Amos Gitai’dan mimar babası anısına müze

Ünlü yönetmen Amos Gitai, Bauhaus mimarisini İsrail kentlerine uygulayan babası Munio Gitai Weinraub anısına Hayfa’da ülkenin ilk mimari müzesini açtı

Nelly BAROKAS Kültür
3 Ekim 2012 Çarşamba

Eylül ayının son günlerinden birinde İsrail’in merkez bölgesinde çalışan mimarlar Munio Gitai Weinraub Müzesinin açılışına katılmak üzere Carmel Dağına çıktılar. 120 metrekarelik mütevazı bir alana kurulmuş olsa da İsrail’in ilk mimarı müzesi kültürel açıdan bir çekim merkezi oluşturacak.

Munio Gitai Weinraub, aralarında Yad Vaşem Holokost Müzesi ile Hayfa merkez sinagogunun da yer aldığı 8 bin bina tasarlamış İsrailli bir mimardı. Bauhaus okulunda eğitim görmüş, Ludwig Mies van der Rohe’nin önce öğrencisi olmuş, sonra onunla birlikte bazı projelere imza atmıştı. Göç ettiği Filistin topraklarında bir mimar bürosu açan Munio Gitai Weinraub, ünlü yönetmen Amos Gitai’ın babasıdır.

Richard Ingersoll, 1994 yılında ‘Munio Gitai Weinraub: Bauhaus architect in Eretz Israel’ adlı bir kitap, Fransa’daki Pompidou Merkezi de 2001’de onun hakkında bir kitap yayınladı.

Müze açılışı ile Gitai’ın yeni filmi ‘Lullaby for My Father’ın vizyona girmesi yaklaşık aynı zamanlamaya denk geldi. Bu film, Almanya’nın Dessau şehrindeki Bauhaus tasarım ve mimari okulunun öğrencisi Munio Weinraub’un Nazilerin iktidara gelmesiyle Polonya’dan Filistin’e göç etme zorunda kalmasının öyküsünü anlatıyor.

Cannes ve Venedik film festivallerinden ödüller almış olan Amos Gitai; “Babamın biyografisi üzerinde çalıştığım dönemde onun hakkında önemli belgeler keşfettim” demekte.

18 yaşında evi terk eden Gitai’ın babası Munio Weinraub, 1920’li yılların sonlarında her ikisi de Bauhaus’da eğitim veren Kandinsky ve Klee gibi avant-garde sanatçılarla tanışır. Amos Gitai; “Onu ilkin tahtayı nasıl kullanacağını öğrenmesi için bir yıllık bir eğitime yolladılar, zanaatkâr olmasını istiyorlardı. Ancak ondan sonra Bauhaus’a öğrenci olarak kabul edildi” sözleri ile babasının gençlik günlerine ilişkin bilgiler vermekte.

İktidara gelen Naziler 1932’de Bauhaus’u kapattılar. 1933 yılının Nisan ayında ırkçı yasaların yürürlüğe girmesi ile Weinraub ile Bauhaus’un diğer üç Yahudi öğrencisi tutuklandı. 1933’ın Haziran ayında onu dövdüler, dişlerini kırdılar ve hapse attılar. Bir şekilde hapisten çıkmayı başaran dört genç İsviçre’ye kaçtılar ve orada seçimlerini yaptılar; ya Filistin ya da ABD’ye göç edeceklerdi. Gitai, “Sanırım babamın Filistin’i tercih etmesinin sebebi o dönemde kurulmakta olan sosyal düzenden ve kibbutz deneyiminden oldukça etkilenmesiydi” diye ekledi.

İşte o göçmen gençler Tel Aviv ile Hayfa’yı Bauhaus mimari örnekleri ile süsleyerek, beyaz renkte, kullanışlı, modern, geniş balkonlu, küçük pencereli binalar inşa ettiler.

Munio Gitai Weinraub hakkında Amos Gitai’ın hazırladığı, Architectures of Memory adlı bir video enstalasyonu sergisi, İtalya’nın Torino kentindeki Ulusal Sinema Müzesi binasında sergilendi.

Günümüzde Hayfa ve Paris’te yaşayan Amos Gitai; “İtalyanlar, aralarında Natalie Portman’ın oynadığı ‘Free Zone’ ile Juliette Binoche’un rol aldığı ‘Disengagement’ da olmak üzere 18 filmimden geniş bir yelpaze sunarken benim bu müzede bir sergi açmamı istediler” demekte. Şimdi bu sergi yeni açılan mimari müzesinde yer alıyor.