Türkiye! İstikrarsızlık ve spor

Türk futbolu bu yıl çok olaylı bir ilk yarı geçirdi… Çok yakında ikinci yarı başlayacak… Kim bilir istikrarlı istikrarsızlık ikinci yarı futbolda neler getirecek

Cem MENASE Spor
22 Ocak 2014 Çarşamba

Türkiye her konuda var olan istikrarsızlık istikrarını sporda da devam ettiriyor. Bir ülke düşünün ki siyasetten dine, spordan sağlığa her konuda bir sallantı, her konuda bir kavga ve bölünmüşlük söz konusu. Ülkenin temel taşları, sağlık, askerlik, eğitim, yargı, yürütme, hepsinde sık sık ciddi değişiklikler yapılıyor. Yurt dışında yaşayan birisi olarak söyleyebilirim ki Türkiye normal olarak çok da manşetlerde olan, sürekli takip edilen ve dünyada çok bilinen bir ülke değil. Fakat o kadar fazla skandalı ve doğal olarak halk ayaklanmasını kısa aralıklarla yaşıyoruz ki son yıllarda biraz popüler olmaya başladık bile diyebilirim. Örneğin; bir arkadaşım bana Gezi Direnişi sıralarında ülkesinin Türkiye’yi gidilmesi önerilmeyen bir yer olarak anons ettiğini söyledi ve benden ülkemizi anlatmamı istedi. Ne kadar güzel bir başlangıç ülke hakkında hiçbir şey bilmeyen bir insana ülkeyi tanıtmak için… Tabii yanlış anlaşılmasın adamın ülkesinin böyle bir tavsiyede bulunmasını bir sonuç olarak görüyorum, asıl sorun ve değişmesi gereken bunlara yol açan nedenlerde…

Bu yüzdendir ki bu ülkede yazı yazan ve hayatı geniş açıyla görebilen hiç kimse bir konuyu tek başına ele alamıyor. Ne yazık ki çok kapsamlı bir yazı yazmak zorunda kalınıyor bambaşka konulara girerek. Ben de bunun derdini yaşıyorum. İlk yarının analizini yapmaya kalksam ve lider Fenerbahçe’den başlasam 3 Temmuz’dan beri yaşanan durumu ve en son ortaya çıkan Yargıtay kararını da hesaba katmam lazım. Sadece futbolla kalmıyor. Ben ki bunu yaşıyorum, futbolcu ve teknik direktörler, yani bu işi asıl “sadece futbol” olarak görmesi gerekenler, neler yaşıyordur. Aynı şekilde Galatasaray’da yöneticilerle TFF’den bazı yetkililerin bağlantılarıyla ilgili iddialar medyada tartışılıyor. Yine üçüncü büyük Beşiktaş camiası bu sene paranoyak olmazsa başarıdır çünkü her an bir çelmeyle karşı karşıya durumu söz konusu olduğu düşünülüyor. Sahaya giren insanların kim olduğu mu tartışılmadı, yoksa ilkokulda olsa arkadaşları tarafından dışlanacak bir davranışla başka bir topu eliyle sahada oynanan topun yönünü değiştirmek için atan mı… Teknik Direktör Bilic bile bu kadar oyunun üstüne yine iyi bitirdik açıklaması yaptı. Aynı şekilde, Trabzon gibi futbolun şehirdeki en önemli etkinliklerin başında geldiği bir yerde halk herhalde on kez 3 Temmuz kararlarıyla sokaklara dökülmüştür. Onlar da tabii ki şaşkın ve kızgın. TFF ve yargı aynı konuyu bambaşka yorumluyor ve zıt kararlar veriyor. Bu kadar olayın arasında bir ilk yarı geçti ve ikinci yarı başlayacak. Kim bilir istikrarlı istikrarsızlık ikinci yarı futbolda neler getirecek.