucundan “Kapıkulu askerleri geliyor kaç kira kaç, Safiye Sultan’a da haber ver!” deyip gecenin karanlığında yok oldu.

Madam Çela. İlişkimi kurtarmak istiyorum. Bir yardımcı olun lütfen.

Munchas grasyas

 

Sevgili Virna,

Öncelikle erkek arkadaşın delirmedi. Kira kelimesi ona bir hikâyeyi hatırlatmış. Bir konumu: Osmanlı hareminin sadık hizmetkârları Kira (Kiera) Kadınlarını.

Kira unvanı Osmanlı’da dışarıdan saraya malzeme getiren kadınlar için kullanılırdı. Çoğunluğu Yahudi (ki bazıları Rum’du) olan bu kadınlar ülke diplomatları arasında elçilik yapar ve bazen de saray kadınları için giyecek ve mücevher getirirdi. III. Murat’ın gözdesi Safiye Sultan’ın da çok yakın olduğu kira kadınları vardı.  Hatta bazı kaynaklarda Safiye Sultan’a hizmet eden kira kadının yaptığı büyülerle Sultan III. Murat’ın Safiye Sultan’a bağlanmasında önemli roller oynadığı geçer.

Tahminen bilinen ilk kira, sonradan İslamiyet’i seçen bir Karay Yahudi’si olduğu tahmin edilen Fatma Hatun’dur. 

Prof. Mahir Aydın, Kanuni Sultan zamanında saraya hizmetlerinden dolayı ilk kira kadın Fatma Hatun’a 1521’de bir muafiyet beratı verildiğini belirtir. Söz konusu beratta kocası Moşe ve oğulları Elia ile Josef’in bazı vergilerden muaf tutulduklarının bahsi geçer. Yıllar sonra Fatma, görevini tamamladıktan sonra 1548 yılında hayata gözlerini yumar. Bu Kanuni Sultan zamanı saraya hizmet eden iki kira kadının ilkidir.

Fatma’dan sonra bu görevi üslenen ünlü kiralardan ikincisi ise, hepimizin bildiği Ester Kira (Ester Handalı) olacaktır. Kendisi ilk Hürrem Sultan’ın sonra Nurbanu Sultan’ın sırdaşlığını yapmış ve her kira kadın gibi saraya mücevher, kozmetik ve pahalı giyecekler getirmeye devam etmiştir. Hürrem Sultan’ın sırdaşı Ester Kira, harem kadınları dışarı çıkamadığı için kadınların saray dışı ilişkilerini yürütmeye devam etmiştir. Sadece haremin dışarıyla ilişkilerini değil, Ester diplomatik ilişkileri yönetmekte de muvaffak olmuştur. 1548 yılında, Kanuni Sultan Süleyman, Ester Kira’yı hizmetlerinden dolayı bir fermanla ödüllendirilmiştir.

En trajik hikâye ise haremin son kiralarından Esperanza Malchi’nindir. Esperanza Malchi, Safiye Sultan’ın sadık hizmetkârıdır. Fakat diğer kiralardan farklı olarak konumunu servet yapmak için kullandığı söylenir. Yine bir söylentiye göre rüşvet karşılığında bazı önemli devlet memuriyetlerini dağıtır. Hatta Esperanza’nun Kapıkulu askerlerinin ulufe maaşlarında dağıtılan sikkelerin ayarlarıyla bile oynadığı yazar. Haliyle, ulufe olarak aldıkları sikkelerin ayarıyla oynadığını öğrenen askerler ayaklanır ve tarihin en kanlı cinayetlerinden biri sonucu Esperanza Malchi ve büyük oğlu öldürülür. Küçük oğlunun ise canı bağışlanır. Halil Paşa Konağı merdiveninde gerçekleşen bir linç sonucu öldürülen kiranın vücudu parçalara ayrılır ve şehrin farklı köşelerine asılır. (Bazı kaynaklarda kiranın linç hikâyesinin Ester Kira’nın başına geldiği yazar).

Bu hadise sonrasında sarayın kira kadınları tamamen kaybolmasa da sessizliğe bürünür…

Senin Selim kira deyince bu hikâyeyi hatırlamış olup, Kapıkulları askerlerinden kaçmış olmalı.

İşte kimine göre her ay ev sahibine ödediğimiz Arapça (kyr) kökünden doğan kira kelimesinin hikâyesinin de buradan geldiği söylenir. Kimine göre de gelmez, başka yerden gelir… Dert değil, konu da zaten o değil... Konu senin sevgili.

Senin Selim’i vaktinde linç edilmiş kiranın cesedinin sergilendiği Sultanahmet’teki At Meydanı’nda bulacaksın.

Seninkinin başından aşağıya şöyle bir su dök, kendine gelir.

İlişkinin hayrını gör,

Sevgiler,

Tant Çela

 

(Önder Kaya’nın 11 Haziran 2014 yazısı alıntılanmıştır,)

 

KAYNAKÇA:

Osmanlı Sarayında Kira Kadınlar, Önder Kaya, 11 Haziran 2014, Şalom 

Mahir Aydın; “Osmanlı Dünyasında Yahudi Kira Kadınlar”, Belleten, cilt: 65, satı: 243, Ankara 2002, s. 623-635Ahmet Hikmet Eroğlu; Osmanlı Devletinde Yahudiler, Ankara 2000

Avram Galante; “Osmanlı Saraylarında Etkin Bir Kadın: Esther Kyra” (çev: Renata Kaç), Tiryaki, sayı: 2, Eylül 1994, s. 28-32

Önder Kaya; Tanzimat’tan Lozan’a Azınlıklar, İstanbul 2004

Bernard Lewis; İslam Dünyasında Yahudiler (çev: Bahadır Sina Şener), Ankara 1996

Necdet Sakaoğlu; Bu Mülkün Kadın Sultanları, İstanbul 2008

Selânikî Mustafa Efendi; Tarih-i Selânikî (haz: Mehmet İpşirli), II, İstanbul 1989

Moshe Sevilla Sharon, Türkiye Yahudileri, İstanbul 1992

-------------


Kalabalıklar 
içinde 
Ladino 
söylenmek

Karaq de abistruz

Devekuşu suratlı

(Suratsız, yüzü gülmeyen insanlar için kullanılır.)