DYD&YSK artık aynı çatı altında

Avrupa yakasında faaliyetlerine devam eden gençlik dernekleri Dostluk Yurdu Derneği ve Yıldırımspor Kulübü, geçtiğimiz sene alınan bir kararla çalışmalarını artık aynı çatı altında sürdürüyorlar. Kolay bir süreç olmadığı kesin. Rozi Siloni ve Teri İcin bu süre içinde yaşadıklarını, iki derneğin hanımlarının beraber yapacakları açılış faaliyeti öncesi bizlerle paylaştılar.

Sibel KONFİNO Toplum
2 Kasım 2011 Çarşamba

Uzunca bir süredir cemaatin gündeminde olan DYD ve YSK’nın aynı mekânı paylaşmaları fikri geçen sene yürürlüğe konuldu. Yapılan toplantılar ve görüşmeler neticesinde DYD çalışmalarına YSK’nın lokalinde devam etmeye başladı.

 DYD’nin sekiz senedir çalışmalarını sürdürdüğü, bir nevi ikinci evi olarak gördüğü mekândan ayrılma sürecini anlatır mısın?

Rozi Siloni: Bizim için maalesef çok sancılı bir süreç oldu. Mekânımızı doğurduk, bir bebek gibi büyüttük ve geliştirdik. Gerçekten bu kadar bağlı olduğumuz, evimiz gibi gördüğümüz bir yerden ayrılmak çok ağır geldi. Bir sürü toplantının ardından verilen karara uyarak mayıs ayında gerekli çalışmalara başladık. Ben de tam bu dönemde DYD Hanımlar Kolu Başkanlığı’na seçildim. Cemaat idaresinin tayin ettiği Cina Alkaş, YSK’dan Hanımlar Kolu Başkanı Teri İcin ve Moris Ferman ile DYD’den İzi Morhayim ve benim de bulunduğum ortak bir lokal komisyonu kuruldu. Önceleri bütün bu yenilikler beni tedirgin etmişti. Fakat hiç birimiz kendi menfaatimiz için çalışmıyorduk. Amacımız aynıydı. O nedenle de uyumlu olmaya ve ortak noktaları bulmaya gayret ettik. Başarılı da olduk.

Vivi Beskinazi: DYD olarak yerimizi bırakırken alışkanlığın dışında farklı bir rahatsızlığımız da oldu. YSK, spor ağırlıklı bir dernek. Ancak DYD’nin en yoğun faaliyeti tiyatroları. O nedenle de büyük mekânlarda, ses ve ışık düzeninin ve bir tiyatro sahnesinin olduğu yerlerde çalışmaya alışmışız. YSK’nın mekânında maalesef bu alt yapı yok. Provalarımızı yaparken zorlanacağımıza eminim ancak muhakkak ona da bir çözüm bulacağız. Önemli olan iyi niyetli ve hoşgörülü olmak.

 Yalnız yaşamaya alışık olduğunuz evinizi paylaşmak durumunda kaldınız. YSK olarak sizler neler yaşadınız?

Teri İcin: Tabii ki bizim için de kolay olmadı ancak gayet olumlu olarak çalışmalara başladık. Aramızda sözlü bir protokol oluşturduk. Bir takım küçük kurallar koyduk. Her günü dolu dolu kullanmaya alışık olduğumuz lokalimizde faaliyetlerimizi haftanın iki gününe sıkıştırmak zorunda kaldık. Senelerdir alışık olduğumuz düzenimizi, toplantı günlerimizi değiştirdik.

 Mekânı nasıl kullanıyorsunuz? Ne gibi değişiklikler yapmak durumunda kaldınız?

T.İ: Haftanın günlerini bölüştük. Pazartesi, Çarşamba günleri DYD, Salı, Perşembe ise YSK tüm gün faaliyetlerini gerçekleştiriyor. Her iki dernek de etkinliklerini bu günlere göre düzenliyor. Gayet uyumlu ve düzenli bir şekilde çalışıyoruz. Hafta sonları ise, zor olmakla beraber ortak olarak mekânımızı kullanıyoruz. 

Teri Ovadya: Mekânı beraber kullanmaya başlayınca doğal olarak belirli değişiklikler de yapıldı. Birkaç farklı faaliyetin aynı anda yapılabilmesi, birbirini rahatsız etmemesi için iki büyük salon ve bir mutfaktan oluşan lokalimizi odalara bölmek zorunda kaldık. İşimize yarıyor ancak çok kullanışlı oldu diyemeyiz. Ancak örneğin geçen hafta sonu iki dernekten aşağı yukarı 150 genç burada ayrı ayrı faaliyetlerini gerçekleştirdiler. Onları burada birlikte görmek ise ayrı bir keyifti.

R.S: Yapılanma esnasında lokal sorumlularını da mağdur etmemeye gayret gösterdik. Müdürümüz Cako Taragano ve Sekreterimiz Eti Temel için bir oda tahsis edildi. Görevlerini aynı şekilde devam ettiriyorlar. YSK’da da Eli Küçükkazes ve Solanj Hara çalışmalarını sürdürüyorlar. Ayrıca mutfak sorumlusu Aliye Hanım da bizi leziz yemeklerinden mahrum bırakmıyor.

 Faaliyetlerinizde değişiklik yapmak, azaltmak veya iptal etmek durumunda kaldınız mı?

R.S: Etkinliklerimiz programladığımız gibi devam ediyor. Hanımlar Kolu’nun tiyatrosu bu sene Beşiktaş Belediyesi’ne bağlı olan Akatlar Kültür Merkezi’nde sahnelenecek.  Provalarımızın ancak son bir veya iki tanesini gerçek sahnede yapabileceğiz. Bizim için çok zor olacak ama durum bunu gerektiriyorsa yapacak bir şey yok. Aynı şekilde gece sahnelenen müzikalimiz olacak. Bunların yanı sıra 25 senedir devam eden jimnastik faaliyetimizin günü maalesef değişmek zorunda kaldı. Öğretmenimiz Meri Pardo bir süreliğine yurt dışında olduğu için dönünce bir ayarlama yapılacak. Çarşamba günleri ise Yuri Merzoh ile dans derslerimize devam ediyoruz.

V.B: Geçen sene başlattığımız ve büyük ilgi gören 9-13 yaş arası çocuklara yönelik tiyatro okulumuz bu sene de Ferit Koen yönetmenliğinde devam ediyor. Ayrıca UÖMO müzik öğretmenlerinden Emine Çolak da bizlerle çalışacak. Bu sene daha kalabalık bir grup olacak ve sene sonunda bir gösteri gerçekleştirecekler. Hafta sonları burada çalışmak zorundalar. Haklı olarak YSK gençleri ve çocukları da faaliyetlerini hafta sonu yapıyorlar. Dolayısıyla oldukça kalabalık bir ortam oluyor. Ancak gençler aralarında bu sorunu da çözdüler. Kendilerine göre bir ayarlanma yaptılar ve salonları paylaştılar.

T.İ: YSK olarak, Sara Angat Şahinkanat ile İngilizce, Kler Mızrak ile İbranice ve Marc Gonzalo ile İspanyolca derslerimiz devam ediyor. Ceki Arditi ile resim ve Mehmet Özşimşek ile fotoğrafçılık kurslarımız da başlıyor. Tiyatro komisyonumuz tiyatro çalışmalarına başladılar. Çalışmalarımıza aynı şekilde hiç ara vermeden devam ediyoruz. Lokali DYD’ye bıraktığımız günlerde dış faaliyetlere ağırlık vererek üye hanımları yine bir araya getirmeyi planlıyoruz.

 Açılış gününü iki dernek ortak gerçekleştireceksiniz. Bu, belki de çok hoş bir mesaj ve anlamlı bir örnek olacak.

T.İ: Özellikle bu birlikteliğin olumsuz olacağını, problem yaratacağını düşünen bazı kesimlere güzel bir cevap olacağını düşünüyoruz. Cemaatimiz haklı olarak bir küçülmeye gidiyor, dolayısıyla diğer kurum ve derneklerden de aynı özveriyi bekliyor. Mademki aynı mekânı kullanıyoruz, Hanımlar Kolu olarak bir araya gelip açılışımızı birlikte yapmaya, misafirlerimizi tek seferde ağırlamaya karar verdik. Yönetim kurullarımız da bu fikri olumlu karşılayınca günün alt yapısını oluşturmak üzere toplanmaya başladık. İlk toplantıda harika bir sinerji yakaladık ve enteresan bir şekilde çabucak temaya karar verdik.

R.S: Açılışımızın temasını ‘Fransız Günü’ olarak belirledik. Fransa’yı yemekleriyle, dekoruyla, kıyafetleriyle canlandırırken aynı zamanda kendi özümüzden ve kimliğimizden de bir şeyler katacağımız bir gün olacak. 16 Kasım’da gerçekleşecek bu özel açışımıza herkesi bekliyoruz.

 Son olarak komisyonlarınızda bir değişim oldu mu?

T.İ: İki senedir sürdürdüğümYSK Hanımlar Komisyonu Başkanlığı’nı önümüzdeki ay İda İstiroti’ye devrediyorum. Aynı zamanda yeni bir yapılanmaya da gitmeye karar verdik ve ilk adımlarını atmaya başladık. Gençlik derneği olduğumuz için bizlerden daha genç hanımları da aramıza katmak, fikirlerinden yararlanmak için onları Hanımlar Komisyonumuza davet ettik. Bu sene her anlamda bizim için farklı başladı.

İki köklü derneğin de aynı amaç doğrultusunda çalıştıklarını düşünecek olursak aslında bir çatı altında birleşmenin hiç de yanlış olmadığı, hatta geç kalınmış bir karar olduğu kanaatindeyim. Söyleşimiz sırasında da, hanımların daha ılımlı olduklarını gözlemledim. Şayet iyi niyetli olunur ise birliktelik o kadar da zor değil…