Sınırları zorlamak - Arda Turan

Rudi DİRİMAN Köşe Yazısı
12 Ekim 2011 Çarşamba

Maradona birçok spor yazarı tarafından dünyanın en büyük futbolcusu olarak kabul edilir. İstatistikler ise farklı bir sonuç ortaya çıkarır. Mesela on beş gol ile Ronaldo Dünya Kupası’nın  en çok gol atan futbolcusudur.17 yaşında Dünya Kupası’nda gol atan Pele en genç golcü unvanını taşır. Lothar Matthaus 25 ile Dünya Kupası’nda en fazla forma giyen oyuncudur. Buna rağmen Maradona en büyük futbolcu olarak kabul edilir, peki ama neden?

Kuşkusuz her futbolcunun sahada yaptıkları ve istatistikleri çok önemlidir; fakat  sayılar her şey demek değildir. Hatırlarsınız belki Fenerbahçeli Maldonada en yüksek pas yüzdesi ile oynayan futbolcuydu; fakat Fenerbahçe kariyeri boyunca neredeyse asist yapmışlığı yoktu. Futbolcunun sahada gösterdiği duruş, karakter ve tavırlarının hepsi izleyicilere farklı bir mesaj olarak ulaşıyor.

Arda Turan bugüne kadar saha içinde göstermiş olduğu tavır ve karakter ile farklı bir futbolcu olduğunu herkese kanıtlamıştır. Sahada gerektiği zaman risk alabilen, taşın altına elini koyabilen, lider futbolcu kimliğine bürünmüştür. Oynadığı futbol tarzı ile bir takımın en kötüsü olabilir veya direk maçı kazandıran maçın adamı olabilir.
Saha içinde oynadığı futbol ve göstermiş olduğu başarı ile kendini ispat etmiş Arda Turan'ın saha dışında da renkli bir hayatı var.
Arda Turan Türkiye'de kalıplaşmış birtakım düşünceleri değiştirmiştir. Kız arkadaşı ile medyanın önüne çıkma cesaretini göstermiştir. Belki de sırf bu sınırları zorladığı için çok fazla yıprandı. Türkiye’de oluşmuş kalıpları yıkmaya çalıştığı için en saçma yorumlara maruz kaldı. Bizde böylece spor basının seviyesinin ne kadar düşürebileceğini, basının sınırlarını  görmüş  olduk.

Arda biraz da bu baskılar yüzünden İspanya’ya gitti ve  orada sınırlarını zorlamaya devam ediyor. Türkiye’deki futbolunun üzerine koyarak, İspanya’da kendisini göstermeye devam ediyor. Bunun yanında Avrupa'da olmasının verdiği özgüven ile Türkiye’de hiç bir Türk futbolcusunun yapamadığını yapıyor. Siyasi anlamda fikirlerini elinden geldiğince özgürce söylemeye çalışıyor. Yıllarca yöneticiler tarafından sömürüldüğünü açıkça açıklıyor. Bunu yaparken acaba ‘Galatasaraylı yöneticiler veya taraftarlar benim için ne düşünür’ veya ‘ilerde Galatasaray’ın kapıları bana kapanır mı?’ hesapları yapmadan, kendine güvenerek, inandığını savunarak açıklamalar yapıyor çünkü Arda Turan ayakları üzerinde duruyor.
Bugün Arda Turan yaptıkları ile birçok sporseverin bakış açısını genişletmiş, zihinleri daha da esnetmiştir. İspanya’da başarılı olması ile kendini daha fazla ispat edecek ve bir süre sonra artık kendini farklı bir yere konumlandıracaktır. Kuşkusuz bunun için biraz daha zamana ve sahada yaşanacak başarıya ihtiyacı vardır. Böylece Türk futbol hayatında bazı kalıpları yırtmış bir futbolcu olarak kendine yer bulacaktır. Çünkü Arda Turan diğer futbolculardan farklı  olarak sınırları zorlayandır.