Melnitz; bizi bize anlatıyor

Charles Lewinsky, ‘Melnitz’ kitabı ile etkili bir roman yazmakla kalmamış, aynı zamanda tarihin geniş bir kesitinde kahramanlarının akıl almaz yaşanmışlıklarını, güçlü sözler ve betimlemelerle ortaya koymuş, bizim tarihimizi, kültürümüzü, geleneklerimizi bize anlatmıştır. Bu yazım bir kitap tanıtımı değil, bir kitabın hazırlanış serüvenidir.

Yakup BAROKAS Köşe Yazısı
11 Şubat 2015 Çarşamba

Bundan tam dört yıl önce Gözlem Yayınları Kitap Editörü Gila Erbeş elime yabancı dilde, oldukça kapsamlı bir kitap tutuşturdu ve bir göz atıp görüş bildirmemi istedi. Kitabın Türkçeye kazandırılması önerisi gazetemiz okuru Nazlı Erbeş’ten gelmekteydi.

Ne diyeceğimi bilemedim, çünkü günümüzde on yabancı dile çevrilen, 2006 yılında ‘çok satanlar’ listesine giren, Charles Lewinsky’nin Almanca dilinde kaleme aldığı, ‘Melnitz’ adlı kitabının elimizde Fransızca baskısı vardı ve ben bir ölçüde bu dilde okuma alışkanlığımı yitirdiğim kanısındaydım. Sonuç sevgili Gila’yı kıramadım ve iyi ki de kıramamışım.

Oldukça kalın, bin sayfalık kitabı inanılmaz kısa bir süre içinde bitirdim ve; “İşte bu! Gazete olarak yayınlamamız gereken örnek bir kitap” diyerek bu zor projenin gerçekleşebilmesi için tüm ağırlığımı koydum.

Kitabın yüklü maliyeti, copyright hakkının elde edilmesi, okurun algısı ve en önemlisi güvenilebilir, uzman bir çevirmenin bulunması altından zorlukla kalkabileceğimiz sorunlardan sadece bir kaçıydı.

Bir mucize gerçekleşti ve Çağdaş Alman Edebiyatı Dizisi, ‘Adımlar/Schritte’ projesi çerçevesinde S. Fischer Vakfı, Ernst Reueter Girişimi ve Pro Helvetia’nın İstanbul temsilcisi yazar/çevirmen Sezer Duru’nun yardımı ile söz konusu kurumların desteği sağlandı. Sezer Duru’nun eşi rahmetli yazar Orhan Duru, ‘Gila Kohen Öykü Yarışması’nda birkaç yıl Jüri Başkanlığı yapmıştı ve bu nedenle de geçmişe dayanan bir tanışıklığımız vardı.

Ne var ki tercüme için önerilen kişinin özel nedenlerden dolayı çeviriyi yapamayacağını bildirmesi üzerine tasarının rafa kalktığı izlenime kapıldım. Sezer Duru hemen tekrar devreye girdi. Sezer Hanımın Almanca özgün metinden, son derece akıcı ve aslına uygun olarak gerçekleştirdiği çeviri ile kısa sürede yol alındı.

Geçmişte Sezer Duru’nun, Almanya-Türkiye arasındaki kültür alışverişine ve iki ülke toplumu arasında oluşması amaçlanan anlayış ve paylaşıma katkısı nedeniyle, Frankfurt Edebiyat Bienali’nde, Deka-Bank Alman Edebiyatı ve Bilimini Teşvik Ödülü’nü kazandığını da belirtelim.

Kitap Editörü Gila Erbeş’in titiz çalışması ve kararlılığı, Semra Öner’in sayfa ve kapak tasarımı ile bu uzun soluklu proje bugünlerde noktalandı. Gözlem Yayınevi tarafından yayımlanan ‘Melnitz’in Türkçe çevirisi, başarılı ve net sayfa tasarımı sonucu, okuduğum bin sayfalık Fransızcasından yedi yüz sayfalık elde tutulması kolay bir kitaba dönüştü. Büyük puntolarla yazıldığından rahatlıkla okunabilmekte…

Bir kitap yayınlama serüvenini niye bu denli önemsediğimi ve kaleme aldığımı sorgulayanlar olacaktır. ‘Melnitz’ Yahudi bir ailenin tarihini, İsviçre’de 1871 ile 1945 yılları arasında, birkaç kuşağı kapsayacak şekilde aktarıyor.

Ancak bu yaşanmışlıklar ayrı bir tarih diliminde, günümüzde, hatta farklı bir ülkede de gerçekleşmiş olabilirdi. Çünkü bu kitabı okurken, kimliğimizi yansıtan bir ayna karşısında buluyoruz kendimizi. Belli olaylara karşı direncimizin, tepkilerimizin, çözüm arayışlarımızın ne denli benzer olduğunu gözlemliyoruz. Hatta Yahudi olmayanların Yahudilere karşı davranış ve tepkilerinin de ne denli benzer olduğunun bilincine varıyoruz.

Kitaptaki tiplemeler yabancımız değil... Yahudi bir anne, ticari yaşamında başarılı olmak için kimliğini değiştiren, hatta vaftiz olan ve buna rağmen geniş çevre tarafından kabul görmeyen bir iş adamı, kosher kesim yapan ve bunun engellenmemesi için mücadele veren bir kasap, seküler ve dindar çevreden kişiler…

Andreas Isenschmid, ‘Melnitz’in yazarı Charles Lewinsky için şöyle demekte; “Bunu o derece tarihi bir kültürel zenginlikle, kahramanların az bulunur canlılığı, olağan ve olağan dışı Yahudi yaşamının noktası noktasına algılanmasıyla anlatıyor ki…

İşte bu nedenle ben okurların ‘Melnitz’i okuduktan sonra uzun süre kitabın etkisi altında kalacağına ve Gözlem Yayınları’nın birkaç baskı yapmak zorunda kalacağına inanıyorum.