Bu eğitimle barış çok zor!

 DERS: İsrail nefreti KONU: Geri dönüş hakkı

On yıllardır süren İsrail-Arap çatışmasına bir çözüm bulunamadı. Her ne kadar İsrail, Ürdün ve Mısır ile barış anlaşması imzalamış olsa da aralarında bir türlü samimi dostluk oluşmadı. Görünen o ki bölge barışında geniş kapsamlı bir atılım için Filistin Devleti’nin kurulması şart. Bunun için de hem İsrail hem de Filistin halkının ‘bir arada var olabilmeye’ kendilerini adamaları gerekiyor. Lakin Filistin’deki eğitime üstelik de BM tarafından finanse edilen okullardaki öğretilenlere bakıldığında buradaki insanların barış istediğine inanmak bir hayli zor görünüyor. 

Yakın Doğu Politika Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan belgesel, UNRWA (United Nations Relief and Works Agency- Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Destek ve Yardım Kuruluşu) tarafından yönetilen okulları mercek altına alıyor. Görüntülerde, çarpıcı bir şekilde Filistinli çocukların İsrail ile barış içinde bir arada yaşamaya değil, teröre teşvik edildikleri görülüyor.

UNRWA, BM’nin özellikle Filistinli mülteci sorunu için kurduğu bir örgüt. BM’nin başka hiçbir milletin mültecilerine sayıca Filistinlilerden fazla olsa da özel olarak kurduğu bir örgüt bulunmuyor. Filistin’de yüksek sayıda devlet okulu UNRWA himayesi altında faaliyet gösteriyor. Gazze, Batı Şeria ve doğu Kudüs’te faaliyet gösteren başka kuruluşların da okulları bulunuyor.

1949’da kurulan UNRWA, daha çok ABD ve AB tarafından finanse ediliyor. BM UNRWA’ya doğrudan olarak fon aktarmazken, ABD ve AB vergi mükellefleri her yıl okullara ve 10.000 yerel öğretmene 500 milyon dolar ödüyor. Okullarda okutulan ders kitapları Filistinliler tarafından uygun görüldüğü gibi hazırlanıyor. 

Hazırlanan belgeselde göze çarpan en önemli nokta kitaplarda öğretilen başlıca konunun Filistinlilerin “geri dönüş hakkı” oluşu. UNRWA dışında diğer kuruluşların okullarında müfredatta bu konu öğretilmediği gibi desteklenmiyor da. Öğretmenler öğrencilerine açıkça Kudüs ve Tel Aviv dâhil, Yahudilerden şehirlerini ve köylerini geri alma hakkı ve görevi olduğunu öğretiyor.

Videoda okula gelen çocukların güne “Şehitlerin ve faziletli insanların ebediyeti ve şanı için, Kudüs bizimdir ve Kudüs’ü özgür kılacağız,” hitabesiyle başladığı görülüyor.

 Röportaj yapılan öğretmenler ‘Geri Dönüş Hakkı’nın müfredatın en önemli kısmını oluşturduğunu tereddüt etmeden kabul ediyor. Daha dindar olan öğretmenlerin bir adım ileri giderek öğrencilerine “İsrail haritadan silinmelidir,” diye öğrettikleri belirtiliyor.

23 yıldır okul müdürlüğü görevini üstlenen Alwad al-Keek, İslami Cihad Örgütü için Kassam roketleri ve bombalar üretmiş biri. Al-Keek röportajında Hamas’ın kurucularından, 2004 yılında öldürülen Şeyh Ahmed Yasin’in, UNRWA okullarına ziyaretçi olarak davet edildiğini ve konuşmasının ana hatlarını intihar bombacısı ve şehit olmanın yüceliğinin oluşturduğunu söylüyor.

 

 

 Kin gütmeyi aşılayan bu eğitim okuldaki 10 yaşından küçük çocuklara da veriliyor. Ufak bir çocuk görüntülerde, “Yahudiler Allah’ın düşmanıdır. Hepsini öldürmeliyiz,” diyor. Bu eğitim kurumları doğruyu ve yanlışı ayırt etmek için henüz çok ufak olan ve kolayca etkilenebilen bu çocuklara bilim insanı, teknoloji lideri ya da girişimci olmayı değil; öldürmenin kutsallığına inanan geleceğin teröristleri olmayı öğretiyor. Nefret döngüsünün bu şekilde sürdürüldüğüne bakılırsa İsrail-Arap çatışmasının bitmemesine şaşırmamak gerekiyor. Kaldı ki Filistin’in geleceği olan bu çocukların akıllarına ve kalplerine terörizmin tohumları ekilirken barış umudundan söz etmek gerçekçi gelmiyor.

Hamas’ın okullarına Kalaşnikov eğitimi

Hamas’ın Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen programda, okul çocuklarına Kalaşnikov kullanma, el bombası atma ve patlayıcı yerleştirme öğretiliyor. Filistinli insan hakları savunucuları Hamas’ı yeterli zaman olmayışından spor derslerini müfredatından çıkardığı için eleştiriyor. Hamas geçen eylül ayında ‘futuwwa’ adlı yeni bir gençlik programını devlet müfredatına dâhil etti. Yaşları 15 ila 17 arasında olan 37.000 çocuğun katıldığı bu program ile İsrail ile mücadele edecek yeni bir nesil yetiştiriliyor.

17 yaşındaki İzzettin Muhammed bu derslerde ilk yardım, dövüş ve nişan dersleri ile Kalaşnikov’la ateş etmeyi öğrendiğini söylüyor. Muhammed, bunun yanı sıra diğer 5.000 öğrenci gibi Gazze’de, Hamas askeri üssünde iki haftalık kampa yazıldığını söylüyor.  Öğrenciler kampta askeri üniforma giyerek Hamas’ın El Kassam Tugayları militanlarınca eğitiliyorlar. Muhammed, “Silahı doğru şekilde kullanmayı öğrendiğim için çok heyecanlıyım şimdi kendimi işgalcilere karşı daha güvende ve güçlü hissediyorum,” diyerek durumun vahametini gözler önüne seriyor.

 

İsrail’in de katedecek yolu var

ABD Yale Üniversitesi profesörü Bruce Wexler’in üç yıldır yürüttüğü araştırmanın sonuçları, hem İsrailli hem de Filistinli öğretmenlerin de komşularını düşman olarak betimlediğini ortaya çıkarıyor. Ancak rapor İsraillilerin, bunu Filistinlilere göre daha az yaptığını ortaya koyuyor.

Araştırmayı yürüten görevliler her iki tarafın toplam 30.000 sayfalık ders kitaplarını baştan aşağı okudu. Sonuçlara göre İsrail’in Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan Filistinlilerle ilgili ders notlarının yüzde 49’u olumsuz. Ortodoks Yahudi akademilerine ait kitaplarda ise bu oran yüzde 73’e fırlıyor. Filistinlilerin ders kitaplarında ise dinci ve devlet okulları ayrımı yapılmamakla beraber İsraillilere bakış yüzde 84 olumsuz.

Çarpıcı noktalardan biri de ders kitaplarının birbirlerinin varlığını inkâr ediyor olması. İsrail okullarında haritaların yüzde 76’sında İsrail ile Filistin arasında hiçbir sınır bulunmuyor, yüzde 11’inde sınır çizgisi bulunuyor ancak Filistin toprakları olarak adlandırılmıyor; yüzde 13’ü ise Oslo Anlaşmasına uygun olarak Filistin’e ait toprakları doğru şekilde gösteriyor. Filistin ders kitaplarının ise sadece yüzde 4’ü Filistin’i İsrail’den ayıran yeşil sınır çizgisini göstererek batısında kalan topraklara İsrail diyor.

Haritalarla işlenen ana fikir Filistin tarafında İsraillilerin daha fazla toprak istedikleri, İsrail tarafında ise Filistinlilerin İsraillileri denize dökmek istedikleri yönünde. 

Dikkati çeken başka önemli bir nokta da her iki tarafın ders kitaplarında birbirleriyle ilgili hiçbir bilgi verilmemesi. Tarafların birbirine saygılı ve hoşgörülü olabilmesi için öncelikle birbirlerinin dinini ve kültürünü öğrenmeleri gerektiği göz önüne alınırsa, ders kitaplarının içeriklerinin gerçekten barış isteniyorsa zenginleştirilmesi şart görünüyor.

 

KAYNAKLAR

http://iworldnewsinfo.blogspot.com/2013/03/unrwa-teaches-hate-video.html

http://www.telegraph.co.uk/news/worldnews/middleeast/palestinianauthority/10023810/Hamas-teaches-Palestinian-schoolboys-how-to-fire-Kalashnikovs.html

http://www.economist.com/blogs/pomegranate/2013/02/israeli-and-palestinian-textbooks