“Çaba göstermek herkesin sorumluluğudur”

Rabbi Dr. Joel Wolowelsky, 14 Temmuz Pazar akşamı, 70 Pencere@ Büyükada’da devam eden kültür faaliyetlerinin konuğu oldu. “Artık Değişim Zamanı” diyen gençler ve genç ebeveynler ile Avi Alkaş’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde1 buluşan Wolowelsky ile kültürü korumada eğitimin önemini konuştuk

Nazlı DOENYAS Toplum
31 Temmuz 2013 Çarşamba

Nobel ve Emmy ödüllü mezunlar veren, ABD’nin en başarılı Lise Yeşivası- Yeshiva of Flatbush’un2 dekanı olan Rabbi Dr. Joel Wolowelsky aynı zamanda Yahudilik eğitiminde Ömür Boyu Başarı Ödülü’ne layık görülmüş bir eğitimci.

Rabbi Wolowelsky Türk Yahudi Cemaati’nin eğitimde eksiklik görüldüğü anda gerekli mercilere başvurmak gerektiğini ifade etti. Yapılacak çok iş olduğunun ve bunlar için çaba göstermenin herkesin kendi sorumluluğu olduğunu, sadece başkalarından beklememek gerektiğinin üstünde durdu

Yoğun bir program çerçevesinde, çok kısa bir zaman için Türkiye’ye gelen Rabbi Wolowelsky, havaalanı yolunda sorularımızı cevapladı.

  Türkiye’ye ilk geldiğinizden bu yana Türk Yahudi Cemaati’nde herhangi bir değişiklik gördünüz mü?

Cemaatin genel anlamda daha coşkulu ve inançlı olduğunu gördüm. 70 Pencere’nin cemaate kattığı heyecanın, harika olduğunu düşünüyorum. Bunun yanısıra okulun yeni girişimlerde bulunduğunu gördüm.

 Halen dekanı bulunduğunuz Flatbush Lise Yeşivası, Nobel ve Emmy sahibi mezunlar yetiştirdi. Okul ne şekilde çalışıyor, başarının kaynağı nedir?

1927’de ilk ve ortaokul olarak kurulan Flatbush Yeşivası’nda lise bölümü açıldığında sadece 25 öğrenci vardı. Günümüzde 2300’e yakın kız ve erkek öğrenciye eğitim veriyor. Okulun genel prensibi, Ortodoks olması ve seviyeleri ne olursa olsun her Yahudi öğrencinin okulda öğrenim görebilmesidir. Okul sabah 7.00’de başlayıp, 17.30’da bitiyor. Saat 17.30’dan sonra da, kulüpler, tiyatro, spor gibi faaliyetler için okul 22.00’ye kadar açık tutuluyor. Burada benimsenen amaç, çocukların birbirleriyle daha fazla zaman geçirmeleri. Liseden mezun olan bütün çocuklar üniversiteye gidiyor. Bazıları liseyi bitirip, bir yıl yurt dışında kalıyor, sonra üniversiteye devam ediyor.  Bence bir okulun başarısı, felsefesi cemaatin ihtiyaçlarına göre kendini geliştirip yeni düzenlemeler yapması ile doğru orantılıdır.

Flatbush Yeşivası’nın felsefesi “Torah u Mada- Tora ve Bilim”dir. Anlamı, etrafımızdaki dünya içinde bilgi sahibi olmak, dünya mesleklerinde etkin rol oynamak ve her adımda  lider yönetici konumlarda çalışmaktır. Şu anki ADL- Ayırımclık ve İnkârla Mücadele Birliği Başkanı Abraham H. Foxman, Flatbush mezunu. Simon Wiesenthal Merkezi’nin dekan yardımcısı Rabbi Abraham Cooper da Flatbush’ta yetişti.

 Dünyanın diğer ülkelerinde okullarda danışmanlık yapıyor musunuz?

İsrail’de Bar İlan Üniversitesi’nde; Boston’da çalışıyorum. Bu okulların yanında Pardes Yahudi Araştırmaları Enstitüsü’nün de danışman kurulunda görev yapıyorum.

 İnsanların köklerine, kültürlerine dönmeleri nasıl sağlanabilir?

Eğitim ile. Hiç kimse, “Öğrenmeye başlamak için artık çok geç” veya “öğrenmek için çok yaşlıyım” deme lüksüne sahip değildir. Cemaat okullarının görevi sadece çocukları değil, ebeveynleri ve cemaat üyelerini de eğitmek olmalıdır.

 Bir cemaatin birliğini tehlikeye atabilecek en önemli olgu nedir?

Genel olarak, kişiler için en önemli olanın ‘kendi’ ihtiyaç ve istekleri olduğunu, diğer konuların hiçbir ehemmiyeti olmadığını düşünmeleri, dünyaya at gözlükleri ile bakmaları tehlikelidir. Başarılı ve iyi liderler, farklı kişilerin farklı ihtiyaçları olduğunu görür ve ona göre gerekenin yapılmasına dikkat eder.

 Son olarak vermek istediğiniz  bir mesaj var mı?

Bazı değişimler istiyorsanız, bunların yapılması için başkalarını beklemeyin, işe girişin, kendiniz ve başkaları için bir çalışmaya başlayın.