Üstlendiğimiz ‘algılara’ farklı bir gözle bakmak: Konstelasyon

Aile Konstelasyonu Alman terapist Bert Hellinger tarafından geliştirilmiş, kısa zamanda dünyaya yayılmış, nispeten yeni bir terapi yöntemi. Bu yöntemi uygulayan Tina Varon ve Nur Yavuz Konstelasyon’un nasıl ortaya çıktığını, ne tür bir yöntem olduğunu ve nerelerde kullanıldığını ŞALOM okuyucularına anlattı

Sağlık
22 Ekim 2014 Çarşamba

Hellinger’in çocukluğu ve gençliğinin arka planında Nasyonal Sosyalistler ve devamında gelen Nazi Almanya’sındaki savaş vardı. Hellinger asi bir yeni yetme olarak Hitler’in gençlik toplantılarından kaçıp, onun yerine yasa dışı Katolik gençlik örgütlenmelerine katılıyordu. 17 yaşında Alman ordusuna katılan bir asker olarak müttefiklerce ele geçirildi ve savaşın geri kalanında Belçika’da savaş kampında hapsedildi. Sonraki yaşamında Katolik bir rahip olarak 16 yıl yaşadı. Güney Afrika’da Zulu kabileleriyle yaşayan ve çalışan bir misyoner oldu ve bu süre zarfında ırklar arası ve evrensel grup dinamikleri konusunda yoğun bir eğitimden geçti. Zulu halkıyla birlikteyken, onların geleneksel kültüründeki, kişinin atalarına saygısından, şimdiki zamanda ataların etkisi olduğunu kabul ederek dayanıklılık, destek ve bilgelik için bundan yararlanmalarından çok şey öğrendi.

Ardından psikanaliz, Geştalt terapisi, transaksiyonel analiz, ilk çığlık terapisi, hipnoterapi NLP ve aile terapisi üzerine araştırmalar yaptı ve giderek kilisedeki rahiplik görevinden uzaklaştı. 80’li yılların başında Hellinger, kendi grup ve aile terapisi deneyimlerini o zamanlar Almanya ve Avusturya’da çalışan Virginia Satir’in grup üyelerini kullanarak Aile Konstelasyonu diye adlandırdığı çalışma yaptı.

Konstelasyon kavramı bir sistem içindeki öğelerin birbirine göre konumu, durumu ve birbirinden etkileşimi anlamına gelmekte. Buna göre her aile bir sistem oluşturur ve her bir bireyin eşit derecede aidiyeti söz konusudur. Sistemde oluşabilecek herhangi bir travma daha sonraki nesillleri etkiler ve fiziksel, zihinsel hastalıklar, tıkanıklıklar olarak kendini gösterir. Birey içine doğduğu aile ile doğuştan itibaren ebeveynlerinin algısı ile yetiştirilir. Ve bu algı ile hayatlarımızı farkında olmadan şekillendiririz. Ebeveynler ve yetişme aşamasında bireyin aile sisteminde veya hayatında önemli olan kişilerin yaşam tecrübeleri ve algıları, hepimizin zihinsel ve duygusal algılarını belirler. Ve bu algılar elbette yaşanılan travmalar ve duygular ile şekillenmekte. Konstelasyon çalışmaları, farkında olarak veya olmayarak üstlendiğimiz ‘algılara’ farklı bir gözle bakmamızı sağlar.

 

Konstelasyon çalışmalarının uygulamaları nasıl yapılıyor?

Konstelasyon çalışması; Aile konstelasyonları ve Organizasyon konstelasyonları diye bilinen iki gruba ayrılır. Aile ile kişisel olanı, gündelik yaşamı ve aile soyuna ait olanı kastederiz. Organizasyon terimi ile ise koçluk ve kurumsal danışmanlık gibi dalları da kapsayan, daha çok toplulukla, toplumsalla ve çalışma hayatıyla ilgili alandan bahsetmiş oluruz. Bu alan, daha geniş sistemlerde yapılan araştırmaları ve müdahaleleri içerir. Bunlar; işletmeler, gönüllü, sosyal ve hayırsever örgütler, hükümet organizasyonları ile çevresel ekolojik sistemlerdir. 

Konstelasyonda süreç ‘Kolaylaştırıcı’ diye adlandırdığımız terapist tarafından yönetilir.

Aile dinamiğini görmek isteyen bir kişi, içlerinden aile bireyleri ile kendisine temsilciler seçeceği bir grup insanla bir araya gelir. Temsilcilere hiçbir açıklama ya da talimat vermeden onları içinden geldiği şekilde aile bireylerinin yerlerine yerleştirir. Böylelikle her bir aile bireyinin diğerleriyle yakınlık derecesi, birbirlerine duydukları sevgi, acı veya uzaklık hissi hakkında bilgi veren bir görüntü ortaya çıkar.

Konstelasyonda yer alan temsilciler, yerlerini aldıkları aile bireylerinin duygularını hissetmeye başlarlar. Nasıl olduğu açıklanamayan temsilcilerin temsil ettikleri insanların his ve algılarına ulaştıkları alan olan’’ morfogenetik alan’’ konstelasyon sırasında alışılmış hale gelmiştir.

Seans sırasında temsilciler ruhun hareketi dediğimiz zihnin devre dışı bırakıldığı ve içsel hareketlerle yerlerini değiştirip verilen çözüm cümleleri ile sistemsel düzen onaylanır. (Örn: Anne sen büyüksün, ben küçüğüm.) Bu yöntemle, ilişkiler hayatın içinde kullanılan maske ve yapmacıklıklardan arınarak, gerçek boyutlarıyla ortaya çıkar. Danışan genelde gözlemci konumundadır. Bazen kolaylaştırıcının (terapistin) önerisiyle alana katılabilir.

Katılımı nasıl olursa olsun danışan, konusuyla ilgili yaşadığı endişe, sorun ve baskı konusunda yeni bir bakış açısı kazanır ve rahatlar.

Konstelasyon çalışmaları hem bireysel hem de grup seansları şeklinde uygulanmaktadır.

Bahsettiğiniz bu sistemde; aile bireylerinin geçmiş dönemde yaşadıkları, kişinin şu anki hayatını nasıl etkileyebiliyor?

İçine doğduğumuz ailenin; önceki kuşaklarda yaşadıkları her şey; morfogenetik alanlarda kayıtlıdır ve kendini tekrar etmektedir. Aile sistemimiz çok güçlüdür. Ve sistemde, sıkışmış enerji ya da travma oluşturabilecek savaş, göç, cinayet, intihar, kazalar, erken yaşta anne-baba, kardeş ya da çocuk kayıpları, miras haksızlıkları, dışlanılan-yok sayılan kişiler ya da olaylar, kürtajlar gibi yaşanmışlıklar daha sonraki kuşakları olumsuz anlamda etkileyebilir; olayın yaşandığı dönemde aile bireylerinin olayları algısı, kabulü, yaşadıkları hisler oldukça önemlidir. Eğer yaşanılan dönemde aile sistemindeki kişiler yaşanılanı yok saydıysa, sorumluluk almadılarsa, kabul edemedilerse bu enerji kolektif vicdan gereği ve anne-baba ile bağlanma süreciyle daha sonraki kuşaklar tarafından telafi edilmek üzere üstlenilir.

Konstelasyon çalışmaları, yaşanan travmaların anlaşılabilmesi, gün ışığına çıkması ve iyileştirilmesi için son derece etkili bir yöntem.

 

Bize bir tecrübenizi aktarır mısınız?

Her çalışma kendine has bir enerjiye sahip ve özeldir. Bu nedenle yaşanılan her tıkanıklıkta mutlaka birey kendi tecrübelenmesi gerekir. Hala her uygulamanın kendine has ve özel olduğunu gördüğümüzde heyecan ve şaşkınlıkla karşılıyoruz. Örneğin bir çalışmamızda; birey alerji şikâyeti ile gelmişti. Giderek artan alerji şikâyetlerinden dolayı günlük hayatında oldukça sıkıntı çekmekte idi. Alerjileri, ilk kez 12 yıl önce ortaya çıkmış. 18 yaşında evlenmiş ve Rusya’ya yerleştiğinde ilk kez yaz alerjisi olarak ortaya çıkmış. Aynı yıl annesinin öldüğü bilgisini bizlerle paylaştı. Aile sisteminde yaşanılan hastalıkları sorduğumuzda; annesinin romatizma rahatsızlıkları olduğunu öğrendik. Alerji ve danışanın kendisi için iki temsilci ile konstelasyon açılımına karar verdik. Karşılıklı olarak yerleştirdiğimizde; alerji temsilcisi yere bakmaya başlar. Danışan ve Alerji temsilcisi irtibatta değildir; sessiz ve tepkisizdir. Alerji temsilcisi bir süre sonra danışan temsilcisine doğru yönlenerek saçlarını okşamaya başlar. Alerji temsilcisinin açıkça annesini temsil ettiği ortadadır. Alerji temsilcisini çalışmadan alıp; anneyi çalışmaya dâhil ettiğimizde danışanın ilk tepkisi annenin temsilcisinin gözlerine bakamaması oldu. Danışanı, acısı ve özlemi ile temasa sokmak için ona “Anne seni özlüyorum” dedirttiğimizde; danışan ağlayarak tepki veriyor. Kişi kayıp travması ile yüzleşmemek ve duygularını yaşamamak adına ‘Alerji’yi bedeninde yaşatıyordu. Bu bizim için sevgi ve sadakatin güzel bir örneğiydi.

 

Kimler konstelasyon çalışmalarından faydalanabilir?

İçinde bulunduğu durumdan zorlananlar ve karar verme sorunu yaşayanlar,

Görünürde ciddi bir sorun yok iken aile ortamında ciddi çatışma yaşayanlar,

Öfke patlamaları yaşayanlar,

Alkol, uyuşturucu, kumar, seks, alışveriş  ve bunun gibi her türlü bağımlılık yaşayanlar,

İlişkilerde yaşanan başarısızlıklar, karışıklık ve kargaşa halleri,

Depresyon ve mutsuzluk yaşayanlar, açıklanamayan derin üzüntü, utanç, kızgınlık ve suçluluk duygusu yaşayanlar,

İş yaşamındaki sorunlar ve para problemler,

Organizasyonlarda şirketlerde karışıklık-kargaşa yaşayanlar, (şirket sahipleri, yönetici, departman ve çalışanlar),

Tekrarlayan kazalar,

Kişisel göçler ya da önceki kuşaklarda yaşanan göçler sonucu uyum zorluğu yaşayanlar,

Kişisel travma yaşayanlar ya da önceki kuşakların yaşadığı travmaya dolanık yaşayanlar,

Takıntılı davranış ve düşünceler ile yaşamak durumunda olanlar,

Erken çoçukluk döneminde anne, baba, kardeş kaybı yaşayanlar ya da ayrı yaşamak zorunda olanlar,

Görünürde herşey son derece olumlu iken sahip olduklarının tadını çıkartamayıp mutsuz olanlar,

Kadın-erkek ilişkilerinde mutsuz olanlar, problem yaşayanlar,

İş yaşamında bireyler ya da departmanlar arası yaşanan çatışmalar,

 Zihinlerde oluşan korku, endişe ve kaygılarla yaşamlarını belirli sınırlara hapsolmuş biçimde sürdürenler,

Hastalıklar ve kronik sağlık problemleri yaşayanlar.

 

Konstelasyon uygulayıcısı olarak bizlere kendinizi tanıtır mısınız?

2000 yılında kendi bireysel çalışmalarınızla konstelasyon ile tanıştık. Gerek bireysel olarak, gerekse grup çalışmalarında kendi bireysel tecrübelerimizi deneyimledik. 2011 yılında Göksel Karabayır ile başladığımız üç yıllık eğitimimizi tamamladık. Bu süreçte, aynı zamanda uluslararası konstelasyon seminerlerine düzenli olarak katıldık. 2013’te Organizasyonel Sistemik konstelasyonlar eğitimini Cecillio Fernandez Regojo’dan aldık. Bu alanda Cecillio Fernandez Regojo ile uluslararası eğitimlerimize devam etmekteyiz. Konstelasyon çalışmalarının öncülerinden Prof.Dr. Franz Ruppert’in 2011’de İstanbul‘da ‘Travma, Bağlanma ve Aile Konstelasyonları’, 2012 Münih’te düzenlediği 1. Uluslararası ‘Symbiosis and Autonomy’ 2013’te İstanbul’da ‘İnsan ilişkileri’, 2014’te Münih’te ‘Healthy Relationship’ konulu seminerlere katıldık. 2014’te Beden okuma ustası Dr. Jane Peterson ile ‘Somatik Görselleme ve Organizasyon Konstelasyonları’ eğitimi aldık. Şu an profesyonel olarak aile ve sistemik organizasyonel konstelasyon uygulayıcılığı yapmaktayız. Bireysel ve grup çalışmaları şeklinde seanslar halinde düzenli olarak çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.