Bir çınar devrildi

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
12 Şubat 2014 Çarşamba

Sokakta yürürken, özellikle belli bir yaşın üstündeyseniz, sokağın karşısında olup biteni izlemek yerine, dikkatle önünüze bakarsınız. Kaldırımlar eğri büğrü, taşlar yer yer sökülmüş, düz bir yol bulmak olası değil. Bir müddetten beri Valikonağı’nın Dikilitaş’tan aşağısı sırayla kazılıyor. Makinelerin gürültüsü, toz toprak birbirine karışmış. Değil yürüyebilmek, sokağa giremeyen arabaların keşmekeşi ve alt üst olan trafik insanı bezdiriyor. Bu, yenileme çalışmasından ziyade bir seçim cilası. Giderken çıkardığı parazitli sesle insanı yerinden sıçratan megafonlu parti arabaları da işin ‘bonus’u.

Valikonağı Caddesi boyunca kaldırımın kenarına bırakılan çöpler, onları oraya bırakanların ayıbı. Önceleri yalnızca geceleri görülen çöpler, artık gündüzleri de ortalıkta. Çocuklar bile bu kirliliğin farkında. Nitekim geçtiğimiz hafta Nita ve İzel Rozental’a yanlarında torunları Dere ile yürürken rastladım. Ayaküstü sohbet ederken Dere, ‘Burası çöphane’ dedi. Çocuk beş yaşında. Ama görüntü daha iyi anlatılamazdı… Oysaki, Valikonağı’nın tam tersi enleminde, yani valinin mekanının bulunduğu cadde her zaman düzgün, her zaman bakımlıdır. Kısmet…

***

Eşim, telefonu çalıp, kendi kendine söylenmeye başladığında artık korkmuyorum. Haklı; gelen telefonların bir kısmı bankaların kredi teklifleri, diğerleri ise 444 ile başlayan reklam satışları. Şahsen, 444’lü numaraları hiç açmıyorum. Diğer talepler de bana gelmiyor. İnsanları bu şekilde taciz etmenin doğru olmadığı inancındayım. Yasa tasarıları, meclisten çok çabuk geçiyor. Keşke vatandaşı bu denli rahatsız eden telefon aramaları için de bir yasa çıkarsalar.

***

Bir çınar devrildi; Renée Veissid’i kaybettik.

Çok takdir ettiğim, sevdiğim bir büyüğümdü. Onu ne rahmetli eşi, Cemaat Başkanlarımızdan Av. Jak Veissid’in eşi, ne de kızı Edna Surujon’un annesi olarak bildim. Onu sadece Renée Veissid olarak tanıdım. Ciddi duruşunun altında, mavi gözleri size sevgiyle bakardı. Birlikte birkaç kez seyahat ettik. Ölçülüydü, çok ölçülü. Bir an ciddiyeti elden bırakmadan sohbetini sürdürür, ardından içten gelen bir kahkahayla gülerdi. Ondan az da olsa feyiz alabildikse ne mutlu bize. Çocuklarımız bizim kadar şanslı olabilecekler mi, bilemiyorum. Kültür, görgü, ailevi dengeler ne yazık ki, Veissid gibi insanlardan sonra giderek azalıyor.

Bu vesile ile çocuklarına ve çok sevdiği torununa başsağlığı dilerim. Mekânı cennet olsun.