Maccabiatçılar Viyana yolunda...

Türkiye Maccabi Takımı, 5 Temmuz Salı sabahı oyunların gerçekleşeceği Viyana’ya doğru yola çıktı. Bu heyecanlı yolculuk öncesinde Junior Basketbol Takımı oyuncularından Mişel Eliezer ile bir araya geldik.

Rıfat KARAKÖY Spor
6 Temmuz 2011 Çarşamba

Biraz kendinden bahsedebilir misin? Kimdir Mişel Eliezer?

1995 doğumluyum, 16 yaşındayım. Işık Lisesi’nde öğrenimimi sürdürüyorum. Basketbol oynamayı çok seviyorum.

Ne kadardır basketbol oynuyorsun?

6 yaşımdan beri, hem basketbol izliyorum hem de oynuyorum. Yani 10 senedir basketbol hayatımın içerisinde ve benim için gerçekten büyük bir zevk basketbol oynamak.

Basketbola nasıl başladın? Neden basketbol?

Aslında pek çok spor denedim. Tenis ve yüzme denediğim sporlar arasındaydı, daha sonra annem beni basketbol oynamaya yöneltti. Bu hamleden sonra basket oynamaya başladım. Aslında basketi sevmem ve geliştirmem biraz annemin sayesinde oldu diyebiliriz.

Maccabi Oyunları hakkında neler düşünüyorsun? Nasıl ve neden katılmaya karar verdin?

Maccabi Oyunları bana göre en büyük organizasyonlardan bir tanesi. Aslında geçen Maccabi Oyunları’na katılmak istedim ama olmadı. Bu sene denk geldi, arkadaşlarımla konuştuk, onlarla konuştuktan sonra katılmaya karar verdim. 

Takıma bir hedef koyman gerekirse, takımını nerede görüyorsun? Bu turnuvada Junior Basketbol Takımı’nın madalya şansı nasıl?

Grubumuzda toplam yedi takım var, bu da altı maç yapacağımız anlamına geliyor. Benim düşüncelerime göre turnuvayı ilk üç içerisinde bitiririz. 

 Maccabi Oyunları dışında basketbol oynadığın bir takım var mı? İleride bunu meslek olarak yapma fikri kafanda var mı?

Küçük yaşlarımdan beri Yıldırım Spor’da basketbol oynuyorum. Hala da devam ediyorum oynamaya. İleride bunu bir meslek olarak düşünmüyorum; basketbolu hem sevdiğim hem de spor yapmak için oynuyorum diyebiliriz. İleri de yapmak istediğim meslek arabalarla ilgili bir şey olabilir.

10 senedir basket oynuyorsun, mutlaka kendine örnek aldığın bir isim vardır?

Tim Duncan’ı çok beğeniyorum. Gerek basketi gerek kişiliği bana çok uyuyor. Amerikalı basketçilerin sergilediği rahat tavırlar çok hoşuma gidiyor. Tim Duncan da bunlardan bir tanesi.

 Şalom okuyucuları senin bu röportajını okuduğu saatlerde, Viyana yolunda ya da belki bir maçın ortasında olacaksın. Onlara ne mesaj vermek istersin?

Desteklerini hissediyoruz herkesin, duaları bizimle olsun. Bir de spor yapanların spor yapmayı bırakmaması gerektiği mesajını Şalom Gazetesi aracılığı ile vermek isterim.