Yahudi Prensesler

“Bu şehirde ya zengin doğulur, ya zenginle evlenilir, ya da iş kurulur”

Joelle PİNTO Köşe Yazısı
17 Temmuz 2013 Çarşamba

Televizyonda gördüğünü gerçek hayatla karıştıran çok insan vardır; kötü bir karakteri oynayan sanatçıya sokakta küfür etmeye kadar işi götürür bazen insanımız. Katil rolündeki bir oyuncuyu veya hafifmeşrep bir kadını canlandıran kişiyi sokakta gördüğünde gerçek hayatla beyaz cam arasındaki çizgiyi unutur bazıları, kızgınlıkla bakar karşısındakine. Kötü bir karakteri oynamak insanı gerçek hayatta kötü yapmaz, o kişiye atılan kızgın bakışlar veya yediği küfürler ise ne kadar başarılı bir sanatçı olduğunun ispatıdır. Tiyatrodaki alkış gibidir bir nevi…

***

Temmuz başı yaptığım Amerika seyahatimde bazı ‘Reality Showları’ seyretme fırsatım oldu. Bravo TV insanların evlerine kadar girip özel hayatlarından kareler aktaran reality tv konusunda oldukça başarılı ve başı çeken bir kanal.  Ülkemizde de yer alan Real Housewives of New Jersey, OC, vb. serilerini de uzun yıllardır yayınlayan kanalın, seyredilme oranının oldukça yüksek olduğunu tahmin ediyorum. 

Geçtiğimiz hafta televizyonu açıp Bravo TV’ye göz attığımda Princesses: Long Island adlı yeni bir reality show’u seyretme fırsatım oldu.  Yirmili yaşlarının sonlarında Long Island’da anne ve babalarıyla yaşayan, çalışmayan, bol bol alışveriş yapan, çamaşırlarını bile yıkamayan, tek dertleri iyi bir koca bulma olan altı Yahudi kızının gündelik hayatlarının anlatan bir tv serisi. Bol bol stereotip de araya serpiştirilmiş; büyük burunlar, koca bulmaları için baskı yapan ebeveynler, somon, bagel ve cream cheese’li kahvaltılar…

Aralarından sadece bir tanesi çalışıyor, o da normalin çok ötesinde, büyük bir olay gibi ‘çalışan kız’ olarak adlandırılıyor. Çalışan kız Joey ise diğerlerinin imkânlarından rahatsız olduğunu her fırsatta dile getiriyor; “Bu şehirde ya zengin doğulur, ya zenginle evlenilir, ya da iş kurulur” lafları ağzına yapışıyor. 

Böyle yaşayan aileler yok mudur? Muhakkak vardır. Yahudi aileleri de vardır, diğer din ve memleketlere mensup aileler de. Ancak Amerikalı tüm Yahudi kızları hayat tarzları buymuş gibi dünyaya gösteren Yahudi Prensesler programı beni hayal kırıklığına uğrattı. Üniversite eğitimim sırasında tanıştığım birçok Amerikalı Yahudi kızının –ebeveynleri varlıklı olanlar da dâhil– kendi ayaklarının üzerinde durmak için ne kadar uğraştığını, küçük yaştan itibaren hem okuyup, hem de çalıştığına defalarca şahit oldum. Hayat, Amerikalı Yahudiler için televizyondaki gibi kolay değil. Rating için tüm Yahudi kızlarını evden taşınmak istemeyen şımartılmış prensesler gibi göstermek, Yahudilere karşı olan önyargıların ekmeğine bal sürecek. Bu sefer de belki bir reality show, antisemitizmde yükselişe sebep olacak…