Gossip yeni albümüyle zirveye koşuyor...

Solistliğini, marjinal tarzıyla son yılların en çarpıcı vokallerinden biri olan Beth Ditto’nun üstlendiği Amerikalı Indie grubu Gossip, son albümü ‘A Joyful Noise’ ile hayranlarının kalbini bir kez daha kazandı

Cenk ERDEM
25 Temmuz 2012 Çarşamba

‘Music For Men’ albümüyle tüm dünyada bir milyondan fazla satan Gossip, punk, rock, disko ve soul’u harmanlayan tarzını yeni albümünde değiştirerek dans müziğine yöneldi. Müzik dünyasının dev isimleriyle çalışan topluluğun son albümünün prodüktörlüğünü Kylie Minogue ve Brian Higgins yaptı.

Sorularımızı sıra dışı duruşuyla grubun ünlü solisti Beth Ditto yanıtladı.

Uluslararası müzik arenasında ‘Heavy Cross’ ile ünlendiniz; sizce bu şarkıda insanları en çok çeken ne oldu?

İlk ses getiren çıkışımız ‘Standing In The Way of Control’ ile oldu sanmıştık, ama ‘Heavy Cross’ çok daha büyük bir ilgi ile karşılandı. Heavy Cross’ta davulların tansiyonu yükseltişini çok seviyorum. Sanırım insanlar da en çok nakarattan hoşlandılar. Ancak ben her zaman derim ki, bizi canlı izlemek albümlerimizi dinlemekten daha iyi!

Yeni albümünüzün adı ‘A Joyful Noise’ (Keyifli Bir Gürültü); bu isimle neye gönderme yapıyorsunuz?

Müziğe! Albümde aşk acısıyla ilgili çok fazla kederli şarkı var, ama sanırım bütününde mutluluk veren bir albüm. Amacımız insanları ayağa kaldırmak ve beraberce dans ettirmek. Bu arada çok sevdiğim Whoopi Goldberg ve Dolly Parton ikilisinin de aynı isimde bir filmi varmış.

Müziğiniz ‘punk rock’n roll disco soul’ gibi uzun bir ifadelerle tanımlanıyor; biz kısaca ‘alternatif disco’ olarak adlandırsak?

Bence o da yakışır! Sanırım grup olarak bir punk geçmişimiz olduğundan ve bu tarzın müziğimizdeki etkilerinden dolayı kullanıyorlar, ancak şimdi yaptığımız müzik daha çok disko eğilimli. Bir grup olarak kesin bir tarz belirleyip kayıt yapmıyoruz, stüdyoya giriyoruz ve sonuçta ortaya çıkan başka birilerine olduğu kadar bize de sürpriz oluyor. Bu albümü yaparken bol bol ABBA ve Loretta Lynn dinliyordum; sanırım bu da şarkılarımızdan belli oluyor.

Albümde rock öğelerinin yanında bol bol disko öğeleri de var; bunun nedeni daha önce dans müziğinin efsane isimlerinden Pet Shop Boys ve Kylie Minogue gibi ünlülerle çalışmış prodüktörünüz Brian Higgins olabilir mi?

Disco sound’u biz Brian’la çalışmaya başlamadan önce de vardı. İki şarkı dışında, onunla stüdyoya girmeden önce tüm şarkılar yazılmıştı. Bize sadece tempolarda ve müzik perdelerinde şarkıya geçekten bitmiş bir hava verebilmemiz açısından yardımcı oldu; birbirine uymayan yapboz parçaları gibiydiler ve Brian gerçekten neye ihtiyaçları olduğunu biliyordu. ‘Move In The Right Direction’, onunla beraber yazdığım şarkılardan biri, ki o da harika bir süreçti.

Bu kadar disko sohbetinden sonra disko efsaneleri arasında idolleriniz kimler diye sorsam?

Dikkatini çekmediyse, tekrar ABBA, Giorgio Moroder, Chic, Donna Summer, Debbie Harry...

İkinci single’ınız ‘Move İn The Right Direction’ sözleriyle, “kırık kalbinizi bir kenara bırakın ve yeni bir sevgili bulun” der gibi cesaret veriyor; bu açıdan ünlü ‘I will survive’ şarkısının yeni bir alternatifi olabilir mi?

Gerçekten böyle düşündüysen büyük onur duyarım! Dinleyenlerin bu albümden hayatın kötü duygulara hiç yer bırakmayacak kadar kısa olduğu hissini almalarını isterim; böylece iyimserliğe ve yeni aşklara daha fazla yer açabiliriz.

‘I Won’t Play’ gibi yeni şarkılarınızdaki güçlü sözlere bakınca, şarkıların sözlerini de en az melodileri kadar önemsiyor gibisiniz; haklı mıyım?

Kesinlikle! Sanırım punk müziklerinin en iyi işleyen tarafı bu. Sözlerde insanları harekete geçiren, hissetmelerini sağlayan cüretkâr, umut dolu, güçlü, öfkeli ve sağlam duygular var.

Oyuncu kişiliğiniz ve güçlü soul vokallerinizle son birkaç yılın en dikkat çeken yıldızlarından birisiniz; Gossip’in başarısındaki rolünüz nedir sizce?

Bence hepimizin gruba önemli katkıları var; üçümüzden herhangi biri olmadan asla başarılı olamazdık. Canlı çalarken bize harika müzisyenler eşlik ediyor, arkamızdaki ekip ve plak şirketindeki arkadaşlarımız da çok kıymetli. Sanırım fazla dobra olduğum ve çok konuştuğum için sürekli ben haber oluyorum, ama hep söylüyoruz Gossip bir grup!

Eşcinsel hakları konusundaki duruşunuz ve desteğinizle de tanınıyorsunuz…

Müzik gençler için aidiyet demek! Kendilerini nasıl gördüklerinin ya da nasıl olmak istediklerinin bir tür yansıması gibi… Bu yüzden hangi cinsel kimlikte veya tipte olurlarsa olsunlar kendilerini iyi hissetmelerini sağlayacak örneklere ihtiyaç duyuyorlar.

Son olarak, Gossip için sırada neler var?

Turne, turne, turne! Ve Gossip’ten Türkiye’deki tüm hayranlarına sevgiler, saygılar…