Bundan yüzyıllar önce atalarımız Sina Dağı’nda Tanrı’nın bizlere Tora’yı emanet edeceği gece, O’nu beklerken uyuya kaldılar. 14 Mayıs’ı 15 Mayıs’a bağlayan gece, Ortaköy Ets Ahayim Sinagogu’nda geleneksel Tikun Lel Şavuot’ta aynı hataya düşmemek için gece yarısından itibaren yahidler sabaha kadar uyanık kaldı. Sohbetler eşliğinde dinlediler, düşündüler ve birlikte oldular
Etkinlikte ilk sohbeti yapan Rav Naftali Haleva Tora’nın neden çölde verildiğini çölün gücünü ve böyle bir şekilde Yahudi yaşantısıyla nasıl bir bağlantısı olduğunu inceledi; ayrıca Megilat Rut hakkında bilgi verdi. Daha sonra, Avukat Rıfat Saban, Yahudi değerleri hakkında konuştu. Değerleri analiz ederken genel toplum değerleri ile Yahudi değerleri arasındaki farkı inceledi. Albert Gerşon şükretme duygusu ve Birkat Amazon, yemek sonrası okunan duayı ele aldı ve ekmeğin öneminden bahsetti. Eli Morhayim, sağ bacak ve sol bacak adlı ilginç bir konuşma başlığı ile Pesah’ın sağ bacak, Şavuot’un ise sol bacağı temsil ettiğini ifade ederken Pesah ile Şavuot arasındaki bu bağlantıyı çok ilginç bir şekilde dile getirdi. Ester Asa, On Emir’de geçen kanunları bir evlilik ilişkisine benzeterek aralarındaki paralellikleri dile getirdi. Moris Pasensya, Tikun’un önemi, Tanrı’ya hizmet, Tanrı’nın nuru, Şehina ve sesi gibi konuları mistik açıdan yorumladı. Metin Delevi, Holocost’u, yaşananları ve ardındaki acıyı dile getiren Simon Wiesenthal’ın yazdığı ‘Ayçiceği’ kitabını analiz ederken kitaptaki affetme konusu hakkında ilginç yorumların paylaşıldığı interaktif bir sohbet gerçekleştirdi.
Tüm konuşmacıların çok ilginç yorumlar ve örnekler katarak hazırladıkları sunumları beğeni ile dinlendi. Her konuşmacı konuları ile ilgili günlük yaşantıyla paralellik kurarak konunun zihinlerde kalmasını sağladılar. Konuşmalar sonrasında Moiz Gerşon, Maftirim ilahi metinlerinden Şavuot’la ilgili iki Maftirim şarkısını okudu. Tüm gece boyunca süren sohbetler sabahın erken saatlerinde yapılan sabah duası, On Emir’in okunuşu, Kiduş ve sabah seudası ile sona erdi.
