İkincikat tiyatro’nun Karaköy serüveni başlıyor

Geçtiğimiz beş yıl içinde rüştünü ispat ederek alternatif toplulukların en önde gelenlerinden biri olarak kabul ettiren sıfırnoktaiki, tiyatro serüvenlerine Karaköy’deki yeni mekânlarında devam etmeye hazırlanıyor

Erdoğan MİTRANİ Sanat
23 Ekim 2013 Çarşamba

Yıldız Teknik Üniversitesi tiyatro kulübünden birkaç arkadaşın, mühendislik yerine tiyatro yapma hayallerinin ürünü ‘sıfırnoktaiki’, kısa zamanda in-yer-face tiyatronun akla ilk gelen adreslerinden biri olmuştu. Geçen yıl beş yaşını dolduran ve bu beş yıl içinde rüştünü ispat ederek kendini alternatif toplulukların en önde gelenlerinden biri olarak kabul ettiren sıfırnoktaiki, çalışmalarına geçen yıldan beri ‘ikincikat’ adıyla devam ediyor.       

Sanat yönetmenliğini, Sami Berat Marçalı, Heves Duygu Tüzün ve Eyüp Emre Uçaray’ın yapmakta olduğu topluluk üç sezondur seyircisiyle İstiklal Caddesi Olivya Han’da buluşuyordu. Olivya Han’ın apart otele dönüştürülme projesi yüzünden yılbaşından sonra mekânsız kalma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Ancak bu gençler de, geçen yıl aynı sorunun üstesinden İstanbul’a olağanüstü bir açık hava tiyatrosu kazandırarak gelmiş olan duayenleri Genco Erkal gibi sıkı birer savaşçı; tiyatro yapmaya Karaköy’de, Perşembe Pazarı’nda tuttukları yeni yerlerinde devam edecekler.

Yer aslında çok kolay. Önce adres: ikincikat-karaköy: Karaköy Emekyemez mah. Sarı Zeybek sok. Demirci Fettah Çıkmazı No:2 Kat: 2 Beyoğlu.

TariŞne gelince, Perşembe Pazarı’nda, Tünel çıkışının sırasında, ancak Unkapanı Köprüsü girişine çok yakın İş Bankası Arapcamii Şubesi var. Şube binasının oluşturduğu köşeden önce sağa, sonra 2. sokaktan sola ve de ilk köşeden tekrar sağdaki çıkmaza sapınca tiyatroya varıyorsunuz. Anlatması tiyatroya varmaktan uzun sürüyor. Tünel’in Karaköy çıkışından arabayla üç, yürüyerek sekiz dakika yetiyor.

Şehrin en yoğun traŞkli yollarından biri olan Perşembe Pazarı (ya da haritalardaki adıyla Tersane Caddesi) akşam 20.00 olan oyun saatleriyle hafta sonlarında bomboş. Arabayla gelirseniz istediğiniz kadar park yeri var. Ayrıca mekân, 29 Ekim’de açılması planlanan Şişhane - Yenikapı metro hattının Şişhane’den sonraki ilk durağı Unkapanı durağına yürüyerek 2-3 dakikalık yürüyüş mesafesinde. 

ikincikat-karaköy, bu gece-23 Ekim Çarşamba- Eyüp Emre Uçaray’ın sahneye koyduğu Sami Berat Marçalı’nın beşinci oyunu ‘Altı Buçuk’la açılıyor. 12 Kasım’da da repertuarlarına Bedir Bedir’in yöneteceği Stephen Adly Guirgis’in ‘Şapkalı O***** Çocuğu’nu da katacaklar.

Yeni mekânları çok ferah. 100-150 seyirci kapasiteli oyun alanı Olivya Han’daki katın tamamından bile büyük. Ayrıca bir üst katta koca bir café-fuaye (kaçakkat) ve tiyatro eğitimi vermeyi planladıkları iki dershanelik bir okul (zeminkat) da var.

Olivya Han’dan çıktıklarında Beyoğlu’nu tamamen terk etmek de istemiyorlar. Bu amaçla kasım ortalarında, Aznavur Pasajı’nın en üst katında bir salon daha açmaya hazırlanıyorlar. Adı tabii ki sekizincikat olacak!

İnşaat sponsorlarına rağmen epey büyük bir borç yükünün altına girmişler. Üç yıl önce ‘ikincikat’ı açarkenki borçları biter bitmez yeniden borçlanmak sanki bu gençlerin kaderi. Ancak bu kez yalnız değiller. 24 Ekim’den 30 Kasım’a her gece 20 konuk topluluk destek amacıyla birer oyunlarını ikincikat-karaköy’de sahneleyecek. Bu toplulukların kendi mekânlarında oynamayı sürdürdükleri oyunlar da var, ‘Uğrak Yeri’, ‘Largo Desolato’ ya da ‘Bernarda Alba’nın Evi’ gibi bundan sonra izlenemeyecekler de var.

SÜRPRİZ GALA VE GENCO ERKAL

Geçtiğimiz pazar gecesi mekânlarını tanıtmak için bir kokteyl verdiler. Kokteylin ardından gelen beklenmedik destek oyunu müthiş bir sürpriz oldu. ikincikat-karaköy’ün siftahını ‘İnsanlarım’ın bu mekân için özel olarak yaptığı kurgusuyla Genco Erkal yaptı. Ayaktakilerle 200’ü bulmuş olan izleyiciler Erkal’ın olağanüstü yorumunu dakikalarca ayakta alkışladılar.

Bu gençler ara sokaklarda tiyatronun hasını yaparken birbirleriyle rekabet edeceklerine, inanılmaz bir dayanışma içindeler. Perşembe Pazarı’nın bir ara sokağında, (henüz) kimsenin bilmediği bir mekânda tiyatro yapmaya soyunan arkadaşlarına birer oyunla verdikleri desteğin amacı yalnız mekânı tanıtmak değil, “biz buradayız, yanınızdayız” da diyebilmek.

İlk ayın programını aşağıya bulabilirsiniz. (Kalın karakterler ikincikat’ın yeni prodüksiyonlarına, diğerleri ise Destek Oyunları’na ait). İzleyici olarak bizlerin de mümkün olduğu kadar çok oyuna giderek, ikincikat’ın Karaköy serüvenine katkımız olması şart.

23 Ekim Çarşamba: Altı Buçuk (ikincikat)

24 Ekim Perşembe: Metot (Semaver Kumpanya)
25 Ekim Cuma: Kimsenin Ölmediği Bir Günün Ertesiydi (Altıdan Sonra Yapım)
26 Ekim Cumartesi: Uğrak Yeri (CRAFT-Tiyatro)
29 Ekim Salı: Kırık Merdiven (TiyatroHâl)
30 Ekim Çarşamba: Taksim Meydanı (Talimhane Tiyatrosu)

31 Ekim Perşembe: Largo Desolato (EKİP)
1 Kasım Cuma: Largo Desolato (EKİP)

2 Kasım Cumartesi:  Şahmeran’ın Bacakları (Tiyatro Artı)
5 Kasım Salı: Altı Buçuk (ikincikat)

6 Kasım Çarşamba: Yollu (Janti Sanat)
7 Kasım Perşembe: Kırmızı Yorgunları (Emek Sahnesi)
8 Kasım Cuma: Yakındoğu’da İhanet (biriken)
9 Kasım Cumartesi: Şekersiz (YAN ETKİ)
12 Kasım Salı: Şapkalı O***** Çocuğu (ikincikat)

13 Kasım Çarşamba: Altı Buçuk (ikincikat)

14 Kasım Perşembe: Disosya (ikincikat-tiyatro) 
15 Kasım Cuma: Bugün, Hiçbir Şey (İlyas Odman)
16 Kasım Cumartesi: Bernarda Alba’nın Evi (Oyunbaz)
19 Kasım Salı: Annemin Cinayet Listesi (Siyah Beyaz ve Renkli)
20 Kasım Çarşamba: Şapkalı O***** Çocuğu (ikincikat)

21 Kasım Perşembe: Altı Buçuk (ikincikat)

22 Kasım Cuma: Bir Kurşun Deliğine Kaç İnsan Sığar (Açık Sahne)
23 Kasım Cumartesi: Fil (Tiyatro BeReZe)
26 Kasım Salı: Malone Ölüyor (Seyyar Sahne)
27 Kasım Çarşamba: Hakiki Gala (tiyatrotem)
28 Kasım Perşembe: Şapkalı O***** Çocuğu (ikincikat)

29 Kasım Cuma: Altı Buçuk (ikincikat)

30 Kasım Cumartesi: Pencere (Ray Performans Kolektif)      

  

MÜNEVVER KARABULUT CİNAYETİ VE ‘KÜÇÜK’

Bu arada ikincikat’ın Olivya Han’daki gösterimleri (şimdilik) devam ediyor. Orada geçen mevsimden ‘Yalnızlar Kulübü’, ‘Barselo’ ve ‘Sürpriz’ sahnelenmekte. Özellikle Sami’nin sezon sonunda görücüye çıkan Sürpriz’i kaçırılmamalı.

Yeni olarak da Sami Berat Marçalı’nın yazdığı, EyüpEmre Uçaray’ın yönettiği ‘Küçük’ var.

1987 doğumlu Sami Berat Marçalı sadece çok iyi bir yönetmen değil, usta bir oyun yazarı da olduğunu ‘Limonata’, ‘Yalnızlar Kulübü’ ve ‘Sürpriz’ ile çoktandır ispatlamıştı ama onu Uluslararası Interplay Genç Yazarlar Festivali’ne kabul ettiren ‘Deney’ adlı ilk oyunu henüz görücüye çıkmamıştı.

‘Küçük’, bu ilk oyunun tekrar ele alınmış son hali. “Tekrar ele alınmış” derken Sami, yirmili yaşlarının başında yazmış olduğu, Münevver Karabulut cinayetinin etkilerini taşıyan metinde konuyu aynen korumuş, ancak daha iyi sahnelenebilecek bir şekilde kurgulamış. Bir de aradan geçen yıllarda birçok benzer çalışmada kullanılmış olan Deney adını değiştirmiş.

Küçük,  belki de hepimizin doğasında olan, ancak bilinçaltımızda baskı altına aldığımız, (ya da öyle olduğunu sandığımız) şiddet üzerine bir oyun. Sonrasında neler olacağının bilinmeden izlenmesi daha etkileyici olacağından öyküye özellikle girmiyorum.

Eyüp Emre Uçaray’ın 90 dakikalık oyunu temposunu hiç düşürmeden, soluk soluğa izleten sahnelemesi çok başarılı. in-yer-face’i gözümüze sokmadan, Haneke gibi Şziksel şiddeti neredeyse hiç göstermeden kullanıyor ki, bu da izlenenleri hem daha çarpıcı hem daha etkileyici kılıyor. Bunda dört dörtlük bir oyunculuk çıkaran bütün ekibin katkısı büyük. Başta oyunun lokomotiŞ Barış Gönenen var. Her çalışmasında çıtasını daha da yükselten genç oyuncu, pek çok liseli gibi cinsellikle sorunları olan genci canlandırıyor. Müthiş samimi ve dürüst gibi duruyor ama söylediği her doğru yalan, her yalan da doğru olabilir. Gerçek yaşından bile daha genç duran Barış, bu karakteri tüm saşığı, tüm karmaşıklığı ile izleyicinin hiç bir acaba’sını cevaplamadan başarıyla yorumluyor. Oyunun ilk yarısında karşısında Eskişehir Devlet Konservatuarı’ndan mezun olduktan sonra yıllarca Diyarbakır Devlet Tiyatrosu kadrosunda çalışmış, Şlmlerde ve dizilerde oynamış bir sanatçı, Veda Yurtsever İpek var. Oyun sonrası sohbetimizde “metni okuduğumda bu Veda’dan başkası olamaz” diyen Barış’a kesinlikle katılıyorum. İstanbul izleyicisinin DOT’un ‘Kürklü Merkür’ünün düşesi olarak anımsadığı İpek, elverişli Şziği ve dört dörtlük oyunculuğuyla müthiş bir fahişe portresi çiziyor. Oyunun ikinci yarısında ortaya çıkan liselilerde Memetcan Diper, Esme Madra ve Tuğçe Altuğ çok iyiler. Özellikle Esme Madra, içinde fırtına gibi kabaran şiddeti minimalist bir yorumla izleyiciye aktarmada çok başarılı.

Küçük, güçlü metni, sahnelenmesi ve oyunculuklarıyla bu mevsimin en ilgi çekici işlerinden biri olmaya aday. Şimdiden izleyin derim.

Hepinize, hepimize iyi seyirler.