MASAL KLASİĞİNDEN FANTASTİK FİLM: Güzel ve Çirkin

Frankofon sinefillere bayram niteliğindeki, haftanın ikinci Fransız filmi, ‘Madame Leprince de Beaumont’un 1740’ta yazdığı ‘La Belle et La Bete/Güzel ve Çirkin’ masalının yeni sinematografik adaptasyonu.

Viktor APALAÇİ Sanat
10 Nisan 2014 Perşembe

Oyun yazarı, yönetmen Jean Cocteau’nun 1946 tarihli filmi çoktan dünya sinemasının klasikleri arasında yerini aldı. 1991 yapımı Disney animasyonu ile Oscar’a aday gösterilen ilk çizgi film sıfatının sahibi.

Lanetlenen babasını kurtarmak için, yarı insan yarı hayvan, yarı tanrı bir yaratığın sonsuza kadar tutsağı olarak yaşamayı kabul eden genç bir kadının öyküsünü anlatan filmin son versiyonu Christophe Gans imzasını taşıyor.

Jean Cocteau, esin perisi Jean Marais’ye ‘bir aşk mektubu’ olarak yazdığı senaryoda, ‘Belle/Güzel’i (Josette Day) gölgede bırakıyor.

Gans’ın yeni versiyonu ise Belle odaklı. Filmin ikinci yarısında genç kız tutsağı olduğu, prens iken hayvana dönüşen yaratıkla gerçek aşkı tadar.

‘Sessiz Tepe’ (2006) ve ‘Kurtların Kardeşliği’ (2001) gibi filmlerle mitolojik alıntıları sinemaya uyarlama konusunda rüştünü ispatlayan, görsellik ustası Christophe Gans bu son filminde de geçer not alıyor.

İnandırıcı görsel efektleriyle, iyi tasarlanmış, yarı insan, yarı hayvan bir ‘yaratık’ kahramanıyla, görsel açıdan yarattığı atmosferin etkileyiciliğiyle bir peri masalına şiirsel bir içerik yüklemesiyle ‘Güzel ve Çirkin’ baştan sona ilgiyle izleniyor.

Karanlık ve ürkütücü öykülere zaafını bildiğimiz Christophe Gans, Victor Hugo’nun 1831 tarihli ölümsüz eseri ‘Notre Dame’ın Kamburu’nun da bir nevi ‘Güzel ve Çirkin’ hikâyesi olduğunu söylüyor. Çingene kızı Esmeralda güzel, kambur Quasimodo çirkindir.

1810’da geçen konusuyla film, tüccar babasının (André Dussolier) gemileri batınca aile sosyal statüsünü kaybedip ailesiyle ormandaki kır evine taşınan Belle’in (Lea Seydoux) öyküsünü anlatıyor. Üç kız ve üç erkek çocuğu ile yaşayan müflis tüccar soğuk bir kış günü yolunu kaybedip donmak üzere iken esrarengiz bir yaratık tarafından kurtarılır. Etrafındaki her şeyi öldürdüğü için Çirkin’e dönüştürülen Prens’in (Vincent Cassel) adamı geri gelmek kaydıyla serbest bırakır. Ailenin güzel, vefalı küçük kızı babasının yerine Çirkin’in yaşadığı şatoya gider.

‘Mavi En Sıcak Renktir/La Vie d’Adéle’den tanıdığımız Lea Seydoux, karizmatik aktör Vincent Cassel, İspanyol Eduardo Noriego, eski tüfek Dussolier’den oluşan oyuncu kadrosu çok başarılı.