Klasik müziğin neşesi Pagagnini Topluluğu 26 Kasım´da CRR’de

Klasik müzik tarihinin efsanevi keman virtüözü Paganini´nin yaratıcı eserlerinden yola çıkarak izleyiciyi eğlendiren ve yer yer de sürprizler yapan Pagagnini Topluluğu İstanbul’a geliyor. Kemanıyla büyüleyen bir müzisyen olan ve aynı zamanda topluluğun müzik direktörlüğünü de üstlenen Ara Malikian, gösteri boyunca özellikle mizah zekâsıyla hem seyirciyi güldürüyor hem de coşkulu bir müzik ziyafeti sunuyor. Pagagnini’yi, 26 Kasım akşamı Cemal Reşit Rey’de…

Sanat
24 Kasım 2014 Pazartesi

 

Ara Malikian, gösterileri sayesinde genç dinleyiciyi klasik müziğe nasıl çektiklerini, Paganini’ye nasıl göndermede bulunduklarını bizlerle paylaştı 

1991 yılında kurulan topluluk, eğlenceli gösterileri ile Paganini'nin sofistike kompozisyonlarını, cüretkar kişiliğini ve inanılmaz yeteneğini sahneye taşırken, ince esprilerle dolu bir konçerto sahneliyor. 

Sahnede klasik müzik ve güldürüyü bir araya getiriyorsunuz; peki, bu tarz gösterilerin genç dinleyiciyi bu türe çektiğine inanıyor musunuz? 

Bence gençler klasik müzikten uzak duruyor çünkü bu müziği anlayamamaktan ve dolayısıyla da keyif alamamaktan çekiniyorlar. Klasik müzikle mizahı birleştirmek gençlerin klasik müzikten zevk almasının o kadar da zor olmadığını göstermek için birçok farklı yoldan sadece biri. Keyif almak için uzman olmak gerekmiyor. Klasik müzik dünyası aşırı ciddi ve katı görünüyor ve gençler bu durumla özdeşleşemiyor. Bu müziğin harika olduğunu farketmeleri için değişiklikler yapmanın tam zamanı.

 

Gösteriniz klasik müzik tarihinin bazı doruk noktalarını da özetliyor; gösteriyi hazırlarken nasıl bir amaçla yola çıktınız?

 

Pagagnini gösterisi klasik müzik tarihine de göndermeler yapıyor ancak bir belgesel ya da eğitici bir gösteri olduğunu da söyleyemem. Gösteriyi hazırlarken bir müzikal olarak yola çıktık ve tamamen izleyiciyi müzikle eğlendiren bir gösteri sunmak istedik. Amacımız izleyicinin iyi esprilerle klasik müzikten zevk almaları…

 

Gösteriniz ismiyle açıkça efsanevi İtalyan kemancı Paganini’ye gönderme yapıyor;  Paganini’nin bir müzisyen olarak size verdiği ilhamı nasıl tarif edersiniz?

 

Elbette gösterimiz tüm zamanların en iyi kemancısına ithafta bulunuyor ve baştan sona ilhamını Paganini’den alıyor. Ayrıca Paganini bir müzisyen olarak bana göre müzik tarihinin ilk rock starıdır. Kendi türünü popüler hale getirmiş ve büyük kalabalıklara konserler vermiştir.

Gösterinin müzik direktörü olarak, sahnedeki müziklerinizi nasıl tanımlıyorsunuz?

 

Bir müzik direktörü olarak en başından beri gösterinin müzikalitesini korumak benim için çok önemliydi. Paganini, Mozart ve Vivaldi’nin müzikleriyle eğlenceli bir iş çıkarırken bunu saygıyla ve kusursuzca yapmak zorundaydık. Eğer bunu sağlayamasaydık oldukça gülünç ve zayıf bir gösteri olurdu.

 

Siz de dahi bir kemancı olarak ilk konserinizi henüz 14 yaşında verdiniz ve Alman Kültür Bakanlığı’ndan burs kazandınız, kemana ilk olarak nasıl aşık olduğunuzu hatırlıyor musunuz?

 

Babam da bir keman sanatçısıydı ve benim çok küçük yaşlarda kemana âşık olmama sebep olan kişi de yine o oldu. Kendimi neredeyse elimde bir keman olmadan hatırlamıyorum bile.

 

Birçok besteci dışında Joaquin Cortes gibi çok yetenekli dansçılarla da çalıştınız; gösterinizde de renkli koreografiler olduğuna göre dansa düşkün olduğunuzu söyleyebilir miyiz?

 

Elbette kendimi bir dansçı olarak görmüyorum ama her tür dansı sevmişimdir. Müziğin hepimiz üzerinde büyük bir etkisi var ve ne zaman çalsam ya da duysam yerimde duramıyorum. Müziğin bedenimize, ruhumuza dolabilme gücü var ve dansla bütünleşiyor.

 

Gösterinizle 26 Kasım’da, İstanbul’da Cemal Reşit Rey’de sahne alıyor olacaksını;, zengin müziklerinizle sahnede izleyiciyi neler bekliyor?

 

Bütün dünyayı Pagagnini gösterimizle gezdikten sonra anlıyorum ki, müzik ve mizah dünyada hiç kimsenin vazgeçemeyeceği iki duygu ve biz her ikisini de biraraya getirince, her defasında herkesi oldukça mutlu eden bir duygu patlaması yaşanıyor.