İvet Tezel İle ‘Nostalgi’ 30 Ekim´de Levent´te

Bir ressamı ressam yapan nedir? İvet Tezel ile sohbet ederken anladım; ressamı ressam yapan, içsel yolculuğunu fırçasıyla paylaşma arzusu ve bunu oluştururken yaşama bakış açısından asla taviz vermeyişidir

Miryam ŞULAM Sanat
23 Ekim 2013 Çarşamba

 Bilgi Üniversitesi’nde Karşılaştırmalı Edebiyat ve Psikoloji dersleri de almışsınız. Bu eğitimlerin, resim maceranıza ne tür katkıları oldu?

Karşılaştırmalı Edebiyat okurken,  hocamın bana verdiği bir projenin konusu buna yakındı. Resim ile edebiyatı karşılaştırmamı istiyordu. Dolayısıyla bu konuda daha önce de düşünme şansım oldu. Şiir veya öyküde duygular ağır basarken, resimde görsellik her zaman ön plandadır. Eserlerime baktığınızda,  görselliğin yanı sıra, resimde aktarmak istediğim duyguyu yakalayıp hayal dünyanızı genişletmeniz de mümkündür.

 Dört arkadaş bir atölyeyi paylaşıyorsunuz. Bu Şkir nasıl oluştu?

Robert Kolej’de resim dersleri veriliyordu.  Bizim Tepe’de Ekrem Kahraman’la birlikte uzun yıllar çalıştık. Orada dört arkadaş ortak bir atölye kurmaya karar verdik. Ferahevler’deki atölyemizde birkaç defa karma sergilerimiz de oldu.

 Yağlı boya eserlerinizin ilham kaynağı nedir?

Doğaya aşığım, o yüzden resimlerimin çoğu peyzajdır. Bunlar bazen çektiğim fotoğraşardan, bazen de ünlü ressamlardan esinlenerek yaptığım çalışmalardır. Resim yaparken, sınırlarım, tabularım, modaya uyma veya ticari bir kaygım yoktur. Doğa en büyük esin kaynağımdır.

 Size göre, sanatçı kimdir?

Sanatçı, kendi duygu ve düşünceleriyle, yaşama bakış açısıyla, sanat eseri yaratan kişidir. Sanatçı, sanatını icra ederken kendi içsel yolculuğunu yaşar ve bunu tuvallerine yansıtır. Freud’un dediği gibi ‘’Sanatçı kendi bilinçaltını keşfeder ve ortaya çıkarır.’’  Sanatçılar, yaşadıkları dönemin etkilerini taşırlar. ‘’İnsan düşünen bir varlıktır.’’ demiş Des cartes. Çağımız, düşünce ve teknoloji çağı. Birçok  çağdaş  ressam gibi sürrealist resim yapmayı şahsen pek sevmiyorum.  Gerçeği yansıtan peyzaj çalışmalarımla kendimi daha mutlu ve güvende hissediyorum. İnsanın insanla, insanın doğayla iletişiminin çok zayıf kaldığı bir dünyada yaşamak bana acı veriyor. Şehir hayatında, kendimi beton yığınları arasında sıkışıp kalmış hissediyorum. Bu yüzden,  yağlı boya eserlerimde, fırçamla, doğanın saşığını ve güzelliğini koruyarak görselliğin bozulmadığı samimi ve renkli bir dünya yaratmayı hedeşiyorum.

 30 Ekim’de açılacak olan kişisel serginizin adı Nostalgi. Neden bu ismi seçtiniz?

Bir kadın olarak yaşımı belirtmek istemesem de, dolu dolu yaşanmışlığım var. Özellikle ailem sayesinde, dünyanın birçok ülkesinde bulundum. Bu da, sanat hayatıma büyük zenginlik ve renk kattı. Dolayısıyla sergilediğim tüm eserlerde yaşanmışlıklarımın izleri var.

 Doğaya duyarlı bir sanatçı olarak, Şalom okurlarına aktarmak istediğiniz bir mesaj var mı?

Tek dileğim, insanlara, hayvanlara ve doğaya sahip çıkılması. Ancak onlara sahip çıktıkça, bizden sonraki nesillere daha yaşanılır bir dünya bırakabiliriz. İvet Tezel’in eserleri 28 Ekim - 3 Kasım tarihleri arasında 1. Levent Belediye Binası’nın galerisinde sergilenecektir.

 

 

İVET TEZEL KİMDİR?

1945 senesinde İstanbul’da doğdum. Orta eğitimimi Fransız okulunda, liseyi ise yurt dışında Silver College’de  tamamladım.  Sanata açılan ilk pencerem, Silver College’daki resim derslerimdi. Evlendikten sonra Ankara’da yaşadığım 16 yıl içinde resim, heykel, vitray ve çiçek yapımı konularında birçok farklı teknik öğrendiğim Derme El Sanatları Kursu’nu tamamladım. Karma sergilere katıldım.  1980 yılında İstanbul’a döndük. Sabri Berkel Atölyesi’nde resim dersleri alırken,  bir dernekte dört sene boyunca vitray dersleri verdim. Mimar Sinan Üniversitesi’nde çağdaş resim ve yorum dersleri de aldım.