Türkiyeli göçmenden göçmenlik sergisi

21 yaşında Türkiye’den göç eden Nissan Perez, İsrail Müzesi’ndeki kariyerini göçmenlik fotoğraflarından oluşan bir sergi düzenleyerek tamamladı

Nelly BAROKAS Kültür
26 Haziran 2013 Çarşamba

Nissan Perez 1967 yılında Türkiye’den İsrail’e göç ettiğinde 21 yaşındaydı. Perez İstanbul’da Fransızca ve İspanyolca konuşulan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Fotoğrafa olan ilgisi yaşamının büyük bir bölümünü doldurdu. Göç etmesinden kısa süre sonra çalışmaya başladığı Kudüs’teki İsrail Müzesi’nde fotoğraf bölümü oluşturdu ve böylelikle ülke içinde ve dışında 180 serginin küratörlüğünü yaptı.

Geçtiğimiz günlerde uzun kariyerinin sonuna ulaşan Perez, düzenlediği son sergiyi ziyaretçilere açtı.  28 Mayıs’ta açılışı gerçekleşen “Displaced Visions: Émigré Photographers of the 20th Century,” adlı sergi 5 Ekim tarihine dek izlenebilecek. Bu sergide Perez’in sadece güzel fotoğraflar sergilemekle kalmadığı, kendi göçmenlik deneyiminden faydalanarak  seçtiği eserlere yer verdiği belirtiliyor.

Nissan Perez, “Fransız simge bilimcilerin; teorilerimizin otobiyografimizden izler taşıdığına ilişkin iddialarını vurgulamak istiyorum. Sanıyorum ki bu iddia bu sergi için de geçerli” demekte.

Sergide 100 göçmen fotoğrafçının eserlerine yer verildi. Hepsi de son 100 yılın fotoğrafçılık alanında dünya çapında ünlü kişiler.

“Bir kültürden diğerine, bir lisandan diğerine, bir bakış açısından diğerine geçtiğinizde, yerel halktan farklı bir açıdan bakarsınız olaylara. İşte fotoğrafları sergilenen sanatçıların durumu da aynen buydu” diyen Nissan Perez doğu ile batı kültürünün buluşma noktası olan İstanbul’da büyüdü. Büyüdüğü geleneksel Yahudi evinde Judeo Espanyol konuşulurken, eğitimini Fransızca gördü. Farklı kültürleri özümsemesi nedeniyle Perez, İsrail fotoğrafçılığına da yerel fotoğrafçılardan farklı bir bakış açısı ile yaklaştığını söylüyor.

200 eserlik sergide sadece göçmenlerin değil, göçmen çocuklarının fotoğraflarına da yer verilmiş. Gerekçesi; onların da göçmenlik ortamında yetişmiş olmaları, yani onların  da ‘yabancı’ olmaları…

Bill Brandt (Almanya’da doğup İngiltere’ye göç etmiş), George Brassai (Macaristan’da doğmuş Fransa’ya göç etmiş), Andre Kertesz (Macaristan’da doğmuş, önce Fransa’ya sonra ABD’ye göç etmiş) eserleri sergide yer alıyor. Bu karma sergide Robert Frank, Man Ray, Lisette Model, Tina Modotti, Moholy Nagy’nin fotoğrafları da var. Bu siyah/ beyaz fotoğrafların bazıları 20. yüzyılın tarihinin yansımaları.

İsrail’in bu türden bir sergi açmak için uygun bir ülke olduğunu ileri süren Perez, “Burası göçmenlerin ve göçmenliğin ülkesi. Çok farklı kültürler var. Her göç dalgası beraberinde yeni birşeyler getiriyor, bu nedenle toplum da sürekli bir değişim içinde,” demekte.

“Displaced Visions: Émigré Photographers of the 20th Century,” sergisinin ekim ayında kapanmasının ardından Nissan Perez, İsrail Müzesi’ndeki küratörlük görevini tamamlayacak, Ben Gurion Üniversitesi ve Kudüs İbrani Üniversitesi’ndeki öğretim üyeliği görevine devam edecek.