Minix’te 2013-2014 eğitim yılı hızlı başladı

Altı sene önce Anadolu Yakası’nda kurulan Suadiye Minix Anaokulu uyguladığı eğitim, verdiği kültür ile her geçen sene daha çok öğrenci yetiştirmekte ve hayata hazırlamakta. Yuva Müdürü Doli Levi ile yaptığımız söyleşide bize Minix’in yeniliklerini anlatmasını istedik

Sibel KONFİNO Toplum
23 Ekim 2013 Çarşamba

Minix’i biraz anlatır mısınız?

2007 yılında kurulan Suadiye Minix Anaokulu, aynı binasında eğitime aynı hızla devam ediyor. Anadolu yakasının özellikle Kartal, Maltepe, Ataşehir, İç Erenköy, Bostancı, Caddebostan, Göztepe ve Moda semtlerinden birçok öğrencimiz var. Azınlık okulu olarak diğer okullardan bir adım daha önde olduğumuzu belirtmek isterim. Bir bireyin sağlıklı gelişimi için güçlü ve çağdaş bir eğitimi temel alırsak çift kültürlülüğün yanı sıra dünya insanı olma çabasını kazanma eminim ki bizim öğrencilerimizi ileride daha farklı platformlara taşıyacaktır.

Eğitim kadronuz ve etkinlikleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

Öncelikle kendimden başlayabilirim. Uzmanlık alanım olan “Özel Eğitim” ile gerek üstün zekalı öğrenciler gerek yetersiz öğrencilerin öğretmenliği üzerinde deneyimler kazandığım 24 yıllık bir kariyerim var. Bu yıllar süresince özellikle temel eğitimi detaylı olarak içselleştirerek okul öncesi eğitim deneyimlerim ile normal okullarda farklı öğrenen öğrencileri tespit ederek eğitim veriyorum. College of California’dan eğitimini aldığım “Kişisel ve Yönetsel Koçluk” bilgi ve deneyimlerimin ışığında öğretmen ve personel motivasyonunu artırıcı çalışmalarla Minix’in gelişimi için el birliği ile çalışmaktayız. Her yıl müfredatımıza, öğrencilerimizin performasına göre farklılıklar katarak değişik alanları denemeleri için imkânlar sunmaktayız. Özellikle 2011 yılından itibaren AB kriterleri örnek alınmakta. Tek tek öğrencilerin tutum ve davranışlarının yanında öğrenmede gösterdikleri performanslar tespit edilmekte güçlü yanları araştırılarak güçsüz yanlarının yükselmesine çalışılmakta. Biz de küçük yaştan itibaren yerleşmesi gereken araştırma ve incelemeleri bizzat öğrencinin yaptığı proje ve atölye çalışmalarına ağırlık vermekteyiz.

Eğitim sistemini anlatır mısınız?

İlk eğitim yılları dediğimiz 2 -3 yaş çocukların ayaklarının üstünde sağlam kalması için sorumlulukları dengeli oranda almasını önemsiyoruz. Fakat 3 yaştan sonra sadece ayakta sağlam durmanın yanı sıra önemli olan risk anında da çözüm üretici olabilmektir. Bu nedenle farklı ortamlarda çocuk, farklı düşünme yöntemleri geliştirebilmelidir. Apartman çocukları olarak büyüyen ve doğadan yoksun bırakılmış bir nesil olarak öğrencilerimiz için bol spor ve gezilerle çevreyi keşfetmenin, fazla enerjiyi dışarıya yönlendirebilmenin yararına inanıyoruz. Haftanın bir günü yüzmeye giden öğrencilerimiz bu yıl başarılı deneyim kazandılar. Onları bir basamak daha ileri götürme amacıyla senkronize yüzmeye katılmalarını sağlıyoruz. Hızla gelişim gösteren öğrencilerin ileride erkeklerin özellikle su topuna ve kızların su balesine yetişmeleri için temel hazırlanmakta.Binicilik çalışmalarında ise atını tanıyarak ve onu yönlendirmede başarılı olan öğrencilerde odaklarının ve konsantrasyonlarının güçlenmesi, beden dengesi ile ata uyum amaçlanıyor. Binicilik bireysel bir spordur. Hem temiz havayı solumak hem de kendinden iri bir canlıyı yönetiyor olmak çözüm odaklı yaşama temel oluşturur.

Özellikle büyük kas gelişiminde koşmanın ele alındığı oyunlara yer vermek için haftanın bir gününü Göztepe Kültür Derneği’nde geçirmekteyiz. Spor salonunda bu yıl öğrencinin ilgi, istek ve beceri oranı değerlendirilerek koşu, yarışlar, badminton, futbol ve basketbola yer verilmekte. Tiyatro salonunda ise özellikle sahnenin drama yönünden kullanılmasının hedeşendiği bir program hazırladık. Kendi drama öğretmenlerimizin yaptığı atölye çalışmaları ile İzzet Bana’nın önemli günlere ait hazırlıklarını yaptığı gösterilere ve geleneksel koroya yer vermekteyiz. Müziğe destek olarak Orff öğretmenimiz Elif Slater perküsyon çalışmalarında sahne kullanımından yararlanmanın özgüveni artırıcı niteliklerinin olduğunu vurgulamakta. Öğrencilerimiz, modern dans ve balenin yine bu alanda özendirici ve beden dilini güçlendirici özellikleri ile sene sonu gösterisine hazırlanıyorlar.

Geçen yıl 800 saatlik olan İngilizce programımız bu yıl öğrencilerimizden almış olduğumuz geri bildirimlere paralel olarak 1100 saate çıkarıldı. İbranice derslerimiz ise geçen yıl 160 saat iken yeni programımıza göre 240 saat oldu. Çocukların gelişimine farklı boyutlar katan Montessori eğitim sistemini, özellikle öz bakım becerileri, coğrafya, fen çalışmaları, matematik ve geometri alanlarında müfredat programımızı zenginleştirici boyutta kullanmaktayız.

Atölye çalışmaları okulumuzun özel bir bölümünü oluşturur. Sanat etkinlikleri için drama atölyesinde; tarihi konuları, öyküleri, klasik eserleri sanatçıların biyograŞlerini drama yoluyla irdeliyoruz. Seramik atölyesinde yılsonu sergimiz için çalışırken gerçekte üç parmak kas becerimizi güçlendirmekteyiz. Resim atölyesinde ise ünlü ressamların tablolarını kopyalıyoruz. Yatkın olan öğrenciler bu atölyeler sayesinde kendi ilgi alanlarını keşfetmenin keyŞni yaşamaktalar. Dikiş atölyesi tasarımlama, materyal hazırlama, üretime geçmek gibi basamak basamak çalışma yönteminin örneklerini oluştuyor. Bir de yemek atölyemiz var. Bütün bu yapılandırmalar sosyalleşmenin, öğrenmenin kendi istek ve becerilerinin seviyesini fark etmenin eğlenceli yollarıdır.

Kaç sınıfınız ve öğrenciniz var?

3-6 yaş arası üç sınıf ile 2-3 yaş arası bir sınıfımız yani toplam dört farklı yaş grubunda sınışarımız var. Toplam öğrenci sayımız ise 40.

Binanızın bahçesi yok. Özellikle sıcak günlerde bu eksikliği ne şekilde gideriyorsunuz? 

Binamız güvenlik nedeniyle korunmakta ve bahçemiz bulunmamakta. Bu nedenle üstü tamamen açılan büyük oyun alanı ile en üst kattaki terastan yararlanmaktayız. Her gün okul dışındaki etkinliklere katılıyoruz. Havaların sıcak olduğu günler bahçe ihtiyacımızı okulumuza çok yakın olan çocuk parklarında gideriyoruz. Bazı öğünleri orada yemek üzere piknik yemekleri ve programları planlıyoruz. Böylelikle yeni düzenlenen parkların son hallerini de görmüş oluyoruz. Çevremizin farkına varıyoruz. Okulumuza yakın olan Botanik Bahçesi’nde dört mevsimi izleme şansımız oluyor. Terasımız geniş bir oyun alanıdır. Orada Suka’mızı kurduk ve bazı öğünlerimizi Suka’da yedik. Çadırımız öğrencilerimize serbest oyunda değişik bir hayal gücü kazandırmakta. İçlerini kendi hayallerine göre düzenleme şansına sahip olarak oyunlar kurmaktalar. Büyük şişme havuzumuz sıcak ve güneşli günlerde kurulmakta ve yine oyun amaçlı olarak kullanılmakta.

Birkaç senedir yaz okulu düzenliyorsunuz. Arzu ettiğiniz ilgiyi görüyor mu?

Yaz okuluna baktığımızda başlı başına farklı bir yapılanmadır. Eğlence ve birliktelik amaçlansa da davranışsal açıdan öğrenme süreklidir. Yararları arasında yazın çalışan anne ve babaların yüreklerini rahat ettirmek, yazlığa gidemeyen çocukların sosyalleşmelerinin ve hareketliliklerini sağlamak, günlük enerjilerini boşaltmalarına, dostluklar ve arkadaşlıklar kurmalarına yardımcı olmak vardır. Yaz okulu açık havada yarım gün yüzme, binicilik, badminton ve günlük sportif egzersizlerle geçmekte. Okula dönüşte öğlen yemeği yenir ve sonrasında ise serin binamız içinde sıcağı hissetmeden farklı etkinlikler gerçekleştirilir. Yaz okulunda her dönem değişik amaçlı bir gezi düzenlenmekte. Özellikle üçer haftalık iki dönem sonunda yapılan Pijama Partilerine katılım sadece Anadolu Yakasından değil adadan da gelen grupların birleşimi ile yapılmakta. Ortalama nüfus iki dönemde de 25 öğrenciyi kapsamakta. Bazı ilköğretim öğrencileri de bizlere katılmakta. Hep birlikte olmanın keyŞni dingin bir anlayışla yaşamaktayız. Okulumuz birbirimizi anlamak, kabullenmek ve bir araya daha sağlıklı bir şekilde gelebilmek amaçlıdır.

Hanuka, Tu Bişvat, sene sonu gösterilerimiz, yaşlılar ve anneler günlerimiz, binicilik ve yüzme gösterilerimizle bir bütünü sahiplenmekteyiz. Eğitim sürekli yenilenmeyi, gelişimi hedeşer. Bunu gerçek değerlendirmelerle doğru eğitim boyutu ve ortamında yaparak öğrenci ile ailesi yararına yönlendirebilmektir.

Bu yıl öğrenci kontenjanımız dolu. Veli ilgi ve anlayışı okula paralel gittiği için karşılıklı sevgi güven ve paylaşım temeli kurulduğu için gelişimler adına mutlu olduğumu belirtmek isterim.