Halila nedir?

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
4 Mart 2015 Çarşamba

Hafta sonunda dostum Yakup Barokas, “Cumartesi günkü Hürriyet’te Fatih Çekirge’nin köşesini oku. Sana Ada ile ilgili malzeme çıktı” dedi. Yazının başlığı, ‘Lefter’e özgürlük’tü. Keşke daha erken okusaymışım da adı geçen kişilerle görüşüp yorum yapabilseydim.

Büyükada kökenli Fenerbahçe’nin efsanevi futbolcusu Lefter Küçükandonyadis’in heykeli, bildiğim kadarıyla belediye tarafından yaptırıldı. Araya seçimler girince, her nedense heykel bir depoya kondu. Sonradan eski Adalı Ahmet Tanrıverdi, ya da herkesin bildiği adıyla Fıstık Ahmet’in iş yerinin önündeki Demokrasi Parkı’na yerleştirildi. İnternet’ten takip edebildiğim kadarıyla olay Lefter’in eşi ile kızının heykelin tüm Adalıların Lefter’in yıllarca İskele’de oturduğu yere konulması talebiyle başlamış.

Aile, Kumsal’a konulan heykelin günü birlik gelen ziyaretçilerin denize girerken, havlu ve mayolarını kurutmak için kullandıklarını ve bunun rencide edici olduğunu belirterek savcılığa başvurdu. Sonuç; Lefter’in heykeli mühürlenerek kapatıldı.

Savcılık, mahkeme derken, geçtiğimiz hafta mühür açıldı ve Lefter eski görüntüsüne kavuştu.

Fatih Çekirge’nin yazısı Adalı olan herkes için bildik isimler, tanıdık yerler ve heykelin durduğu yerdeki çimen kokusu gibiydi. Güzel, insanın içini ısıtan nostalji dolu…

Ancak işin doğrusu her iki tarafla konuştuktan sonra bir karara varmak.

Bugün Büyükada’da bir Lefter heykeli olması bile bir mucize. Lefter, her nereye konuşlansa da, biz onu kimi zaman bisikletin üstünde, kimi zaman başka bir mekânda yani içimizde göreceğiz.

Saygıyı polemiğe dönüştürmek Adalılara yakışmaz.

***

Gazetemizde çıkan, Or-Yom’un Purim için hazırladığı göz alıcı kutuların haberi üzerine, birkaç kişiden ‘Nereyi aramalıyız?’ sorusuyla karşılaştım. Kuruluşun numarasını verdim. Ardından her cemaat bireyine Roş Aşana’da ‘Halila’ denen bir cep takvimi gönderildiğini ve içeriğini anlattım.

Bu insanlar İngiliz veya Fransız değillerdi. Sadece olayın alfabesine Fransız’dılar. Sorun ilgisiz olmalarında değil. İğneyi önce biraz da kendimize değdirelim…