Yılın son yazısı

Sibel CUNİMAN PİNTO Köşe Yazısı
19 Aralık 2012 Çarşamba

Her son bir başlangıç ise eğer sonlara üzülmemek gerekmez mi?

Mutlu-mutsuz, kolay-zor, neşeli-sıkıntılı anları, inişleri ve çıkışlarıyla bir yıl daha sona eriyor.

Yıl boyunca yüzümüzü güldüren olaylar, uzanan dost eller, sesiyle, kalemiyle, kalbiyle yüreğimizi aydınlatanlar engebeli hayat yolumuzu birazcık da olsa yumuşatıyor. Hepimiz acısıyla tatlısıyla, keyifli ve üzüntülü günleriyle, olumlu fikirlerle, karamsar düşüncelerle 365 günü daha bitiriyoruz.

Şimdi bir kaç dakika durup düşünelim: 2012 yılını güzel yapan özel anıları aklımıza kazıyıp kötü anıları geride bırakmaya çalışalım. Bu yıl fark yaratma zamanı desek? 2013’de hayatımızı ‘iyi kullanıp’ bizim için değerli olanlarla güzel ‘an’ları değerlendirsek? Hayat planladığımız, öngördüğümüz, hesapladığımız gibi gelişmiyor, beklenmedik öyle çok şeyle dolu ki… Bunların arasında ciddi nahoş sürprizler olduğu kadar olanaklar da var… Herşey kader de değil, iyi ki seçim hakkımız var!

Geçen hafta e-mailime düşen ve hoşuma giden bir kaç satırı kendimce yorumlayarak bu yılın son yazısında sizlerle paylaşmak istiyorum. 

İnsan ne kadar meşgul olursa olsun sevmek için her zaman vakit vardır.

İnsan ne kadar kızgın olursa olsun bağışlamak için her zaman bir yol vardır.

İnsan na kadar ‘nasılsa buradayım’ derse desin daha çok paylaşmak için her zaman bir imkan vardır.

Kalmak ve mücadele etmek için mutlaka bir neden vardır.

Sevmek, her dakikanın değerini bilmek ve hakkını vermekle, hatta o anları bizzat yaratmakla başlar.

Yarın tekrar sahip olacağımızı düşünerek, paylaşmak için ertelediğimiz bir kaç dakikayı geri getiremiyor, filmi başa saramıyoruz. Zamanın bize bıraktığı bir geçmiş, sunduğu bir an, vadettiği bir gelecek yok mudur? Üstelik hayat hep yeni bir güne doğmaz mı?

Yakınımda ve uzağımdaki tüm sevdiklerime, tanıdıklarıma ve henüz tanımadığım ama satırlarımı takip edip destek veren herkese bu yıl ve her yıl hayallerinizin ve umutlarınızın hep yeşermesini ve yüreğinizdeki üzüntü, sevinç, korku, umut, sır, kuşku, cesaret, pişmanlık ve özlemleri paylaşabileceğiniz candan dostlarınızın olmasını diliyorum. Kendi açımdan ise daha tanışacağım insanlar var. Gideceğim ülkeler var. Okuyacağım dünya kadar kitap var. Vereceğim konferanslar var. Deneyeceğim yeni tarifler, pişireceğim leziz yemekler, hazırlayacağım mükemmel sofralar var. Sevdiklerimle paylaşacaklarım var. Yardim elimi uzatabileceklerim var. Yapacağım röportajlar var. Yazılacak yazılarım var… 

Özellikle her yıl arzu ettiğim gibi, yazılacaklar hiç tükenmesin ki 2013’de de Paris’ten çiziktirmeye, her ay yeniden merhaba demeye devam…

 Tüm Şalom ailesinin ve okuyucularının yeni yılını en içten dileklerimle kutluyorum.