Bu hafta ağımıza takılanlar

• Ankara’nın da ilişkilerin canlandırılmasında şimdiye kadar çok istekli olduğu söylenemez. Nitekim Türkiye’de hâlâ, yaşanan bütün kötülüklerin arkasında İsrail’in olduğu gibi bir söylem hâkim. AK Parti hükümeti sokakta epeyce taraftar bulan bu havayı gözlemleyerek İsrail ile normalleşmeyi hızlandırmak konusunda isteksiz davrandı. İlişkilerin eskisi gibi olabilmesi için Ankara’nın öne sürdüğü “Gazze’ye ambargonun kalkması” şartı da bir yönüyle Türkiye’deki iç politika dengeleriyle ilişkili. Ülkeler arasında böyle durumlar gelir geçer fakat üzücü olan bunun kalıcı etkiler bırakmasıdır. Türkiye’deki Musevi Cemaati maalesef bu olumsuz havadan etkilendi. Kimse farkında olmadı ama son 5-6 yılda bazı Musevi gençleri antisemitik duyguların güçleneceği endişesiyle ülkemizi terk ederek Avrupa ve Amerika’ya yerleşti. HAKAN ÇELİK/ www.gazete3.com

İzak BARON Diğer
19 Şubat 2014 Çarşamba

 

  • TÜRKİYE’DE YAHUDİ OLMAK KOLAY BİR HAYAT DEĞİL. ÖNCEKİ AKŞAM ULUS’TAKİ MUSEVİ OKULUNA GİRERKEN BUNU BİR KERE DAHA HİSSEDİYORUM.“HİSSETMEK” DİYORUM, ÇÜNKÜ BİLMEK YETMİYOR. HAYATLARININ EN GÜZEL GÜNLERİNDEKİ ÇOCUKLARIN, HER SANTİMETREKARESİ GÜVENLİK ENDİŞESİ İLE DÜZENLENMİŞ BİR OKULDA YAŞAMASININ NE OLDUĞUNU GERÇEKTEN HİSSETMEK GEREKİR

Önce pazar akşamı yaşadıklarımdan başlayacağım.

Türkiye’de Yahudi olmak kolay bir hayat değil.

Önceki akşam Ulus’taki Musevi okuluna girerken bunu bir kere daha hissediyorum.

“Hissetmek” diyorum, çünkü bilmek yetmiyor.

Hayatlarının en güzel günlerindeki çocukların, her santimetrekaresi güvenlik endişesi ile düzenlenmiş bir okulda yaşamasının ne olduğunu gerçekten hissetmek gerekir.

Oysa bu akşam oraya bambaşka bir şey için gidiyoruz.

Bir film seyredeceğiz.

Filistinli bir genç adamın yazdığı ve oynadığı bir filmi...

Önce bir itirafta bulunayım. Pazar günleri program yapmayı hiç sevmiyorum. Bu filme de sırf, yapımcısı bir arkadaşımın eşi olduğu için gittim.

Söylene söylene yani...

Küçük bir kısmı hariç, seyircilerin neredeyse hepsi, Türk-Yahudi cemaatinden insanlar. Pırıl pırıl, modern bir Türkiye profili...

Yanımda Milliyet gazetesinin yazarı Sami Kohen ve eşi oturuyor.

Sol yanımda ise, beni Yahudi cemaati ile tanıştıran ve Türkiye’nin bütün önemli sorunlarında perde arkasından rol yüklenip ülkesine, yani Türkiye’ye hizmet eden aziz bir insan. Bensiyon Pinto...

(...) SALON Türk Yahudilerle dolu. Filistinli bir çocuk İsrail’le, Yahudilerle dalga geçiyor.

Ama aynı şekilde Filistinlilerle de...

Aralarında bu kadar büyük tarihi sorun olan iki toplum böyle ti’ye alınır mı? Alınması doğru mu?

Kimse kusura bakmasın. Bu tarihi sorunun sorumlusu bu nesiller değil. Ama acısını onlar da çekiyor.

Ortadoğu’da bugüne kadar herkes her şeyi ciddiye aldı. Fanatikler, siyasetçiler, devlet terörleri, canlı bombalar, mücahitler, Mavi Marmara’lar, her şey, herkes devreye girdi.

Sorunu sertleştirenler, fanatikleştirenler çözemedi. Şimdi biraz geri çekilsinler ve gençler ön saflara çıksın.

Dalga geçerek, iki tarafı da yumuşatsınlar.

Belki o zaman çözebiliriz.

O nedenle bu filmi birilerinin Başbakan Erdoğan’a da seyrettirmesini çok isterdim.

Ertuğrul Özkök

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25832016.asp#

 

  • GELEN AİLELER İÇİNDE TÜRKİYE’DEN BAŞKA ÖRF ADETLERİ DEĞİŞİK, KİMİ ROMANYA’DAN, KİMİ POLONYA’DAN SOYKIRIMDAN ÇIKAN, KİMİ IRAK, KİMİ SURİYE’DEN, KİMİ RUSYA’DAN, MAROKO’DAN, KİMİ YEMEN’DEN ANLAYACAĞIN TEKRAR NUH ZAMANI. NASIL ARANMASIN BİZİM BOKLU, ÇAMURLU BALAT’IMIZ…

Şu anda bir çocuk olarak ne kadar isterdim Balat’taki mahallemizde arkadaşlarımla beraber çember, saklambaç, kuka, olmasa da kızlarla seksek oynayayım. Bu kampın içi birçok çocukla dolup taşıyor her biri bir lisan konuşuyor, anlaşmak zor, hangi oyunu isteyeyim, hangisini oynayayım.

Babam geldiğimiz ilk günden beri ortalıkta pek görünmez olmuştu. Arada göründüğünde de daima düşünceli ve sessiz. Küçük çocuk bunları görür,  bilir, anlar, anlatmaz susar.

Günler, günleri, haftalar, ayları kovalar ve nihayet çadırı bırakma haberi gelir. Yeni evimize gidiyoruz.

Yeni evimiz Tirat Akarmel köyünde. Alınacak götürülecek pek fazla eşya yoktur, buradaki göçümüz çok daha kolay, ayrılırken özleyeceğimiz fazla güzel hatıralar yok. Ancak buranın fotoğrafını zihnime yerleştirip belki bir gün hatırlar anlatırım.

Basit bohçalar ve sohnutun verdiği şilte ve yataklarla 1948 harbinde, savaş sonunda Araplar tarafından terkedilmiş, harabeye dönüşmüş Tira köyüne geldik. Yıkık dökük acayip taşlardan yarı yıkılmış setleri geçerek evimiz olacak yıkıntılar arasında her tarafı siyah gri renk almış büyük taşlarla örülmüş eğri yıkık duvarlardan yapılmış, ahıra benzer, damı düz bir büyük oda, işte yeni evimiz. Gülelim mi? Ağlayalım mı? Sevinelim mi? Çadırdan daha iyi değil mi? Hava sıcak yine, rüzgâr hak getire, kapı pencere arama çünkü yok, her şey sil baştan, haydi bakalım sıva kollarını anneciğim, yallah...

Peki, kim bütün bunları yapacak? Kim anneme kuvvet verip güçlendirecek? Babam bir köşeye çekilmiş susar, düşünür düşünür susar.

Böyle zamanlarda çocuk olmak çok daha kolay… Her şeye uyar, hem oyununu, hem arkadaşını bulup bu zor anları bazen hisseder, fakat çabuk unutur, büyür, gelişir.

Gelen aileler içinde Türkiye’den başka örf adetleri değişik, kimi Romanya’dan, kimi Polonya’dan soykırımdan çıkan, kimi Irak, kimi Suriye’den, kimi Rusya’dan, Maroko’dan, kimi Yemen’den anlayacağın tekrar Nuh zamanı. Nasıl aranmasın bizim boklu, çamurlu Balat’ımız…

Dr. YOSEF SEVİ

http://www.hasturktv.com/israili_taniyalim/6514.htm

 

  • ELBETTE İSRAİL NİHAİ ANLAŞMA İMZALAMAK İSTİYOR VE ÇATIŞMANIN HAMAS İLE AÇIK KALMASINI İSTEMİYOR. BU KONUDA DESTEĞE İHTİYAÇ VAR. ÇOK AZ ÜLKE VAR İSRAİL İLE VE HAMAS İLE KONUŞABİLEN. ANLAŞMAYI HAMAS’IN KABUL ETMESİ İÇİN ARAYA GİREBİLİR TÜRKİYE

euronews: İsrail ile Filistin arasında devam eden görüşmeler var. Siz buradan bir sonuç çıkacağını düşünüyor musunuz? Bir ışık var mı?

David Tsur: Tünelde bir ışık var ve bu yaklaşan tren değil. Bir ay içinde Kerry’nin önerdiği doğrultuda önemli bir çerçeve metin çıkmasını bekliyoruz. Çatışmayı sona erdirecek temel konuların burada gündeme gelmesini bekliyoruz. İki devletli çözüm, Filistinlilerin İsrail’i bir Yahudi devleti olarak tanıması. Bazı küçük değişikliklerle 1967 sınırlarına dönüş. Yerleşimcilerin 3-4 büyük yerleşkede toplanması. Kudüs ve kutsal yerlerin statüsü ile ilgili pazarlıkların ertelenmesi, Ürdün sınırının denetiminin İsrail’e bırakılması gibi unsurlar olacak.

euronews: Bunlar aşağı yukarı Camp David’de Filistinlilere sunulan koşullar. Peki Türkiye’nin Filistin politikası bu görüşmeleri nasıl etkiliyor? Türkiye’nin Hamas’a verdiği desteğin olumlu olumsuz bir etkisi var mı?

David Tsur: Biliyorsunuz görüşmelerde Hamas taraf değil ve bu Filistin’in iç işi. İsrail Filistin Yönetimi ile görüşüyor. Mahmud Abbas çözüm olursa Hamas ile bir anlaşma yapacağını söylüyor. Bu Filistinlilerin çözmesi gereken bir sorun. Elbette İsrail nihai anlaşma imzalamak istiyor ve çatışmanın Hamas ile açık kalmasını istemiyor. Bu konuda desteğe ihtiyaç var. Çok az ülke var İsrail ile ve Hamas ile konuşabilen. Anlaşmayı Hamas’ın kabul etmesi için araya girebilir Türkiye. Tabi bu 2 yıl ya da 20 yıl sonra mı olur, onu bilemiyoruz. İsrail’de de barışa karşı insanlar var. Bu açıdan Türkiye bir rol oynayabilirse bu önemli bir katkı olur. Bunun olabilmesi için öncelikle aramızdaki sorunları çözmemiz gerek. Mısır şu an etkili değil. Sisi biraz daha bizi rahatlatıyor. Hamas Mısır’da dolaylı olarak Selefileri desteklediği için Mısır yönetiminin Hamas’a sıcak bakmadığını biliyoruz.

Bora Bayraktar

http://tr.euronews.com/2014/02/12/israilli-milletvekili-david-tsur-turkiye-ile-barismak-istiyoruz/

 

  • KİMSE FARKINDA OLMADI AMA SON 5-6 YILDA BAZI MUSEVİ GENÇLERİ ANTİSEMİTİK DUYGULARIN GÜÇLENECEĞİ ENDİŞESİYLE ÜLKEMİZİ TERK EDEREK AVRUPA VE AMERİKA’YA YERLEŞTİ

Trajik Mavi Marmara olayının üzerinden dört yıl geçti. Ortadoğu’da esen rüzgârlar ve kimi zaman İsrail’de kimi zaman da Türkiye’de ağırlık kazanan iç politika dengeleri nedeniyle ilişkiler uzun süre buzdolabında kaldı.

Bu durumda İsrail’deki sertlik yanlısı hükümetin özür ve tazminat konusunda taviz vermek istememesinin de rolü oldu.

Ankara’nın da ilişkilerin canlandırılmasında şimdiye kadar çok istekli olduğu söylenemez. Nitekim Türkiye’de hâlâ, yaşanan bütün kötülüklerin arkasında İsrail’in olduğu gibi bir söylem hâkim.

AK Parti hükümeti sokakta epeyce taraftar bulan bu havayı gözlemleyerek İsrail ile normalleşmeyi hızlandırmak konusunda isteksiz davrandı.

İlişkilerin eskisi gibi olabilmesi için Ankara’nın öne sürdüğü “Gazze’ye ambargonun kalkması” şartı da bir yönüyle Türkiye’deki iç politika dengeleriyle ilişkili.

Ülkeler arasında böyle durumlar gelir geçer fakat üzücü olan bunun kalıcı etkiler bırakmasıdır.

Türkiye’deki Musevi Cemaati maalesef bu olumsuz havadan etkilendi. Kimse farkında olmadı ama son 5-6 yılda bazı Musevi gençleri antisemitik duyguların güçleneceği endişesiyle ülkemizi terk ederek Avrupa ve Amerika’ya yerleşti.

Hakan Çelik

http://www.gazete3.com/kose.php?yazi=1959

 

  • İSRAİL VE TÜRKİYE KAVGALI OLMAYA DEVAM EDECEK Mİ, YOKSA ORTAK ÇIKARLAR TEMELİNDE İŞBİRLİĞİ YAPACAK MI? BÖLGEYİ BU İLİŞKİLER ŞEKİLLENDİRECEK

Doğu Akdeniz’de bulunan hidrokarbon kaynakları ile ilgili gelişmeler de Türkiye-İsrail ilişkilerinin seyrine bağlı olacak. Türkiye, İsrail ile ilişkilerini kopararak büyük oranda bu oyunun dışında kaldı. Kıbrıslı Rumlar fırsatı iyi değerlendirerek İsrail’le ittifak kurdular ve sondaj çalışmalarını başlatıp oyuna dahil oldular. Türkiye-Mısır ilişkilerinin dibe vurması ile Rumlar Mısır’la da enerji işbirliğini güçlendirdiler. Gelinen noktada, Doğu Akdeniz hidrokarbon kaynaklarının Avrupa piyasalarına nasıl ulaştırılacağı konusu kilit önemde. Bu “büyük oyun”da ilgili tüm aktörlerin oyunu nasıl oynayacağı önemli. Ancak, en güçlü oyuncular İsrail ve Türkiye’dir. İsrail ve Türkiye kavgalı olmaya devam edecek mi, yoksa ortak çıkarlar temelinde işbirliği yapacak mı? Bölgeyi bu ilişkiler şekillendirecek.

Doğu Akdeniz’de en fazla doğal gaza sahip olan ülke İsrail’dir. Leviathan’da 510 milyar metre küp doğal gaz var. İsrail fazla doğal gazını Avrupa’ya ihraç etmek istiyor. Önünde iki seçenek var. Ya Türkiye üzerinden, ya da Kıbrıslı Rumlar ve Yunanistan’la işbirliği içinde bunu gerçekleştirecek. JP Morgan’ın hesaplamalarına göre Türkiye üzerinden ihracat daha ucuz ve daha çabuk olacak. Türkiye’deki bazı enerji firmalarının bu konuda İsrail’le işbirliği yönünde çalışma yaptıklarını biliyoruz. İş gelip siyasi ilişkilerin düzelmesine takılıyor. Bu konuda İsrail’in Türkiye’de seçimlerin tamamlanmasını beklemesi akılcı olabilir. İkinci seçenek Kıbrıs ve Yunanistan üzerinden ihracat yapmaktır. Kıbrıslı Rumların şu ana kadar bulduğu doğal gaz miktarı Vasiliko’da kurulması planlanan LNG tesisi için yeterli görünmüyor. İsrail gazı da buraya gelirse proje çok güçlenir. Oradan da Yunanistan’a ulaştırılabilir.

İsmail Kemal

http://www.londragazete.com/?p=7702

 

  • OBAMA YÖNETİMİ, BAZI ÖNEMLİ AMERİKAN YAHUDİ KURULUŞLARI NETANYAHU’YU ÇÖZÜME İKNA ETMEYE UĞRAŞIYORLAR. BARIŞ SÜRECİNİN BİR SONUCA VARMAMASI HALİNDE DÜNYA ÖLÇEĞİNDE BİR “BOYKOT, YATIRIMLARI ÇEKME VE YAPTIRIM” HAREKETİ ŞEKİLLENMEYE BAŞLIYOR

ABD ile varılacak bir anlaşma 1969’daki Nixon doktrinine, yani Körfez güvenliğinin büyük ölçüde Tahran’a bırakılmasına kadar gider mi sorusu zihinleri meşgul ediyor. Suudların da İsraillilerin de en büyük korkusu bu, zira dünya sistemiyle kavgasını sonlandırmış bir İran her ikisinin de ABD indindeki stratejik ağırlığını azaltacaktır.

Bu bakımdan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin büyük bir inatla sürdürdüğü barış görüşmelerini canlı tutma ve bir sonuca varma çabalarına dikkat etmek gerekiyor. Bu barış görüşmeleri üzerinden Obama yönetimiyle İsrail hükümeti arasında da ciddi bir gerginlik yaşanıyor. Obama yönetimi, bazı önemli Amerikan Yahudi kuruluşları Netanyahu’yu çözüme ikna etmeye uğraşıyorlar.

Barış sürecinin bir sonuca varmaması halinde dünya ölçeğinde bir “boykot, yatırımları çekme ve yaptırım” hareketi şekillenmeye başlıyor. Bu da sorunu İsrail açısından bir meşruiyet sorununa dönüştürebilme potansiyelini taşıyor. Filistinliler bir kez daha başkaldırmaya hazırlar. Bu kez şiddeti ön plana çıkaracak eylemler yerine pasif direnişle dertlerini dünyaya anlatmayı yeğleyecek gibi duruyorlar.

ABD’nin hedefleri ne olursa olsun, her biri kendi iradelerine sahip bu önemli oyuncular işbirliği yapmadıkları takdirde Ortadoğu’daki sorunların çözümü için daha uzun süre beklemek gerekecektir.

Soli Özel

http://www.haberturk.com/yazarlar/soli-ozel/921965-ortadogu-yeniden-kurulurken-2

 

  • “BAYANLAR VE BAYLAR TRENİMİZ AUSCHWİTZ 'E YAKLAŞMAKTA. TÜM YAHUDİ YOLCULARIMIZIN KISA BİR DUŞ İÇİN TRENDEN İNMELERİ RİCA OLUNUR”

31 Ocak'ta Brüksel Namur tren seferi sırasında yapılan bir anons:

“Bayanlar ve baylar trenimiz Auschwitz 'e yaklaşmakta. Tüm Yahudi yolcularımızın kısa bir duş için trenden inmeleri rica olunur”

Tren yolcuları arasında önce bir şaşkınlık, ardından da gülüşmeler...

Bu şaka Avrupa'nın merkezi Brüksel'den Namur'a giden trende birkaç gün önce gerçekleşti.

Avrupa Yahudi basınının bir kısmı bu şakayı “iğrenç ve düşüncesiz” olarak nitelerken bir kısmı ise trendeki genç Yahudi yolcularla yaptığı söyleşilerle “şakaydı canım”laştırdı.

Polis halen sorumluları arıyor.

Brüksel-Namur hattının en yoğun saatlerinde yaşanan bu şakanın bir an için Türkiye'de yapıldığını hayal ettim.

Anadolu Ekspresi seferinde şöyle bir anons düşünsenize: “Bayanlar baylar tehcir yolunda Çankırı'ya varmak üzereyiz. Tüm Ermeni yolcularımızın trenden kısa bir süreliğine inmelerini rica ediyoruz, soykırım yapacağız”

Soykırım gibi travmaları atlatabilmenin, ya da atlatAMAmanın birkaç yolu var. Onlardan biri de geçmişte olanlarla yüzleştikten sonra bunun şakasını dahi yapabilecek konuma gelmek.

Atalarının yaptığı soykırımla yüzleşip İsrail Parlementosu'nda kendi başbakanı tarafından özür dileyerek tarihiyle yüzleşmiş Almanya'da bile Nazilerle ilgili şakalar halen sıcak karşılanmıyor. Kaldı ki “soykırım”lar zamanında hep tarafsız kalıp “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mottosunu sürdüren Belçika'daki Yahudilerin bu şakaya güleceği düşünülemezdi herhalde.

Zaten şaka, eğer Yahudi yolcular buna gülseydi şaka olurdu ilk önce.

Ama şu bir gerçek.

İnsanlar kendi yaşanmışlıkları ile yüzleşebildikten sonra ancak gülebilecekler.

Aris Nalcı

http://t24.com.tr/yazi/bayanlar-baylar-soykirim-yapacagiz-trenden-inebilir-misiniz/8556

 

  • Netten okumalar
  • ART SPİEGELMAN – MAUS

http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/art-spiegelman-maus-49735

 

  • 11 ŞUBAT 1941: "ECNEBİ" YAHUDİLERİN TÜRKİYE'DEN TRANSİT GEÇMELERİ HAKKINDA KARARNAME YAYINLANDI

http://www.marksist.org/tarihte-bugun/13989-11-subat-1941-ecnebi-yahudilerin-turkiyeden-transit-gecmeleri-hakkinda-kararname-yayinlandi

 

  • İSRAİL VE TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİ ONARIYOR

http://www.wsj.com.tr/article/SB10001424052702303650204579376513942123386.html

 

  • İSRAİL’İN AKDENİZ-KIZILDENİZ HATTI – FİKRET ERTAN

http://www.zaman.com.tr/fikret-ertan/israilin-akdeniz-kizildeniz-hatti_2200112.html

 

  • PEKİ BUNLAR KİMİN ÇÖPLERİ? - THOMAS L. FRİEDMAN

http://www.sabah.com.tr/NewYorkTimes/2014/02/16/peki-bunlar-kimin-copleri

 

  • DÖNER BIÇAKLI ANTİSEMİT SALDIRI GÖLGESİNDE GERİ TEPEN BABAESKİ’DE BİR ZAMANLAR YAHUDİLER YAŞARDI…

http://kehaber.org/2014/02/15/doner-bicakli-antisemit-saldiri-golgesinde-geri-tepen-babaeskide-bir-zamanlar-yahudiler-yasardi/

 

  • BİR VARLIK GELDİ BİR VARLIK GİTTİ

http://indigodergisi.com/2014/02/bir-varlik-geldi-bir-varlik-gitti/

 

  • SOCAR, İSRAİL VE KUZEY IRAK GAZINI GÖRÜYOR, TÜRKMEN GAZINI GÖREMİYOR? - TUĞÇE VAROL SEVİM

http://www.21yyte.org/tr/arastirma/enerji-ve-enerji-guvenligi-arastirmalari-merkezi/2014/02/17/7434/socar-israil-ve-kuzey-irak-gazini-goruyor-turkmen-gazini-goremiyor