Mısır’dan garip bir çıkış

Alber NASİ Köşe Yazısı
11 Ocak 2012 Çarşamba

Mısır’da yapılan seçimlerin ardından İsrail ile Mısır arasındaki huzur ve barış dolu günlerin geride kaldığını anlamak pek de güç sayılmaz.

Mısır,  kendince İsrail’e 500 milyar dolarlık bir fatura çıkarma telaşında. Bu faturanın ödenmesini Mısır da beklememekte, bu nedenle tazminat talebinden şimdilik bir savaş çıkması beklenemez. İsrail’in barış karşılığında Sina Yarımadası’ndan vazgeçmiş olması, Süveyş Kanalı’nın kontrolünü bırakmış olması yeterli bir tazminat değilmiş gibi Mısır’ın tazminat talebi gülünç. Rapor ağırlıklı olarak savaş tazminatından ziyade ekolojik bir rapor niteliğinde. İsrail’in savaş sebebiyle verdiği zarardan çok İsrail’in doğal kaynakları kullanmasının zararı talep edilmiş.

Bu arada İran’ın ABD vatandaşını idam cezasına çarptırmış olması bölgede tansiyonu arttıran başka bir olgu. Son zamanlarda İran’ın daha da saldırgan bir hal almasında iki önemli etken rol oynuyor. Birincisi önümüzdeki mart ayında İran’da yapılacak seçimler. İkincisi ise petrol fiyatlarının düşme endişesi. İran’da yapılacak seçimler öncesi yönetimin uluslararası şovlara ihtiyacı var. Petrol fiyatlarının çok düşmesi hem İran’ı hem de Rusya’yı zor duruma sokar. Bu tip gerginlikler siyasi olarak bir birlik olmasalar da İran ve Rusya için son derece istenen krizler. Petrol fiyatlarının 200 dolarlara ulaşması her iki ülke için de rüya gibi bir şey. Her iki ülke de siyasi istikrarı bu şekilde sürdürebilir.

Diğer yandan Avrupa borç krizine bir çözüm bulunamaması, Avrupa’da resesyon beklentisi, Avrupa’da başlayan resesyonun ABD’yi tekrar resesyona sokma riski, petrol fiyatlarının mevcut seviyelerini bile tutmakta zorluyor. Spekülatif olarak bu seviyelerde duran petrolün, İran’daki seçimler ve Rusya’daki devlet başkanlığı seçimlerinden sonra düşmesi yüksek ihtimal.

Diğer yandan petrolün 200 doların üzerine çıkması ister istemez petrol bağımlısı ülkeleri alternatif enerji kaynaklarına itecek. Daha da önemlisi zaten var olan, ancak gerekli ortam oluşmadığı için ortaya çıkmayan, göz ardı edilen teknolojiler gündeme gelebilecek ve dünyanın enerji bazında bir transformasyon süreci yaşamasına sebep olacak. Petrol sahibi ülkeler bu noktada çok dikkatli olmak zorundalar. Petrole bağımlılık, petrol kabul edilebilir fiyatlarda olduğu müddetçe devam eder. Petrolün kabul edilemeyen fiyatlara çıkması beklenenden çok daha kısa sürede petrolün gözden düşmesine sebep olabilir. Söylenenin ve iddia edilenin aksine dünyada halen çok büyük miktarda petrol var. Ancak petrol çağının bitmesi için insanlık petrolün bitmesini beklemeyecek. Petrol çağı petrol bitti diye bitmeyecek tıpkı taş devrinin taşın bitmesiyle son bulmadığı gibi…