En güvenli post modern haberleşme aracı: Posta güvercini

Sami AJİ Köşe Yazısı
12 Mart 2014 Çarşamba

Tarih: 18 Haziran 1815 ve sabahın çok erken saatleri. Napolyon’un komutasındaki Fransız ordusu ile İngiliz, Prusya ve Hollanda ordularından oluşan koalisyon güçleri Belçika’nın Waterloo1 Ovası’nda kader muharebesine girişmek üzeredirler.

Aynı anda, Londra’da, gün ışımaya başlamış ve Londra Borsası açılmak üzeredir. Ancak gerek halk gerekse modern anlamıyla ‘Borsa oyuncularının’ morali bozuktur çünkü Londra’ya ulaşan haberlere göre, 16 ve 17 Haziran’da Napolyon, Prusya ve İngiliz orduları arasındaki irtibatı kesmeyi başarmıştı. Üstüne üstlük çok süratli bir şekilde savaş alanına 70’ten fazla sahra topunu da yerleştirmeye muvaffak olmuştu. Özetle Fransız İmparatoru’nun son muharebeyi kazanacağına kesin gözüyle bakılmaktadır.

Borsa açılır. Panik yaşanmaktadır. Herkes elinde tuttuğu kâğıtları satmak için çırpınmaktadır. Öğleden sonraki ‘açılışta’ değerler nerede ise sıfırlanmak üzeredir. Tam bu sırada Rotschild’in simsarları borsaya gelirler ve kâğıtları yavaş yavaş satın almaya başlarlar ve geç saatlere kadar alabildikleri bütün ‘hisseleri’ satın alırlar.

Ertesi sabah Londra zafer çanlarıyla uyanır; Waterloo’da, koalisyon güçleri Fransız ordularını müthiş bir yenilgiye uğratmışlardır.

Ve bu sürpriz haberi herkesten evvel, hatta hükümet üyelerinden de önce almayı başaran Rotschild, servetine müthiş bir servet daha katmıştır.

Rotschild’ler bu bilgiye nasıl ulaşmışlardır?

Cevabı olağanüstü basit sayılabilir: POSTA GÜVERCİNİ sayesinde.

Nitekim Rotschild Bankası’nın Brüksel’deki şube elemanları savaşı çok yakından takip etme imkânına sahiptiler. 17 Haziran’ı 18 Haziran’a bağlayan gece müthiş bir yağmur yağmıştır. Ova tamamen balçık haline gelmiş ve gerek süvarilerin gerekse hafif topların manevralarını güçleştirmiştir. Bu olumsuzluklara rağmen Napolyon’un askerleri ilerleme kaydetmişlerdir. Ancak, Fransız generallerinin hataları ve İngiliz askerlerinin Wellington dükünün2 komutasında gösterdikleri olağanüstü direniş, savaşın akışını tamamen değiştirmiştir.

Karşı saldırıya geçen koalisyon güçleri, Fransız ordularını püskürtmeye başlamış ve öğleden sonra Napolyon’un yenilgisi açıkça belirgin hale gelmiştir.

Bu haberi alan, Brüksel’deki Rotschild Bankası’nın elemanları derhal bir posta güvercininin ayağına bağladıkları kağıda, sadece “Napolyon yenildi” diye yazdıkları iki kelimeyle durumu Londra’ya bildirmişlerdir.3

***

Birinci ve İkinci Dünya Harpleri’nde de güvercinlerden geniş bir şekilde istifade edilmiştir. O kadar ki, belgelere göre tam 34 posta güvercini üstün hizmet madalyasıyla ödüllendirilmişlerdir.    

Şimdi günümüze dönelim. Posta güvercinleri hala kullanılıyor mu?

Belki şaşacaksınız ama ilk sayacağım kullanım alanı yine askeridir. Fransa, İsviçre, İsrail ve Çin’de posta güvercinleri ordu kadrolarında yerlerini almışlardır. Askeri senaryoları üreten kurmay heyetleri, tüm modern iletişim sistemlerinin çökmesini de hesaba katarak, posta güvercinlerini bir ‘muhabere elemanı’ olarak yetiştirmekte ve eğitmektedirler.

Göz önünde tutulan diğer bir husus da posta güvercinlerine herhangi bir şekilde müdahale edilmesinin imkânsızlığıdır (tek tehlike havada uğrayacakları bir atmaca saldırısıdır.)

Askeri ihtiyaçlar dışında en yaygın ve ilginç kullanım alanı ise posta güvercinleri yarışlarıdır.

Özellikle, Avrupa, ABD de ve Uzakdoğu’da bu yarışlar revaçtadır.

Güvercinler, ana kafeslerinden bin kilometre uzaklığa kadar özel araçlarla nakledilmekte ve o yöreden havaya salınmaktadırlar.

Ana kafesine ilk varan kuş, kurulu bulunan elektronik sistemler sayesinde derhal tespit edilebilmektedir. “Birincilik ödülü ne olabilir?” diye sorabilirsiniz: Güney Afrika’da her yıl tertiplenen uluslararası yarışlarda bu ödül bir milyon dolara kadar çıkabilmektedir.

Peki, bu mesafeyi ne kadar zamanda alabiliyorlar dersiniz? En son yapılan tespitlere göre ve uygun hava şartları altında, şampiyon posta güvercinlerinin hızı saatte 160 kilometreyi bulabilmektedir.4 Diğer bir deyimle, bin kilometrelik bir yarışın 8 ila 10 saat süreceği tahmin edilebilir. İşin ilginçliği de şu ki yarışmaların sonuçlarına bakıldığında birinci ile örneğin 20. arasındaki varış zamanlarında sadece saniyelerin rol oynadığı görülmektedir (neredeyse birinciyi foto finiş tespit ediyor diyeceğim).

Daha da ilginci, bazı güvercinlerin yarış esnasında atmacaların saldırısına maruz kalmalarına, kanatlarının kısmen kırılmalarına, hatta göğüs bölgelerinden yaralar almalarına rağmen yuvaya dönmeyi geç de olsa başarabilmeleridir.5

Ülkemize gelince: önce şunu belirteyim: başlıktaki, (geçen hafta çektirdiğim) resmimde, size göstermeğe çalıştığım güvercininin pençesine takılı bilezikte ‘2009’ tarihi yazılı idi (yani,  kuşumuz emekliye ayrılmış bir yarışçıdır). Fotoğrafı çekerken, kuşçu: “aman ağabey, sakın elinden kaçırma, onu sonra İtalya’da anca bulabiliriz” demez mi? Şaka veya ciddi mi bilmiyorum, ama fotoğrafı çekip,  iade edinceye kadar ter içinde kaldım.

Pazardan6 edindiğim bilgilere göre, Türkiye’de güvercin yarışları nisan ayında başlayan sezonla organize edilmektedir.

İzmit-İstanbul’dan başlayan parkurlar gittikçe uzatılarak, (Erzurum-Manisa) gibi 1100 kilometrelik mesafelere ulaşabilmektedir.

Söylemeye lüzum yok, ama bu final parkurunda gerçek               şampiyonlar yarışmakta ve hem sahibine hem de müşterek bahisçilere önemli paralar kazanmak imkânı doğmaktadır.

Hepinizi bir merakın yavaş yavaş sarmaya başladığını görür gibiyim. Acaba birkaç arkadaş bir araya gelsek böylesine cesur, böylesine güvenli ve böylesine süratli güvercinlerden kurulu bir haberleşme ağı kuramaz mıyız?

Tabii ki mümkün.

Ama önce bütçelerinizi iyice gözden geçirmenizi öneririm.

Çünkü Belçika’da yapılan son bir ihalede tek bir kuş için,  Çinli bir işadamı, 310.000 (yanlış okumadınız, üç yüz on bin) Euro ödemiş.7 Hadi yüksek bir paraya kıydınız diyelim. Bu hayvancağızın, özel veterinerini, özel bakıcısını, özel yemlerini, özel antrenörünü de masraf hesabına katmanız gerekir.

Ben yine de cebimdeki akıllı telefonumu kullanmaya devam edeceğim.

 

1 Waterloo Muharebesi: ünlü Fransız generali ve Fransa imparatoru Napolyon Bonaparte’ın son savaşıdır. Bu olaydan sonra Napolyon esir olarak St.Helene adasına sürülecek ve orada vefat edecektir (1821).

2 Arthur Wellesley, Duke of Wellington(1769-1852): Ünlü İngiliz mareşali ve siyaset adamı.

3 O posta güvercininin Brüksel–Londra arasındaki mesafeyi takriben 2,5 saat içinde aldığı tahmin edilmektedir.

4 “Racing pigeons” başlıklı siteler, yarış güvercinlerinin, saniyede 10 kere kanat çırptıklarını ve kalp atışlarını dakikada 600’e kadar çıkardıklarını vurgulamaktadırlar.

5 İkinci Dünya Harbi’nde ciddi kurşun yaraları almış kuşların görevlerini tamamladıkları belirlenmiştir.

6 İstanbul’da güvercin pazarı her cumartesi ve pazar günleri, Edirnekapı’da, Tekfur Sarayı’nın hemen yanındaki alanda kurulmaktadır.

7‘Le Soir Belge’ gazetesi (21 Mayıs 2013). Tıpkı bira ve çikolatada olduğu gibi Belçika, 19. asırdan beri en üstün niteliklere sahip güvercinleri yetiştirmekle ünlüdür.