70 Pencere@Büyükada: ‘Eğitim Yahudilerin temel taşı’

Geçtiğimiz nisan ayında, Türk ve yabancı konuşmacılar ile ilk paylaşım platformunu gerçekleştiren ‘70 Pencere’, faaliyetlerine devam ediyor

Nazlı DOENYAS Toplum
10 Temmuz 2013 Çarşamba

Kuruluş amacı, akıllardaki sorulara ışık tutmak, Yahudi kültürünün zenginliğini yeniden keşfetmek, hissetmek ve yaşatmak olan 70 Pencere, bu alandaki çalışmalarını tüm sene içine yaymayı hedeşiyor.

Bu kapsamda, Büyükada’da çalışmalara başlayan 70 Pencere, Büyükada Hesed LeAvraam Sinagogu Rav Akaali R. Moşe Benveniste, Büyükada Sinagogu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Rafael Habip ve Yönetim Kurulu  işbirliği ile Büyükada’daki faaliyetlerine geçtiğimiz hafta sonu başladı.

Büyükada Kültür Merkezi’ nde 70 Pencere’nin ilk pazar sohbeti, Rav Mendy’nin konuşmacı olarak katıldığı konferans ile başladı.

“Bet Amikdaş Yıkıldı, Ama Her Şey Bitmedi” konulu konferansa, 130 kişi katıldı. R. Mendy konuşmasına, Yahudilerin yaşamı seven, yaşama değer veren, yaşama şevkle sarılan ve yaşamı kutsal sayan bir millet olduğunu vurgulayarak başladı ve şöyle devam etti: “Moşe peygamberin, hayatının son günlerinde halkına söylediği “Yaşamı seçin” sözleri, Yahudi halkının uzun ve meşakkatli yolculuğunda bir slogan haline gelmiştir. Biz yaşama inandık. Biz, çocuklarımıza ve torunlarımıza bir gelecek inşa etmeye inandık. Fakat başarılı bir gelecek inşa etmek için, öncelikle geçmişimizi bilmemiz gerek.”

R. Mendy daha sonra Yavne şehrinin hikayesini, ve Yahudiliğin bugünlere gelmesindeki rolünü anlattı: “Yeruşalayim ve Bet Amikdaş’ı yıkmak ve Yahudi halkını katletmek üzere gelen Romalıların başında,  daha sonra imparator olması beklenen Vespasian bulunuyordu. Vespasian yıllar süren kuvvetli çarpışmaların ardından Yeruşalayim’i kuşatmayı başarmış ve Yahudileri tamamıyla perişan etmişti. Şehir düşmüştü. İnsanlar yollarda can veriyordu. Yiyecek hiçbir şey yoktu. Yahudi cemaati tam bir çaresizliğe kapılmıştı. Şehir Roma askerleri tarafından her an ele geçirilebilir, Bet Amikdaş yıkılabilirdi. Durum umutsuzdu.

Dönemin önde gelen Yahudi otoritelerinden Rabi Yohanan ben Zakai, Vespasian ile görüşmek istiyordu ancak bir sorun vardı: Militan Yahudiler Roma ile savaşmaya can atıyorlardı. Bu yüzden hiçbir Yahudi’nin Romalılarla görüşmesine izin vermiyorlardı. R Yohanan, keskin zekasını kullanarak, kimsenin aklına gelmeyecek bir yol bularak Vespasian ile görüşmeyi başarır.

Sohbetleri sürerken, R.Yohanan’ın özel kişiliği ve bilgeliği, Vespasian’ı  derinden etkiler ve R.Yohanan’a ne dilerse, onu bağışlayacağını söyler. R.Yohanan da Vespasian’dan,  Tora, Yahudiliğin kuralları, gelenekleri, maneviyatı ve biliminin merkezi olan Yavne’ye dokunmamasını diler: “Bana Yavne ve öğrencilerini verin.” der.

Bet Amikdaş yıkıldığı, Yeruşalayim yerle bir edildiği, Yahudiler sürgüne gönderildiği halde, bunları yapan milletler dünyadan silindiği halde Yahudilerin yokluklar içinde halen ayakta kalmasının sebebi, Yavne ve burada başlayan eğitimdir.

Yavne’de bilgeler Yahudiliğin her Yahudi evinde ve her Yahudi’nin kalbinde yaşamaya devam edebilmesinin yollarını tasarladılar. Yahudiler, tek bir iplikle bağlı bir halk haline geldiler: Yahudiliğin kutsal yazılarının okunması ve mitsvaların yerine getirilmesi ve bunların ne pahasına olursa olsun korunması, Yahudiler’i sonsuza kadar birleştirdi. Yahudiliğin her Yahudi evinde ve her Yahudi kalbinde yaşamaya devam etmesinin yolunu sağlayanlar, Yavne’deki yeşiva’da bulunan bilgelerdir. 

Yahudileri bir halk olarak bir arada tutan, tek bir ipliktir: Kutsal metinleri çalışmak ve mitsvaları yerine getirmek. 

Bet Amikdaş’ın yerini sinagog, yeşiva ve bet midraş aldı. Korban’ların yerini dua, öğrenim ve iyi hareketler aldı. Liderlik; krallar, Koenler ve peygamberlerin elinden, öğrencilerle cemaatleri esinlendiren bilgelerin ve öğretmenlerin eline geçti. 

Sürgün edilmiş, dağılmış ve gücü elinden alınmış olan darmadağın bir ulus, tek bir unsur sayesinde yeniden inşa edildi: Eğitim. 

Rabi Yohanan, Vespasian’dan Yavne’yi talep ettiğinde, Yahudi anavatanını feda etmiyordu. Yahudi halkının (Heinrich Heine’nin dediği gibi) “Portable Homeland” taşınabilir anavatanını garanti altına alıyordu. Ve bu “taşınabilir anavatan”, yani Tora bütün yolculuklarında Yahudilerle birlikte seyahat edecekti.

R. Yohanan, Vespasian’dan Yavne’yi istediği zaman, Yahudilerin yaşam kaynağı olan Tora’yı, dünyanın neresine giderlerse gitsinler, yanlarında götürmelerini garantilemiş oldu.”

Konuşma, dinleyicilerden gelen sorularla devam etti.

70 Pencere @ Büyükada kapsamında planlanan gelecek etkinlik, “Gençler Modern hayatın içinde Yahudiliği tartışıyor”. Yahudilik Eğitiminde hayat boyu başarı ödüllü Dr.Joel B.Wolowesky, “Artık değişim zamanı!” diyen gençlerle buluşuyor.