“Bir evi dantel gibi örüyoruz”

Biri sakin biri oldukça tez canlı ama ikisinin de gözleri Boom Room adını verdikleri projeden bahsederken heyecandan parlıyor. Nükhet Boz ve Elmon Pekmez üniversite yıllarından başlayan dostluklarını şimdi insanların hayallerini bir hafta gibi kısa bir sürede gerçekleştirdikleri dekorasyon projesi Boom Room ile iş ortaklığına dönüştürmüşler.

Rayka NAYIR GÜVEN Yaşam
23 Nisan 2014 Çarşamba

Birlikte çalıştıkları kişilere sihir gibi gelen bu pratik projeyle hedefleri evleri daha yaşanabilir enerjik mekânlara dönüştürmek.

Nükhet ve Elmon sizleri tanıyabilir miyiz?

Elmon: 2002'de Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun oldum. On sene kadar bir mimarlık şirketinde çalıştım. Daha sonra bir iş vasıtasıyla Nükhet’le bir araya geldik. Zaten üniversiteden yıllarından beri tanışıyorduk. 2012'de de kendi şirketimizi kurduk.

Nükhet: Mezun olduktan sonra on yıl bir gayrimenkul ve inşaat firmasında çalıştım. Daha çok inşaat ve dairelerin içini yapıyordum. Çocuğum olduktan sonra dışarıdan gelen talepler üzerine ev yapmaya başladım. Daha sonra çok büyük bir proje geldi. Bütün okul hayatımız boyunca Elmon ile birlikte bir şey yapma hayalimiz vardı. Onun da tam işten ayrıldığı bir dönemdi, arayıp birlikte çalışma önerisinde bulundum. Arkadaşlığımızı bitirme riski olmasına rağmen beraber çalışmaya başladık.

İkinizi bir araya getiren ne oldu?

Elmon: Aynı okulda okumuş olmakla birlikte vizyonumuzun birbirine benzediğini biliyorduk. İş hayatına girdikten sonra fark ettik ki aslında çok zıt karakterleriz ama zıtlığın içinde birbirimizi çok iyi dengeliyoruz. Mesela ben çok daha sakin, ağırbaşlı bir insanım. Nükhet daha tez canlıdır.

Nükhet: Elmon önce sindirmek ister bense her şeyin üstüne atlarım. Başta bir deneme süreci geçirdik. Şirketi 2012'de kurduk ama ondan evvel iki sene birbirimizi tartma süreci yaşadık. Ofis açmadan evlerde, şantiyelerde çalıştık. Sonra baktık ki evde çocuklarla olmuyor bu iş, ofisimizi açtık.

Anlaşamadığınız, ayrı düştüğünüz konular mutlaka vardır...

Elmon: Farklı düşündüğümüz noktalar her zaman oluyor ama en sonunda mutlaka ortak bir karara varıyoruz.  Her zaman aynı gözle bakmak yerine ayrı düşünmek daha güzel bir şey.

Nükhet: İkili çalışmak elbette kolay bir şey değil ama ikimiz de çok iyi niyetliyiz. Mesela ben Elmon’suz düşünemiyorum. Seyahate gittiği zaman ne zaman dönecek diye bekliyorum.

Konuyu hemen Boom Room'a getirmek istiyorum. Nedir Boom Room?

Elmon: İnsanların hayallerini bir hafta gibi kısa bir sürede gerçekleştiren bir dekorasyon projesi.

Nasıl yürüyor bu proje?

Elmon: İlk önce bizimle çalışmak isteyen kişilerle ön görüşme yaparak taleplerini dinliyoruz. Kimisi bir salon için çağırıyor, kimisi yeni taşınmış oluyor ve evi boşken çağırıyor, kimisi on beş senedir yaşadığı evden sıkılmış oluyor ve detoks yapmak istiyor. Talepleri dinledikten sonra fiyat teklifinde bulunuyoruz. Fiyat üzerinde anlaştıktan sonra müşterilerimizden bizim özel olarak hazırladığımız oldukça detaylı olan bir anketi doldurmalarını istiyoruz. Ardından bir hafta, on gün kadar o müşteriye odaklanıp alışverişe çıkıyor, tasarım yapıyoruz. Daha sonra iki taraf için de uygun bir gün belirliyoruz ve bir kamyon dolusu malzemeyle o eve gidiyoruz. Yanımızda da bir sürü usta oluyor. Elektrikçi, marangoz, duvar ustası. Herkes o sabah giriyor eve ve akşamına çiçekleriyle, mumlarıyla misafir çağrılmaya hazır bir ev teslim ediyoruz.

Nükhet: O kadar kendi evimiz gibi yapıyoruz ki koyduğumuz her şey bizi yansıtıyor. Bir şeyi alırken ya da tasarlarken ‘biz bunu kendi evimize koyar mıyız’ diye düşünüyoruz. O bir hafta boyunca o kişiyi yaşıyoruz. Onunla yatıp onunla kalkıyoruz. Bütün detayları düşünüyoruz, adeta dantel gibi örüyoruz.

Projenin bir de şu güzelliği var kişi harcamak istediği rakamı kendisi belirliyor. Bizim Nükhet-Elmon olarak aldığımız mimari servis ücretimiz belli. O değişmiyor ama anketin sonunda şöyle bir soru var; "Mimari hizmet hariç ne kadar harcamak istiyorsunuz?" İşin en önemli kısmı bu çünkü bize verilen o bütçe içinde kalarak projeyi gerçekleştiriyoruz. Örneğin bir kişi 10 bin TL harcamak istiyorsa biz onun üzerine çıkmıyoruz. Aksesuarı bazen fazla tutuyoruz ama onları eleme şansı var. Yaptığımız bütün işleri - elektrik, boya, cam, ayna, büfe - bir tablo halinde veriyoruz ve gün sonunda ona bakıp karar vermelerini istiyoruz. Bize geri verilenlerle toplam bütçeyi çıkarıyoruz. Bugüne kadar hiç başımıza gelmedi ama koyduğumuz hiç bir şeyi de almak zorunda değil müşterimiz. Boom Room olarak buna açığız. Bu arada özellikle belirtmek istiyorum insanların evindeki objeleri kullanıyoruz.

Anket mi yoksa ön görüşme mi sizin için daha belirleyici oluyor?

Elmon: O anket sürekli elimizde dolaşıyoruz. Hangi renkleri, desenleri, hangi dokuları sever diye sürekli bize hep anket yol gösteriyor. İlk görüşme bizim hangi mekanı yapmamız isteniyorsa, bu bir evin tamamı olabilir, tek bir yatak odası olabilir ya da ofis olabilir istenilenleri anlayıp fiks bir fiyat teklifi yapmamız için. Tabii müşteriden müşteriye değişiyor aldığımız bilgiler. Kimisi çok detaylı bilgi veriyor, ‘şunu şuraya koymak istiyorum’ gibi. Kimisi de ‘benim ne vaktim var ne de zevkim’ deyip tamamıyla bize bırakıyor.

Sizin tercihiniz hangisinden yana?

Nükhet: Eğer karşımızdaki kişi ‘şu, yanına vizon koltuklar ve yere de pembe halı istiyorum’ dediği zaman bize pek bir şey bırakmamış oluyor. Tabii yine sürprizler yapıyoruz ama öyle durumlarda biz işe alınan iki eleman gibi oluyoruz. Hâlbuki kendi sanatımızı, birikimimizi yansıtmayı daha çok tercih ediyoruz. Yine de cam masanın yanındaki duvara çok özel bir şey koyup ev sahibi şaşırtabiliyoruz.

Neden böyle bir projeye başladınız?

Elmon: Bir duvar kâğıdını insanlara gösterdiğiniz zaman mimar olmayan bir kişinin onun nasıl duracağını hayal etmesi çok mümkün olmayabiliyor. Biz bunu sadece duvar kağıdı değil bir bütün halinde sunmak istedik.

Nükhet: Çünkü çok pratik bir proje. Normalde bir salon altı ayda yapılıyor. Bu zamanda altı ay ne demek? Biz üç günde yapıyoruz. Tasarım da iki gün sürüyor. Tüm işleri yapmak bir hafta sürüyor toplamda. Elbette bir tane güzel yok. Her şekilde güzel yapılabilir ama insanlar her zaman daha da güzelini aradıkları için o süreç bitmek bilmiyor. Bu da çok fazla zaman ve enerji kaybına neden oluyor. Diğer bir sebep de insanların evine gittiğimizde bir bakıyoruz şahane takımlar almışlar ama evin bir karakteri, bir sıcaklığı yok. Ya da hediyeler gelmiş yan yana dizilmiş, beş sene öncesinden dergiler kalmış, kaselerin içinde anahtarlar, yazmayan kalemler... Evde enerji kalmamış. Elmon’la hep böyle evlere gittiğimiz zaman birbirimize bakıp ‘şu duvara bir ayna koysak, şu koltuğa da iki yastık atsak ev kendi kendine ısınır’ diye düşünürken bulduk kendimizi. Şipşak bu mekânlar çok güzel havalara bürünebilir. Biz bunu yapmalıyız, insanlara enerji vermeliyiz diye yola çıktık. Konseptimiz detoks ve enerji vermek.

Mekânların enerjisi neden bu kadar önemli?

Elmon: Günümüzde herkesin çok yoğun ve stresli bir hayatı var. Akşamları evimize geldiğimizde o dinginliği ve rahatlığı hissetmemiz gerekiyor. Çoğu insan negatif enerjiyle evlerine giriyor ve bu negatifliğin insan ilişkilerine, karı-koca, ebeveyn-çocuk ilişkilerine yansıdığını düşünüyoruz.

Nükhet: O evlere girdiğimiz zaman görüyoruz aslında her şey alt alta üst üste ama vakitsizlikten kimse el atamıyor. Zamansızlıktan her şey birikiyor ve evler durağan enerjilerle dolup taşıyor.

Eski eşyalarından, kıyafetlerinden kopamayan bir sürü insan var.

Nükhet: Detoks mantığından yola çıktığımız için inanın yazmayan kalemleri bile ayıkladığımız oluyor. Oturma odalarındaki tüm dolapları boşaltıp bakıyoruz. O odayı teslim ettiğimiz zaman sadece dış makyaj değil bütün dolapları düzenleyip öyle teslim ediyoruz. Tabi bu biraz zamanla da alakalı. Eğer çok iş varsa bir kısmını yapabiliyoruz. Yoksa amacımız o evi paket olarak detokslanmış ve enerji verilmiş bir şekilde teslim etmek. Sabah dağınık bir şekilde evini bırakan kişi geldiklerinde şok oluyorlar. Sihir gibi geliyor onlara. Yüz ifadelerini bizim için çok keyif verici. Zaten işin en önemli yanı da sevmek. Sevmeden bu enerjiyi veremeyiz diye düşünüyorum.

Bu sürecin ne kadar bilgi, ne kadarı deneyim ve yaratıcılık?

Nükhet: Açıkçası işe göre değişiyor. Çocuk odalarını yaparken yaratıcılıktan ziyade okulda öğrendiklerimizi uyguluyoruz. Bu ne demek? Çocuğun o odada en ergonomik bir şekilde yaşaması için gerekli şeyleri yapıyoruz.

Elmon: Deneyime gelince, hâlâ her işte yeni bir şeyler öğreniyoruz, dersle çıkartıyoruz. O sayede de Boom Room ilk günden beri inanılmaz gelişti ve büyüdü. Başta kimse Boom Room'a inanmıyordu ama biz projemize çok inandık. ‘Kimse size tamamen evini bırakmaz’ diyordu etrafımızdaki insanlar. İlk başlarda daha korkarak hareket ediyorduk. Yirmiden fazla Boom Room yaptık. Artık kendimize çok daha fazla güveniyoruz. Çok güzel tepkiler alıyoruz ve her yeni yaptığımız işte daha emin adımlarla ilerliyoruz. Evini ikinci kez Boom Room yaptırmak isteyen bir müşterimiz oldu. Bu bizim için çok güzel bir geri dönüş oldu.

Peki, iyi bir yaşam alanı nedir?

Elmon: İyi bir yaşam alanı kesinlikle negatif enerji vermemeli. Işığı bol, aydınlık olmalı ve her şey belli bir uyum içinde olmalı.

Nükhet: Tavandan halısına, mobilyasına kadar her şeyiyle simsiyah bir salona girmiştik. Bembeyaz bir salon haline getirince inanılmaz değişmişti. Bu siyahı sevmediğimiz anlamına gelmesin. Tam tersi bayılıyoruz ama olay bunun dengeli kullanılması. Koyularla açıkların, aynayla taşın, ahşapla kumaşın dengeli olması önemli. Mesela çiçek hiç tarzınız olmayabilir ama o mekânı öyle güzel tamamlar ki bir anda çok hoşunuza gider.

Dekorasyon yaparken sizi en çok ne motive ediyor?

Elmon: Yeni malzemeler, keşifler. Aynı şeyleri kullanmamaya dikkat ediyoruz. Sürekli farklı semtlerde geziyoruz.

Nükhet:  Gezmek çok önemli. Seyahat inanılmaz motive ediyor ve yaratıcılığımızı geliştiriyor. Dergi karıştırmak keza öyle.

İlerisi için ne gibi projeleriniz var?

 Elmon: Şu an Boom Room adını verdiğimiz yeni bir koleksiyon üzerinde çalışıyoruz. Hem Boom Room yaptığımız evlerde kullanmak için hem de belli başlı satış noktalarında satılmak üzere yeni ürünler tasarlıyoruz.

On yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?

Nükhet: Projenin en başında hayal kurarken hep gözümü kapatıp on yıl sonrasını düşünerek yola çıktım. Kendi aracımızı satın aldık. Gittiğimiz evlere kendi logomuzun olduğu bir kamyonla gidiyoruz. Birinci hedefimiz daha kurumsal olduğumuz, herkesin bizi tanıdığı bir marka olmak. Bütün tasarladığımız ürünleri küçük bir dükkânda satışa sunmak uzun vadeli hedefimiz ama ilk olarak satış noktalarıyla başlayacağız. Boom Room yaparken istediğimiz özelliklerde ve dokuda mobilya bulamadığımız için zaten sürekli bir şeyler yaptırıyoruz ama ayna, puf gibi aksesuarlarımızı kendimiz üretmek istiyoruz. Kimsede bulamayacağınız şeyler yapacağız ve Boom Room yaparken kendi tasarımlarımızı da içinde kullanabileceğiz. Bu koleksiyonu büyüdükçe bir kitapçık haline getirip anketle birlikte insanlara verebiliriz. Böylelikle hoşuna giden şeyleri işaretleyebilirler. Bunlar hep aklımızdan geçenler.

2014’te dekorasyonda öne çıkan renkler, akımlar neler?

Elmon: Vizon ve gri tonları çok ön planda bu sene. Zebra deseni giyimde olduğu gibi iç mekânlarda da çok moda. Endüstriyel tasarımlar, ham malzemeler, taş duvarlar, metal lambalar çok fazla kullanılıyor.

Nükhet: Biz bir de yeşile çok önem veriyoruz. Bizde çiçek hiç eksik olmaz.  Bejler, kremler, kırık beyazlar artık pek tercih edilmiyor. Daha çok lacivertler, siyahlar, taş renkleri var ama canlı renklerle birlikte kullanılıyorlar.

Çok ciddi paralar harcamadan yaşadığımız yeri güzelleştirmek için bize ufak tüyolar verebilir misiniz?

Elmon: Yastıkları değiştirmek, taze çiçekler, akşamları mum yakmak, ayna kullanmak, koltuğun üzerine bir şal atmak, objeleri bir tepside toplamak ortamın havasını çok çabuk değiştiren şeyler.