Dedelerinin ölüme gittiği sinagogda evlendiler

Katka Reszke ile Slawomir Grunberg Polonya’nın güney batısındaki bir kentin tarihi ‘White Stork’ Sinagogu’nda hayatlarını birleştirdiklerinde bu düğün törenin farklı bir anlam taşıyacağının bilincindeydiler. Onlar kendileri gibi binlerce Polonyalının Yahudi kimliklerine dönmelerinin bir simgesi olmayı arzu ettiler

Nelly BAROKAS Kültür
2 Temmuz 2014 Çarşamba

New York’ta yaşayan ancak yılın bir bölümünü doğdukları ülke olan Polonya’da geçiren bir çift düğün törenlerini Wroclaw kentinde gerçekleştirmeye karar verdiğinde yerel Yahudilerle, Yahudi olmayanlar için ilginç bir deneyim olacağını düşündü.

Böylelikle 22 Haziran Pazar günü dini törenin ardından klezmer grupları, koşer yemek ikramı, geleneksel düğün ritüeli hakkında hoparlörden yapılan bilgi aktarımı ile tam bir panayır havası yaşandı.

Wroclaw kentinde doğan ve bu kentte büyüyen 35 yaşındaki Katka Reszke, “Bu kent halkı bana hiçbir zaman bir Yahudi dini töreninde bulunmadıklarını söyleyince biz de düğünümüzü bir festivale dönüştürmeyi hedefledik. Düğün ritüeli ve gelenekler hakkında bilgilendirerek insanlar arasındaki yabancılaşmayı, mesafeyi alt ettiğimize inanıyoruz,” şeklinde konuştu.

Kimliklerini nasıl sahiplendiler?

Bir fotoğrafçı, yazar ve Yahudi bilimleri alanında eğitim veren bir öğretim üyesi olan Katka Reszke post-Komünist dönemde Yahudiliğin uyanışını – bu uyanış yazarın hayatına da yön verdi - konu edinen ‘Return of the Jew’ adlı bir kitap yayınladı. İlk gençlik yıllarından itibaren kendini Yahudiliğe sıkıca bağlı hisseden Reszke, “Yahudi olduğuma dair çok güçlü bir önsezim vardı, fakat hiçbir kanıtım yoktu,” demekte.

Katka Reszke, Oxford’da İbranice ve Yahudilik bölümünden mezun oldu, bir süre İsrail’de yaşadı, Kudüs İbrani Üniversitesi’nde doktorasını yaparken Yahudiliğe geçiş için tüm aşamaları tamamladı. Katka, annesinin ve annesi tarafından tüm akrabalarının zaten Yahudi olduklarını geçen sene öğrendi.

“Annem bana ölüm döşeğindeki büyükannesinin Yahudi olduğunu açıkladığını, ancak benim büyükannem hayatta olduğu sürece kimseye birşey anlatmamaya yemin ettirdiğini anlattı,” diyen Reszke, “Annem bunu bana kitabımın yayınlanmasından kısa bir süre önce söyledi,” sözleri ile kişisel öyküsünü dile getirdi.

Yahudi kimliğini gizleyen bir büyükanne tarafından büyütülen 63 yaşındaki damat Slawomir Grunberg ise, birçok ödül sahibi belgesel film yönetmeni.

Slawomir, “Büyükannem ‘Yahudi’ sözcüğünü bir lakap gibi kullanırdı. Ondan, Yahudi olmanın kötü, korkulacak, adı bile anılmaması gereken birşey olduğunu öğrendim,” demekte.

1960’larda henüz genç bir delikanlıyken Yahudi olduğunu öğrenen Slawomir Grunberg, “Bu kimliğimi reddetmek için elimden gelen her şeyi yaptım. Yahudi olmak istemiyordum. O günlerde Polonya’da farklı olmak iyi karşılanmazdı. Üstüne üstlük Yahudi olmak en beteriydi,” sözleri ile yaşadıklarını dile getirdi.

1981’de ABD’ye göç etmesinden sonra Grunberg, Yahudi kültürünü öğrenmeye başladı, Yahudi kimliği ile barışarak aile geçmişini araştırmaya yöneldi. Son yirmi yılda çektiği tüm filmler Yahudiliğe veya Holokost temasına odaklanmakta.

Katka Reszke, eşi Slawomir Grunberg’in kimliğini ve kökenini gizlemek için büyük çaba harcadığını, oysa kendisinin tam tersi bir tutum sergilediğini anlatıyor ve “Bugün artık beraberiz, Yahudiliğimizi yaşıyor, düğünümüzü kutluyoruz” diyor.

Reszke ile Grunberg yedi yıl önce tanıştılar. Katka, Polonya Yahudiliğine ait bir internet sitesinde Grunberg’in Polonya Yahudi kimliği konusunda bir belgeselin çekimlerini yaptığı haberini okuyunca hemen yönetmenle ilişki kurmaya çalıştı. “Benim  için ilk bakışta aşktı” diyen Reszke eşiyle birlikte “Ben Bir Yahudiyim” adlı bir film çekiyor.

Katka Reszke ile Slawomir Grunberg’in düğününde White Stork Sinagogu’nun geniş avlusunu yüzlerce kişi doldurdu. Polonya başhahamı Michael Schudrich ile Wroclaw kenti hahamı Tyson Herberger, uzun bir onarım sürecinin ardından 2010 yılında yeniden ibadete açılan sinagogda kurulmuş ‘hupa’da düğün törenini gerçekleştirdiler. Tören boyunca hoperlörden yapılan bilgilendirmede konuklara ‘ketuba’nın, ‘yedi kutsama duasının’ ve damadın bardak kırmasının anlamı açıklandı.

Dini tören öncesinde ve sonrasında Polonya, ABD, İtalya ve Kıbrıs’tan gelen Klezmer müziği grupları kurulan sahnede konser verdiler. Votka ve Yahudi mutfağının özellikleri ikram edildi. 

Geçmişte aynı sinagogdan kamplara sevk edildiler

İkinci Dünya Savaşı öncesinde Wroclaw, 23 bin kişilik Yahudi nüfusuyla Breslau adlı bir Alman kentiydi. Reform Yahudiliğinin merkezi olan Breslau’da ünlü Breslau Yahudi Teoloji Semineri White Stork Sinagogu’nun bulunduğu caddenin karşı tarafında yer almaktaydı.

1829 yılında inşası tamamlanan sinagog, yakınında diğer değerli binalar bulunması sebebiyle 1938’de Kristallnacht’ta yakılıp yıkılmadı. Fakat kutsal mekan Naziler tarafından otomobil tamirhanesi ve Yahudilerden gasp edilen sanat eserlerinin ve değerli eşyaların gizlendiği bir depo olarak kullanıldı. Naziler, Wroclaw kenti Yahudilerini temerküz kamplarına sevk etmeden önce bu sinagogun avlusunda bekletiyorlardı.

Grunberg bu tarihi gerçeğe değinerek, “Wroclaw Yahudilerinin ölüme gönderildikleri aynı avluda biz düğünümüzü kutluyoruz” demekte. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Polonya sınırları içinde kalan Wroclaw, günümüzde 350 kişilik organize Yahudi cemaati ile Polonya’nın Varşova’dan sonra en geniş Yahudi nüfusuna sahip kenti sayılıyor.

Katka Reszke, “Son 25 yılda binlerce kişi Yahudi kökenlerini keşfetti ve sahiplendi. Birçoğu da redetmeyi tercih etti. Düğünümüz belki de bazı kişileri bu konuda cesaretlendirecektir,” şeklinde konuştu.