ABD’nin zor seçimi

İsrail- Filistin arasında ikili diplomasi iflas etti. ABD, Fransa ve Filistin’in hazırladığı ve İsrail’e dayatma niteliği taşıyan iki ayrı tasarı karşısında veto hakkını kullanacak mı yoksa ortaya yeni bir çözüm önerisiyle mi çıkacak?

Selin SEVİNDİREN Dünya
17 Aralık 2014 Çarşamba

Tıkanan barış sürecinin Ortadoğu’daki şiddeti daha da tırmandıracağı endişesiyle, İsrail-Filistin çatışmasını sonlandırmak için tarih boyunca sonuçsuz kalan doğrudan görüşmeler yerine, gündeme BM onayına sunulacak iki ayrı çözüm taslağı geldi. BM’de oylanacak taslaklardan birincisi Filistin Yönetimi ve Ürdün tarafından hazırlandı. Taslak, iki sene içinde 1967 öncesi sınırlarda Filistin Devleti’nin kurulmasını ve İsrail ordularının Batı Şeria’yı terk etmesini öngörüyor. AB ülkelerinin desteğiyle Fransa’nın önderliğinde hazırlanan ikinci taslak ise İsrail ordusunun geri çekilmesinden bahsetmeden barış anlaşmasının iki sene içinde tamamlanmasını öneriyor. Filistin Yönetimi’nin BM Daimi Gözlemcisi Riyad Mansur, çarşamba günü sunmayı planladıkları taslağın Güvenlik Konseyi’nde hemen oylanmayabileceğini, ayrıca veto hakkını kullanıp kullanmayacağından emin olmadıkları ABD’nin oylamada anahtar rolü oynadığını söyledi. Mansur, İsrail ile doğrudan görüşmelere dönmeyeceklerinin altını çizdi.

Pazartesi günü ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile üç saatlik bir görüşme gerçekleştiren İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, her türlü tek taraflı dayatmaya karşı koyacaklarını belirtirken, Kerry’den taslağı veto etme sözü istedi. Toplantı çıkışında Kerry’nin cevabına dair resmi bir açıklama getirilmedi. 

Kerry, Fransa’nın önerisinin detaylarını öğrenmek üzere pazartesi gece yarısı Paris’e uçarak Fransa, İngiltere ve Almanya’daki meslektaşlarıyla görüştü. Öte yandan Arap Ligi Genel Sekreteri Nabil el-Arabi ve Filistin Yönetimi Başmüzakereci Saeb Erekat kendi taslaklarını veya Fransa’nın taslağını veto etmemesi için salı günü Kerry ile Londra’da buluştu. Fransa ABD’nin veto riskinden kaçınabilmek için, Filistin’i göreceli olarak daha uzlaşmacı olan kendi tasarılarını desteklemeye çağırdı. Geçtiğimiz günlerde ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir ağız Washington’ın İsrail’i dışlayan girişimlere kesinlikle karşı durduğunu açıklamıştı. Ancak tasarının veto edilmesi, her zaman bir Filistin devleti kurulmasından yana olan ABD’nin duruşuna ters kalabileceği gibi, IŞİD ile mücadelede işbirliği yaptığı Arap müttefiklerini kızdırabilir.

FİLİSTİN YÖNETİMİ İLK KEZ UCM’DE KONUŞTU

Pazartesi günü ilk kez Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) 122 üye ülkeye seslenen Filistin Yönetimi’nin BM Daimi Gözlemcisi Riyad Mansur, 123. üye olmayı arzuladıklarını ve İsrail’in işlediği ‘savaş suçları’nın cezasız kalmayacağını umduğunu söyledi. Mansur geçen yaz 51 gün süren Gazze çatışmaları için adalet arayacaklarını belirtirken, ‘işgal edilmiş Filistin topraklarında’ yerleşim yerleri kuran İsrail’in savaş suçu işlediğini öne sürdü.