IŞİD Terörü: Bir Yezidi’nin Kudüs’ten feryadı

Kalp hastası çocuğunu tedavi ettirmek üzere İsrail’e giden bir Yezidi, sığındıkları Sincar Dağı’nda IŞİD tarafından kuşatılan ailesinin ve dindaşlarının kurtarılması için Kudüs’ten dünya kamuoyuna çağrıda bulunuyor.

Nelly BAROKAS Kültür
13 Ağustos 2014 Çarşamba

İslam Devleti IŞİD’den kaçan Abu Wisam’ın ailesi Irak’ın Sincar Dağı’nda açlık ve ölüm korkusu ile mücadele ediyor. Abu Wisam üzüntüsünden beş gecedir uyumamış, karnını da pek doyurmamış.

Gece karanlığında Kudüs’ün  taş yolları ve avlularından geçerek kent merkezine doğru yol alıyor. Müezzinin yankılanan sesi Abu Wisam’ı bir an için endişelerinden uzaklaştırıyor. Şafak sökerken gerisin geriye yeniden yola koyuluyor.

Abu Wisam’ın ailesi açlık ve susuzluktan ölebilir bugünlerde. Onlar Yezidi, Şii ve Hıristiyanlardan oluşan 200 bin kişi ile birlikte, Irak’ın kuzey batısındaki Sincar dağında gıdasız ve susuz kıstırılmış durumdalar. Geride kalanlar Irak-Şam İslam Devleti ordusu tarafından öldürüldüler.

Abu Wisam ailesinden hiç haber alamadı. Onları kurtarma gücüne ve geri dönecek bir eve  sahip olmadığı için umutsuzluğu günden güne artıyor.

“Dağdalar, binlerce aile, susuzlar, hiçbir şeyleri yok. İyi insanlardan rica ediyorum, lütfen bize yardımcı olsunlar” demekte.

Bizi boğazlıyorlar

Ezidiler İslam, Hıristiyanlık ve Yahudilikten etkilenmiş tek tanrılı inanca sahip Kürtler. Çoğunluğu kuzey Irak’ta olmak üzere, Türkiye ve Suriye’de de yaşayan Yezidi nüfusunun 500 bin olduğu belirtiliyor. Evrenin ve insanların Azda adında bir tanrının görevlendirdiği Melek Tavus tarafından yaratıldığına inanan dini bir inançtır. Bu inanca göre Tanrı dünyanın koruyucusu değil sadece yaratıcısıdır.

Yerel Müslümanlar onları şaytana tapanlar olarak tanımlarlar. Çünkü Yezidiler şeytana, tövbe etmesi sebebiyle Tanrı tarafından bağışlanan gözden düşmüş bir melek olarak bakarlar. Şeytanın adını anmadan ona “İsmi güzel melek” derler.

Yezidiler, İslam topluluklar tarafından küçümsenmiş, eğitimsiz ve pis insanlar olarak kabul edilmişlerdir. Buna karşılık Yezidiler çocuklarının Müslümanlarla evlenmelerine izin vermezler, Müslümanlarla ilişki kuran kızlarını namuslarını temizlemek için öldürmeyi tercih ederler.

Geçtiğimiz hafta IŞİD, Ezidi toplumuna ait on binlerce kişiye ültimatom vererek İslam’a geçmeleri için süre tanıyınca, ölüm korkusuyla insanlar evlerini terk etmek zorunda kaldılar. Bu insanların Sincar’da militanlarca kuşatıldığı haberleri dünya basınında yer aldı. UNİCEF 40 çocuğun Işid tarafından vahşice öldürüldüğü açıklaması yapıldı.

Yardım çağrısı

Abu Wisam küçük oğlunun tedavisi için Haziran ayında İsrail’e gitti. Bir Kürt kuruluşu, Abu Wisam’ın Kudüs merkezli bir Hıristiyan kuruluşu olan ve kendisini İsrail’e getirtip, ona yaşayacak bir yer sağlayan Shevet Achim ile ilişki kurmasını sağladı. İsrail’deki bu kuruluş, İslam ülkelerinden, özellikle kuzey Irak’taki Kürt bölgelerinden kalp hastası çocukları tedavi etmek ve sağlıklarına kavuşturmak üzere İsrail’e getirilmelerine ön ayak oluyor.

Oysa Abu Wisam yaşadığı ülkenin sokaklarında ve medyada Yahudiler hakkında korkunç haberler duymuştu. İsrail’e giderse işine son verileceğini de biliyordu. Ama oğlunun sağlığı her şeyden önemliydi. Yine de güvenlik endişesiyle İsrail’de fotoğrafının çekilmesine izin vermedi.

Abu Wisam’ın geldiği İsrail ile ilgili önyargıları kısa zamanda değişti. İzlenimlerini, “Hastanede dininiz ne olursa olsun insanların size yaklaşımları fark etmiyor. Burada insanlar özgür, Yahudiler insanları özgür bırakıyor” sözleri ile ifade ediyor.

Bu yaz aylarında, Abu Wisam da diğer bütün İsrailliler gibi üzerlerinden Hamas’ın roketleri geçerken sığınaklara koşuşmak zorunda kaldı. “Tanrı’ya şükür roketler çok yakınımıza düşmedi. Tabii ki Irak’daki durumla kıyaslanamaz, oradayken birkaç kez bombaların hedefi olduk” demekte.

İsrail’e varmasından bir hafta sonra Abu Wisam, Musul’un IŞİD tarafından ele geçirildiği haberini aldı. Erkek kardeşi onu telefonla arayıp Peşmergelerin  Abu Wisam’ın yaşadığı Sincar kentini terk ettiklerini, aileden yirmi kişinin dağlara doğru kaçmakta oldukları bilgisini verdi. Bir kısım Yezidi araçlarına binip dört-beş saatlik mesafede Duhok kentine doğru yol almışlardı. Ancak Abu Wisam’ın ailesi bir araca sahip değildi. Bu telefon konuşması Abu Wisam’ın kardeşi ile kurabildiği son ilişki oldu.

Şimdilerde Abu Wisam’ın eşi, üç oğlu, iki kızı, erkek kardeşi, annesi, babası ve bazı kardeş çocukları İslam Devleti militanları tarafından kuşatılmış durumdalar.

Endişe içindeki Abu Wisam, Sincar dağındaki akrabaları ile ilişkide olan ve Almanya’da yaşayan diğer erkek kardeşi ile telefonda görüştü. Ondan, dağlardaki  kardeşin hayatını tehlikeye atarak aileye yiyecek bulma arayışına girdiğini öğrendi. Bu oldukça tehlikeli bir görev. Çünkü daha önce gıda temin etmek için Sincar’dan inen iki  gencin IŞİD tarafından yakalandığı haberi yayılmıştı.

Abu Wisam, “Ya açlıktan ölecekler veya yiyecek aramak üzere dağdan inerken yakalanıp öldürülecekler” diyordu endişe içinde. Erkek kardeşi ona yüzlerce Ezidinin öldürüldüğünü, yüzlerce genç kızın ırzına geçildiği acı haberini vermişti. “İki yüz elli kişi ellerinde bayraklar tutan Işid militanlarının ‘Allahu Ekber’ nidaları eşliğinde öldürüldüler. İki yüz elli kişi Tanrı’nın adını kullanarak öldürülür mü? Üç yüz genç kız satışa çıkarıldı, IŞİD bunu Kur'an adına yapıyor ne yazık ki” demekte.

“Kendi adıma ve Yezidiler adına Avrupa’ya bizleri İslam Devleti’nden kurtarması çağrısında bulunuyorum. On binlerce kişiyi kurtarın, benim ailem 20 kişi. Bu çağrıyı Facebook’a YouTube’a koyun lütfen” sözleri ile sesini duyurmaya çalışan Abu Wisam, “Hükümet ofislerinin nerede olduğunu biliyorum. Oraya gidip bize yardım etmelerini istiyeceğim. Bakın dün 60 çocuğumuz açlıktan öldü. Irak bizim mezarımız olacak” sözleri ile çaresizliğini dile getirmeye çalıştı.

İnsani dram sürüyor

Abu Wisam’ın ailesi güvende midir? Bilemiyoruz. ABD’nin Irak’a havadan müdahalesinin ardından dünya belki de Yezidilerin dramına daha fazla gözlerini yumamadı. Sincar Dağı'nda mahzur kalan yarısı çocuk 10 bin Yezidi peşmergenin açtığı güvenlik koridorundan geçirilip Zaho bölgesine yönlendirildi. Türkiye’ye kaçmayı başaranlar için Silopi’de çadırlar kuruldu. Ancak Sincar’da sıkışıp kalanlar için endişeler artıyor. Yardım edilemediği takdirde kitlesel ölümler başlayabilecek.

ABD’den yardım operasyonu

Pentagon, Irak’ın Sincar Dağı’nda IŞİD’in tehdidi altındaki binlerce Iraklı’ya havadan yeni bir insani yardım operasyonu yapıldığını açıkladı. Pentagon, operasyonda bir C-17 ve iki C-130 kargo uçağı kullanıldığını ve toplamda 72 paket malzemenin havadan bırakıldığını duyurdu. Bu son operasyonla birlikte, ABD askeri uçaklarının şu ana kadar 36 bin adetin üzerinde hazır yemek ve yaklaşık 26 bin litre su dağıttığı belirtildi.