Tarih Gezi Parkı’nı nasıl yazacak ?

İstanbul Belediyesi’nin Taksim’in göbeğinde sökmeye çalıştığı 3-5 ağaç Türkiye’de Cumhuriyet’in 90 yıllık köklerinin tahmin edilenden çok daha sağlam olduğunu ortaya çıkardı.

Sami AKER Perspektif
19 Haziran 2013 Çarşamba

Artık Gezi Parkı nesli diyebileceğimiz bu ağaçlar aradan geçen 90 yılda sağdan ve soldan sayısız fırtına ve rüzgar ile dışarıdan güdümlü siyasi buhrana sebep olsalar da, Türkiye tarihinde ilk defa kendi öz halkının iradesini Taksim’den dünyaya ilan etti.

Talepleri son derece basit ve doğal: “Ağaçlara özgürlük”

Gezi Parkı polis tarafından boşaltılıp belediye tarafından ivedilikle temizlenip onlarca çeşit çiçek ile donatılıp orada olanlar hiç olmamış gibi gösterilmek istense de  orada gerçekleşmiş olan sosyal hareket 22. yüzyılın tarihçileri tarafından bir milat olarak değerlendirilecektir.

Türkiye artık asla bir daha eskisi gibi olmayacaktır.

Genç nesillerin bu değişiminde, sahip çıktıkları Cumhuriyet kadar son yıllarda AKP hükümetinin siyasi ve ekonomik alanda yarattığı fırsatların da rolü olduğunu inkar edemeyiz.

Global  köyün vazgeçilmez bir üyesi olan, dünya ekonomisinde ortaya çıkan ülkelerarası işbölümünün parçası olan Türkiye, artık bir orta doğu ülkesi olmaktan çok uzaktır.

Avrupa-Asya geçişinin sağladığı kültürel birikim, etnik zenginlik, Osmanlı mirası ve yurttaşlarının çoğunun daha farkında bile olmadığı Bizans gelenekleri Türkiye’ye her zaman Arap yarımadasının dışında bir görüntü sağlamıştı.

Şimdi rengarenk DNA’sı ile 90 yaşındaki genç Cumhuriyet Gezi Parkı’nda ve 81 ilin meydanlarında, meyvelerini 80 yılda bir veren keçi boynuzu ağacı gibi ilk çiçeklerini açmış durumda ve hiçbir yere gitmeye niyeti yok.

Keçi boynuzu ağacını ekenler onun meyvelerini asla yiyemeyeceklerini dedelerinden biliyorlardı, onun içindir ki 1923’te ektikleri bu tohumun meyvelerini gelecek nesillere armağan etmişlerdi.